Annalise Çeviri İngilizce

Annalise ya da Anna-Lisa Hansen.

Annalise, or Anna-Lisa Hansen.

Bu Annalise.

This is Analise.

Annalise benim için çalışıyordu- - Ne kadar oldu?

Analise has been working for me, for how long has it been?

Annalise kirlendi.

Analise has been sloppy.

Değişiklikler yapmalıyız, değil mi, Annalise?

We need to make some changes, don't we, Analise?

Biliyorum. Sen Annalise ile gelirsen, annem için bu nasıl görünecek düşünsene.

What will it look like for Mum if you're there with Annalise?

Nesi varmış Annalise'in?

What's wrong with Annalise?

- Selam, Annalise.

Hiii, Annalise...

Annalise'e bu akşamki yemeklerin karbonhidrat dolu olduğunu söyleriz. Böylece gelmeyecektir!

We tell Annalise that the buffet tonight is 100 % carbohydrate and she won't turn up!

Babama ve Annalise'e erken gelmelerini söyleriz, 7 : 30 civarı. Leo'ya da aynı saatte mumları üflemek için orada olmasını söyleriz.

We tell Dad and Annalise to get there early, about 7 : 30, and we tell Leo to get there at the same time to do that birthday stuff.

Anneme de 8 : 30 ile 9 : 00 arası gelmesini söyleriz. Bu da bana Annalise'le konuşmam için zaman verir...

We tell Mum to get there for about 8 : 30, 9, then that gives me time to have a word with Annalise, and...

Annalise başlattı. Duydum, o başlattı.

Annalise started it, she did, I heard her.

Gece sensiz olmaz! - Annalise, bunu yapma!

Annalise, don't you dare!

Roscoe'yla olan ve Annalise'nın intiharıyla olan ilişkin aynı...

that your relationship with Roscoe and Annalise's suicide are the same...

Şarkının adı "Annalise".

( song playing ) It's called "Annalise".

Annalise Byrne.

Annalise Byrne.

Annalise

♪ Annalise ♪

Annalise Byrne'ü arıyoruz.

♪ ( Aidan ) : We're looking for Annalise Byrne.

Annalise, Saturn 66 ile samimi, değil mi?

Annalise is friendly with Saturn 66, right? Billy and Max?

Bence bunları Annalise'e sorsanız daha iyi olur.

You know, I think you'd better ask Annalise.

Karısı, Annalise, Max öldürüldüğünde tüm gün birlikte olduklarını söylüyor.

His wife, Annalise, says she was with him when Max was killed... had been all day.

Annalise, Billy ile en son ne zaman görüştün?

Annalise, when was the last time you spoke with Billy?

Siz ikiniz yarın Annalise'e uğrayın, belki bu mazareti çürütebilirsiniz.

Why don't you two head to Annalise's tomorrow, see if you can shake that alibi loose?

Dün Annalise ile olduğunu söylediğin vakit, arabanla başka yere gittin, değil mi, Simon?

You went somewhere in your car yesterday when you said you were at home with Annalise, didn't you, Simon?

Arabayı Annalise aldı.

Annalise took the car.

Hotele Annalise mi gitti?

Annalise went to the hotel?

Eğer Billy Annalise'e takıntılıysa, o da Billy'i yüzüstü bıraktıysa, bu durum onu tehlikeli birine dönüştürmüş olabilir.

If Billy's obsessed with Annalise, and she slammed the door on him, it could have put him in a dangerous state of mind.

Annalise, kapıyı aç!

( knocking on door ) Annalise, open up!

Annalise, Billy'e ne söyledin?

Annalise, what did you say to Billy?

Ah, Annalise.

( sighing ) : Ah, Annalise.

Annalise'in söylediklerini anlattım, o ise ağzını bile açmadı, dostum.

I told him what Annalise said, and he just went really quiet, man.

Ohh, Annalise

♪ Oh, Annalise ♪

Asher'ın babası var. Wes'i bilmiyorum ama görünüşe göre Annalise seviyor onu.

Asher, he's got his father, and Wes, I don't know, but it seems like Annalise likes him.

Bana sorduğun sorunun cevabı yerine şunu söylememe izin ver. Zamanını Frank için endişelenmek yerine, Annalise'in adını öğrenmesine çalışabilirsin.

So rather than me tell you the answer to what you just asked, let me just say that the time you are wasting worrying about Frank is time you should be using getting Annalise to actually learn your name.

Annalise.

Annalise.

Ben Profesör Annalise Keating ve bu da Ceza Hukuku'na Giriş.

I'm Professor Annalise Keating, and this is criminal law 100.

Haksız değil, Annalise.

She's not wrong, Annalise.

Annalise, sen ve Sam bizim için çok değerlisiniz. Bunu söylemek bence adil. Cömert bir maaş alıyorsunuz ve derslerinizde eşi benzeri görülmemiş bir özgürlüğünüz var.

Annalise, you and Sam have been great assets to us here, and I think it's fair to say you've received a generous compensation package and unprecedented freedom in conducting your classes with virtually no oversight.

Bayan Murphy, ben Annalise Keating.

Mrs. Murphy, I'm Annalise Keating.

Annalise'in koruması mı?

Is he Annalise's bodyguard?

Annalise, bu gerçekten oldu mu?

Annalise, that actually happened?

Üniversitenin, onu Annalise'in savunmasını istediğine dair dedikodular var.

I heard a rumor that the university wants Annalise to defend him.

Ona Annalise deme.

Don't call her "Annalise."

Hiç ayrılmadı Annalise.

He never left, Annalise.

Annalise, duyduğum kadarıyla bu davadaymışsın. Gerçi uzun sürecekmiş gibi durmuyor artık.

Annalise, I heard you were on this case, though it doesn't look like it'll be a long one anymore.

Annalise Keating.

Annalise Keating.

Annalise'e de ki bir sonrakine Frank'i göndersin.

Oh, and tell Annalise to send Frank next time.

Ve Annalise, Ön duruşmada kurtul bu beladan.

And, Annalise, get this thrown out in the preliminary hearing.

Annalise Keating için çalışıyorum.

I work for Annalise Keating.

Annalise, ben yaptım.

Annalise, I did.

Annalise, sen ve Billy yakın mıydınız?

♪ ( lounge music ) Annalise, were you and Billy very close?