Alain Çeviri İngilizce
480 parallel translation
Alain ve sekreterimle beraber muhakkak yarın ziyaretinize geleceğiz.
I will tell Alain, my secretary to visit you tomorrow at the bazaar.
Blanche ve Alain'a otele kadar eşlik edebilir misiniz?
Could you take Blanche and Alain to their hotel?
Günaydın, Alain.
Good morning, Alain.
Kal, Grisha, bu Alain, eski bir dost.
Stay, Grisha, It's Alain, an old friend.
Rahat, Alain, lütfen.
Easy, Alain, please.
- Alain çok iyi bir arkadaş. - Evet, biliyorum.
- Alain is very nice, a good friend.
Elbette Alain hoş biri.
Of course Alain's nice.
O esnada, Alain, Lydia'nın yüzünü acımasızca inceliyordu. Üç gün önce, Lydia onu görmeye geldiğinden bu yana hep yaptığı gibi.
At that moment, Alain studied Lydia's face relentlessly... as he had been doing since she came to see him three days earlier.
Zavallı Alain.
Poor Alain.
Gülümsediğini görmek istiyorum.
Let me see you smile, Alain.
- Hayır, Alain.
- No, Alain.
Her durumda, Alain çok yakında yeniden görüşeceğiz.
In any case, Alain, we'll see each other again soon.
Sen iyileştin, Alain.
You're cured, Alain.
Hayır, Alain.
No, Alain.
Mr. Alain!
Mr. Alain!
Ben, Alain Leroy.
This is Alain Leroy.
"Şu tatlı Alain," der.
"That sweet Alain," he says.
"Bu odada, uzun yıllar Alain Leroy kaldı."
"Here, for several years, lived Alain Leroy."
Alain!
It's Alain.
Faveur, Alain'e merhaba de.
Faveur, say hello to Alain.
Beni senden çalan meşhur Alain'i hatırlıyor musun?
Remember the famous Alain you stole me from?
- Alain yemeğe kalıyor.
- Alain's staying for lunch.
Alain, çalışıyorum.
I work, Alain.
Alain, hayatı seviyorum.
Alain, I love life.
Güzel çocuk Alain!
Pretty-boy Alain!
Alain Leroy...
Alain Leroy...
"Alain, şu an yediğimiz yemekle başlayacaksın."
"Alain, you'll start with the current course."
Otur, Alain.
Sit down.
Marc, sana bir hayaleti takdim edeyim ; Alain Leroy.
Marc, may I present a revenant, Alain Leroy.
Dostum Alain, gözlerini senden alamıyor.
My friend Alain can't take his eyes off you.
Alain Leroy, işte burada.
Alain Leroy, here present.
Demek, muhteşem, efsanevi, karşı konulamaz Alain Leroy bu.
So that's the fabulous, legendary, irresistible Alain Leroy.
Kocan, Alain'e içki verdiğine göre, çıldırmış olmalı.
You're husband's crazy. He gave Alain a drink.
Alain, çok ileri gittin.
Alain, you're too far gone.
Sorun ne, Alain?
What's wrong, Alain?
Güle güle Alain.
Good-bye, Alain.
Sen misin, Alain?
Is that you, Alain?
Sevgili Alain, öğlen yemeğini hatırlatmak için arıyorum.
Dearest Alain, I'm calling to remind you about lunch.
- Ben Alain, Hanfendi.
- I am Alain, madame.
Alain'i aklıma getirdi bunlar.
He reminds me of Alain.
Alain, tehlikede olamaz.
Alain is not in peril.
Alain'le birlikte kaçtık.
I escaped with Alain.
Alain'i tanıyor musun?
You know Alain?
Alain Bourgeois, nerede?
Where is Alain Bourgeois?
Alain'i kullanmak istiyorsun ama o delinin teki ve manyak ayrıca da tehlikelidir.
You wanted to use Alain but he's a madman, a maniac, he's extremely dangerous.
Alain mi?
Alain?
Alain'e ne yaptığını söyle bana.
Tell me what you did with Alain.
Alain, bana her şeyi anlatmıştı.
Alain told me the whole thing.
- Çabuk ol Alain.
Hurry up, Alain.
Alain'in dostları.
They're friends of Alain's.
Alain.
Alain.