Alakâlı Çeviri İngilizce
12 parallel translation
Seviye bir ve seviye iki ile alakâlı tüm reçeteleri bilgisayarda tutuyorlarmış.
They keep a database that tracks prescriptions... for all level one and two narcotics.
Yalnızca içimde bu hadiseyle alakâlı, kötü bir his var.
I just have a bad feeling about all this
Bunları yapmakla yükümlü olduğunuzu biliyorum ancak Stine ile alakâlı bilmeniz gereken bir şey var.
I know you have to respond to something like this, but you must know something about Stine.
Şu çocuklarla alakâlı olan hani.
The kind that does stuff to kids.
Avukata, bu sürecin nasıl gittiği ile alakâlı olarak konuşmak istediğimi ilettim.
I told the counselor I'd like to discuss how to go about it.
Seks ile alakâlıymış.
A sex thing.
Ayrıca seks ile alakâlı da değil.
It's-It's not a... it's not a sex thing at all.
Karavanla alakâlı hiçbir şey bilmiyor.
He don't know nothing about our van.
Onu kov ve onunla alakâlı tüm bağları kes.
Fire her and cut all ties.
Bu da feromonla alakâlı veya ona karşı bir şeyler hissetmemi sağlayacak maddeleri engellemeli...
This should block any pheromone-related or perfume-borne substances.
Bunların hepsi yapımında propan kullanılan Esrik adındaki bir uyuşturucuyla alakâlı.
All of which has something to do with... a drug being made using propane called Rapture.
Kapı da, bu resimler de Shlottman davasıyla alakâlı değil.
The door isn't related to the Shlottman case and neither are these pictures.