Afedersiniz efendim Çeviri İngilizce
592 parallel translation
Afedersiniz efendim.
Oh, sorry, sir.
Afedersiniz efendim.
Excuse me, sir.
Çok afedersiniz efendim.
Oh, 1 beg your pardon.
Afedersiniz efendim, sizin tabureniz geride.
- Pardon, sir, your seat is back here.
Afedersiniz efendim, ne tür sigara içiyorsunuz?
Pardon me sir. What kind of cigarettes do you smoke?
Afedersiniz efendim... bu alet yalnızca 4 kilometre içinde çalışıyor.
Sorry, sir... this thing only carries two and a half miles.
Afedersiniz efendim ama o kadını görmem gerekiyor.
Excuse me, sir, but I must see that woman.
Afedersiniz efendim.
Excuse me, Your Honour.
- Afedersiniz efendim, sizi görmek isteyen bir beyefendi var.
- Excuse me sir, there's a gentleman to see you.
Afedersiniz efendim... bu gece başka bir emriniz var mı?
Excuse me sir... will there be anything more tonight sir?
Afedersiniz efendim.
Pardon, monsieur.
Afedersiniz efendim, gümrüğe lütfen.
Pardon, messieurs. La douane, s'il vous plait, par la.
Afedersiniz efendim.
I beg your pardon, sir.
Afedersiniz efendim, fakat Bay Arkadin kendisini terasta beklemenizi rica etti.
Excuse me, sir, but Mr. Arkadin would like you to wait for him on the terrace.
Afedersiniz efendim.
Sorry, sir.
- Afedersiniz efendim.
- Excuse me, sir.
- Afedersiniz efendim.
- Sorry, sir.
Afedersiniz efendim.
Sorry, Your Honour.
Afedersiniz efendim, yakınlarda su var mı?
Excuse me, sir, is there any water around here?
Afedersiniz efendim.
Uh, excuse me, ma'am.
Afedersiniz efendim.
Excuse me, mum.
Afedersiniz efendim?
- I beg your pardon, sir?
Afedersiniz efendim.
Pardon, Sire.
Afedersiniz efendim.
If you please, sir.
Afedersiniz efendim, yukarıdan çağırdılar.
Excuse me, sir, you are wanted upstairs.
Afedersiniz efendim, Chapman'ı telsizden arıyorlar. - Siz cevap verin.
Sir, they're calling Chapman on the radio.
Afedersiniz efendim, acaba atlarımız için biraz samanınız var mıdır?
I wonder if you'll be kind enough to give our horses some hay.
"Afedersiniz efendim." Bu da inceliktir!
"Excuse me, sir." that's tact!
- Afedersiniz efendim.
Oh, excuse me, sir. Ooh.
Afedersiniz efendim.
Excuse me. Sir.
Afedersiniz efendim, dişinize bir şey mi oldu?
Excuse me, sir, is there something wrong with your teeth?
Afedersiniz efendim, ama biz neyi izliyoruz?
Excuse me, sir, but what are we watching for?
Afedersiniz, efendim acaba bu villa yalnız Yüzbaşı de Boeldieu ve benim için mi yapıldı?
Excuse me, sir... Was this villa built specially for Captain de Boeldieu and myself?
Afedersiniz, efendim.
I beg your pardon, sire.
Afedersiniz, efendim.
Excuse me Mister.
Afedersiniz, efendim ama- - ama ben sizinle- -
Oh me, oh my. Excuse me, sir, but I've been trying to...
- Afedersiniz... efendim.
- Sorry... Sir. - Come on.
- Afedersiniz, efendim. - Yemekten sonra, Hill.
- After lunch, Hill.
- Afedersiniz, efendim.
Excuse me, Sir.
Afedersiniz, efendim.
Scusi, signor.
- Afedersiniz, efendim.
- Excuse me, sir.
Afedersiniz, efendim, nöbetim geldi.
Pardon me, sir, this is my watch.
- Afedersiniz, efendim?
- Excuse me, sir?
Afedersiniz, efendim.
Excuse me, sir.
Afedersiniz, efendim.
Oh, excuse me, Sir.
Afedersiniz, efendim.
Oh, uh, excuse me, sir.
- Afedersiniz, efendim.
- Perdoname, Señor.
Afedersiniz, efendim.. bu benim ilk uçuşum, ve...
Excuse me, sir... this is my first flight, and...
- Afedersiniz efendim
Excuse me, milady.
Afedersiniz, efendim... - Sen, Walter misin?
- Excuse me.
Afedersiniz, efendim, Ben oğlumun arabası zannettim.
Excuse me, sir. I thought this was my son's car.
efendim 34795
efendimiz 532
afedersiniz 2731
afedersin 1337
afedersiniz ama 20
afedersiniz bayan 44
afedersiniz hanımefendi 18
afedersiniz beyler 19
afedersiniz bayım 35
efendimiz 532
afedersiniz 2731
afedersin 1337
afedersiniz ama 20
afedersiniz bayan 44
afedersiniz hanımefendi 18
afedersiniz beyler 19
afedersiniz bayım 35