Amcam Çeviri İngilizce
5,550 parallel translation
Görüyorsun ya, amcam burada Lily Gray'i bulmayı düşünüyor Joe Carroll'ı da bulacak.
Hmm? See, my uncle here thinks find Lily Gray, he'll find Joe Carroll.
Evet, amcam hasta.
Yeah. My Uncle is sick.
Büyürken onun amcam olduğunu sanıyordum.
Except I grew up thinking he was my uncle.
Sadece amcam olamaz.
It can't just be my uncle.
Teyzem, amcamın üstünde çalışan biri olduğunu söylüyor. Ne yapması gerektiğini o söylüyormuş.
My aunt says that there's someone else who works above my uncle..... tells him what to do.
Teyzem, amcamın üstünde çalışan biri olduğunu söylüyor.
My aunt says there's someone else who works above my uncle.
Babam öldükten sonra amcam büyükanneme yardımcı olabilmem için mutfak işlerini öğretmişti.
Well, after my dad died, I had this uncle who... taught me how to make some dishes so I could help out my grandma.
Amerika'daki amcam bana kahve yollamıştı.
My uncle in the U.S. sends me coffee.
Yengem ve amcam öldüğünde, yalnızdım, açıklıktan ölüyordum.
When my aunt and uncle died, I was alone, starving.
Neandertal değiller. Gerçi büyük amcam Wilhelm'in Cebelitarık kadar kocaman bir alnı vardı.
Although my great-uncle Wilhelm had a forehead the size of, like, Gibraltar.
Amcam fark etmeden yapmam zor.
Not without my uncle knowing.
Kaza olduğunda amcamın yanındaydım.
I was with my uncle when it happened.
Ve sanırım annenin aradığı yardımı amcam sağlayabilir.
And I think he may be able to give it to her.
Amcam hakkında konuşmaya geldim.
I'm here about my uncle.
Amcamın uğruna baş koyduğu yol.
What my uncle worked for.
Amcamın hasta ve ölmekte olan bedeninden mi?
Off my Uncle's sick and dying body?
Amcam akıl sağlığını yitirdi ve ağzımı burnumu kırdıktan sonra öldü.
My Uncle lost his mind, beat the crap out of me, and then died.
Doktor Sheski, amcamın bir sakinleştiriciye ihtiyacı var.
Dr. Sheski, my uncle needs to be sedated, something strong.
Vasiyetini okuyana kadar amcamın bir dairesi olduğunu bile bilmiyordum.
I didn't realize my uncle even had this place until a read about it in his will.
Amcamın sırlarını öğrenirsem canımdan olabileceğimi söylemiştin.
You said knowing my uncle's secrets could get me killed.
Doris amcam öyle yapmıştı.
That's what my Uncle Doris did.
Amcam çok özel bir adamdı.
Uncle was a very special man.
Ama o benim amcam.
But he's my uncle.
Farley Amcamın her zaman dediği gibi ;
It's like my Uncle Farley always used to say.
Amcam nerede?
Where's my uncle?
O benim amcam
That's my uncle.
George amcam.
Uncle George.
Hayır, amcamı görmem gerekiyordu.
No, I'm supposed to see my uncle.
- Dominic, o benim amcam.
- Dominic, he's my uncle.
- George benim amcam.
- George is my Uncle.
7 yaşımızdan 12 yaşımıza kadar Rick amcam onu taciz etti.
She was molested by our uncle Rick from the time we were 7 until about 12 or so.
Amcam ILW'de işyeri sahibi.
My uncle is a shop steward for the ILW.
Evet, sanırım amcam işleri benim yaptığım gibi idare edemedi.
Well, my uncle didn't handle things the way I would've.
Bu da amcamın iki numaralı adamı.
He was my uncle's number two.
Biz yaşıyoruz ama amcam öldü.
We lived, but my uncle died.
Amcam yaralıysa ve yakalanmışsa ben burada kalmak istiyorum.
If my uncle is captured and wounded, I want to stay in this place, as long as it takes until he is free.
Ben de annemi, babamı, amcamı ve teyzelerimi getirirdim.
I would have brought along papa, mummy, uncles and aunties as well.
Amcam var, onunla yaşıyorum.
My uncle. I live with it.
Amcam başka bir şey göndermedi mi?
My uncle did not send anything else?
Evet, amcam var.
Yes, my uncle.
Bir daha ortalıkta görünürsen amcam öteki elini de kaybedeceğini söyledi.
If you show up, my uncle said you'd lose your remaining hand.
Ama amcamın parasıyla oynuyorum.
But I'm playing with my uncle's money.
Büyük büyük büyük amcam yapmış.
Yeah, they go everywhere. My... I want to say my great-great-great-uncle?
Gerçekten benim amcam mısın?
Are you really my uncle?
Amcamın malzemelerindeki keneyi kız arkadaşımın çekmesini izliyorum.
Watching your girlfriend pull a tick out of your uncle's junk.
- Amcam Audrey'den birkaç adım uzaktaydı.
My uncle was a few feet away from Audrey.
Amcam Casey iletelefonda ve bundan önce, ninem, halam ve Jane.
On the phone with my uncle Casey and before that, my nan, and my aunt Jane.
Ben eğitimdeyken, Pilot Okulunun başında amcam vardı.
My uncle ran the pilot school when I was in training.
Amcam 40 yaşındaydı.
My uncle was 40.
- Herkes dediğin amcam mı?
Is everyone my uncle?
Amcamın anahtarı.
Right.