Advertising Çeviri İngilizce
1,730 parallel translation
Üzerlerindeki reklamlar olmasaydı böyle deli gibi pistte dolanabilirler miydi acaba?
Gotta wonder if all them cars would be going around in circles like that if they didn't have all that advertising.
Fielding gazetelere yazdırdı.
Fielding's advertising in newspapers.
" Başkan Kellogg ve Senatör Mills seçim kampanyaları için neredeyse 195 milyon dolarlık medya harcaması yaparken...
While President Kellogg and Senator Mills have spent approximately $ 195 million apiece on the campaign for media advertising,
Birk Schneider Advertising.
Birk Schneider Advertising.
Hiç Bay Schneider size isinizden memnun olmadığını söyledi mi? Hayır.
Sable, do you remember any conversation with Mr. Schneider... on any discontent Birk for his work on Advertising?
Eddi Schneider karşı olan cinayet davasında sürpriz dönüm yasandi.
A surprising twist in the case of murder... involving advertising, Eddie Schneider.
Lütfen bunu reklamlara yerleştirin. Sonuçta bu roket bilimi değil.
Please put it in the advertising.
Bu pazarı kurmak ve yürütmek için 1 milyar dolardan fazla para harcadık, bu ödül kazanan reklam, arabanın üretimi, şarj ünitesi altyapı sistemi... ve 1996 dan 2000 yılları arasında 4 yıllık süreçte,... piyasaya 800 adet EV1 sürebildik.
We spent in excess of 1 billion dollars to drive this market, to build the market, that means award winning advertising, developing the vehicle, developing the recharging infrastructure... and in a 4 year time frame, from roughly 1996 to 2000 we were able to lease 800 EV1s.
Reklamlara milyonlarca dolar harcadılarsa insanlar nasıl oldu da ilgilenmedi.
Claiming to have spent millions of dollars on advertising they said buyers were'nt interested.
Ulusal medyada reklam yapmaması istendi.
And asked not to run advertising in national publications.
Ucuz fiyat politikamız, reklam bütçemiz, sunduğumuz seçenekler, Fine Fare'in büyüklüğü...
With our low pricing policy, our advertising budget, the degree of choice we offer, Fine Fare's sheer size...
Reklam bütçen olmayacak, hiçbir dağıtımcı filmle ilgilenmeyecek.
Then, no advertising budget, no distributor's gonna wanna touch it.
Bence muhtemelen reklamcılık ya da korsanla mücadele alanında çalışıyorlar.
I think they're probably working advertising or anti-piracy.
Fabia sadece Mode ekini iptal etmekten değil bütün dergilerimdeki reklamları geri çekmekten de bahsediyor.
Fabia's not just talking about canceling the Mode supplement, she's considering pulling advertising from every single one of my magazines.
- Reklam işinde misin hâlâ? - Evet.
- You're still in advertising?
Orada bir reklam şirketi kuracaklarmış arkadaşlarıyla.
He's setting up an advertising agency there. With a few friends.
Yalan yanlış reklam yapmışlar.
Hey, that was false advertising.
Reklam.
Advertising.
Artık reklam dünyasında "tuvaletçi çocuk" olarak tanınıyorum.
I'm known throughout the advertising world as "toilet boy."
O da reklam işinde.
Um, she's in advertising, too.
Doc için ev ilanı mı verdin?
Advertising for a home for Doc?
Bu ay reklam bütçemizi aşmışız.
As you can tell, we are over our advertising budget for the month.
Biri beton şirketinden, hiç duymadım, diğeri adeta pala bıyık reklamı yapıyor.
One a concrete company I've never heard of, the other advertising free mustache rides.
Reklam işindesin. Yapabilirsin.
You're in advertising, you can do it.
- Saçma bir reklam ödülü.
It's a silly advertising award.
Reklam çevrelerinin bana bu akşam yaptığını Archie Baldwin şu an anneme yapıyor.
What the advertising community did to me earlier this evening Archie Baldwin is now doing to my mother.
Ve annem yerel reklam ajansında reklam şarkıları yazıyordu.
And my mom, she wrote jingles for a local advertising agency.
Uzun bir süre askerlik yaptıktan sonra... reklamcılık işine dönebilecek misin?
You think you can go back to an advertising job after being a soldier for so long?
Reklam oluyor, babam da sana bunun için para veriyor.
It's advertising, and my dad already paid for it.
Bu taraftan. Reklamlardan para kazandın bile.
This way you even save on advertising.
Evet, reklamlardan kazandın.
Yes, you save on advertising.
Bilirsin, belki de reklamcılıktan bu kadar nefret etmeseydi, iş bulmada daha istekli olabilirdi.
Well, you know, maybe he'd try a little harder if he didn't hate advertising so much.
O reklamcılıktan nefret etmiyor.
He doesn't hate advertising.
Eğer reklamcılıkta aradığını bulamazsan, Belki daha geniş bir alana atılmalısın.
If you can't find something you like in advertising, maybe you should cast a wider net.
Reklamcılık işinden çıkma ve hayallerimi gerçekleştirme konusunda beni desteklediğini söylüyorsun ama bunu kabullenemiyorsun.
You say that you support my decision to leave advertising and follow my dream, but it is obvious to me that you resent it.
Çünkü sen hayallerin peşinde koşarken ben reklamcılık işinde perişan olluyorum.
You get to chase your dream while I get to spend the rest of my life in advertising.
Fotoğraf, Stil, Reklam.
Photo, Style, Advertising.
Evet, bu reklam ajansının başkanıymış.
She was the president of this advertising agency.
Burada yaptığımız şey aile bağı reklamı değil tam olarak.
We're not exactly advertising that family connection around here.
Yani sadece hedeflenen reklam potansiyeli...
I mean, the targeted advertising potential alone - - What?
Bana şu hedeflenen reklam potansiyelinden biraz daha bahset.
Tell me more about this um, targeted advertising potential.
Striptiz yapılan kulüplerin reklam kağıtlarına benziyor.
It's like one of those advertising cards for a concert or a strip club.
Bir erkek Mavi Cennet Kuşu kendine bir eş arıyor.
A male blue bird of paradise is advertising for a mate.
Bu arada kendisi New York'ta gerçekten iyi bir reklam işine sahip, yani... Ah, bu nasıl olabiliyor?
Who, by the way, is in new york with a really good advertising job, so... oh, how is that possible?
Ojai Gıda'nın reklamını yapıyormuş gibi oluruz ve bunun yanında, Kitty bundan çok daha gelenekselcidir.
It would look like we were advertising for ojai foods, and besides that, kitty is much more of a traditionalist than that.
Özgeçmişi ve daha önceki reklam projeleri burada.
Here's his bio and all his previous advertising layouts.
Şimdi tüm bu şirketler de reklamlarını çekmekten bahsediyor!
And now all those companies Are talking about pulling their advertising, too.
Reklam durumunu daha küçük, daha az yargılayıcı bir grupta tartışmak daha kolay olur diye düşündüm.
I Figured It'd Be Easier To Discuss The Advertising Situation In A Smaller, Le Judgmental Group.
Hepimiz Atlantic Attire'ın Mode'dan reklamlarını çektiğini biliyoruz.
I Think We All Know Atlantic Attire Pulled Their Advertising From "Mode." ( Normal Voice ) No, No, No.
Birk Advertising.
Advertising Birk.
Hem bedava reklamını yapmış oluyorum.
Besides, it's free advertising. Oh, really?