Annapolis Çeviri İngilizce
192 parallel translation
Annapolis'ten misin?
Annapolis man?
Brezilya eğitim gemisi var, bilirsin Annapolis gibi.
Theres a Brazilian training ship, you know, like Annapolis.
Crewson seni Annapolis'e tayin ederim.
Crewson, I'll appoint you to Annapolis as a cadet.
Annapolis'e gitmeyi düşünüyor.
He is going to go to Annapolis.
Annapolis'te öğrettikleriniz şimdi gerçekleşiyor :
It bears out what you taught us at Annapolis.
Şimdi Annapolis'te olduğumuz zamandan beri yapmadığım bir şeyi yapacağım.
I'm gonna do something I don't do, at least not since Annapolis.
"Kaptan Davies'in Lord Ligonier gemisinden yeni çıkan Gambiya Nehri'nden gelen, Annapolis'te, 7 Ekim Çarşamba günü satılacak olan bir kargo dolusu, sağlıklı köle."
"Just imported in the ship Lord Ligonier, Capt. Davies from the River Gambia, to be sold in Annapolis on Wednesday, the 7th of October next a cargo of choice, healthy slaves."
Annapolis'ten bir somun şeker çaldım.
I done stole a whole sugar loaf at Annapolis.
- Annapolis yolculuğunu beğendin mi?
- Enjoy the trip to Annapolis?
Duydum ki, buradan ta Annapolis'e uçup geri geliyormuşsun.
I hear tell that you fly from here all the way to Annapolis and back again.
Annapolis denilen bir yere.
To a place called Annapolis.
West Point, 4. Annapolis, 3.
West Point 4, Annapolis 3.
Annapolis'te yaşanan bu olaylar bahar mevsiminin...
That was in Annapolis in the spring of...
Annapolis ve tümü, Onlar basit insanlar.
Annapolis and all. They're plain people.
Dulles kule, burası Harrison Sanayi Annapolis deneme alanı.
Dulles Tower, this is Harrison Industries'Annapolis test facility.
Kendini adayan çocuklar sık sık West Point'e, Annapolis'e ya da... Hava Kuvvetleri Akademisi'ne kabul edilirler, orada...
Those boys who are dedicated often fiind acceptance to West Point, Annapolis or the Air Force Academy, where...
O adamla Annapolis'te beraberdim.
I went to Annapolis with that man.
Annapolis, 71. dönem.
Annapolis, Class of'71.
Annapolis'te bir benzin istasyonunda bir tane bulduk.
We found one from a gas station in Annapolis.
Annapolis'teki bir otelden bir oda hizmetlisi.
A bellboy from a hotel in Annapolis.
Annapolis'e Christ'in hatırı için gitmiştim.
I went to annapolis, for Christ's sake.
Askeri okul, Vietnam ve sonrası.
There was Annapolis, Vietnam, so on.
O yıl birçok genç Annapolis'e girmek istemişti.
Many sought appointments at Annapolis that year.
"Krusty Annapolis, Maryland'de Akrabalarını Ziyaret Ediyor."
[Bart] "Krusty visits relatives in Annapolis, Maryland."
Annapolis Kredi Bankası'ndaki ilk soygundan bir hafta önce.
One week before the first robbery at Annapolis Savings and Loan.
Ona göre sen Annapolis'li, Harvard'dan teori uzmanısın.
To him, you're Annapolis, Harvard, expert on theory,
Annapolis'deki tanıdıklarımı ararım. Görüşme ayarlar, seni bizim programa sokarım.
I call a few guys I know from Annapolis, arrange some interviews, get you a G.S. rating, you're in our programme.
Annapolis'e gitmeyi düşünüyordun.
We met your senior year.
Bunu denediği için suçlayamazsın onu.
My dad was considering Annapolis. Well, you can't blame your old man for trying.
Annapolis'te yaşıyorduk.
We were living in Annapolis.
Annapolis...
Annapolis...
Annapolis'e birlikte gittik.
We went to Annapolis together.
Annapolis`te değil mi?
Annapolis?
- Annapolis sınavı değerlendirecektir.
Annapolis is gonna look at these grades.
Vizeler, notlar, Annapolis, baban...
I don't give a shit about anything else right now. Mid-terms, grades, Annapolis, your father.
Annapolis senin gibi bir öğrencisi olacağı için çok şanslı.
Annapolis is gonna be lucky to get you.
Columbia kayıtlarımı geri yolladı ve Wesleyan bir tane daha istedi, yani...
Columbia sent back my tapes, and Wesleyan asked for another one, so... - What about Annapolis?
- Ya Annapolis? - Annapolis'e başvurmadım.
- I didn't apply to Annapolis.
Annapolis'e gitmişti.
He went to Annapolis.
- Annapolis'i hatırladın mı?
- Remember Annapolis?
İyi çocukların hepsi Annapolis'e girme umuduyla genç yedek kuvvetlere üyeydi.
All the good kids were JROTC, hoping to get into Annapolis. I hung out with the troublemakers.
- Annapolis'e gitti.
- Send his ass on down to Annapolis.
- Annapolis'ten ona benzeyen birinin, her neyse.
- Which one? - Someone from Annapolis... from the looks of his ID, anyway.
Sendika, Annapolis'teki lobi çalışmaları için Bruce DiBiago'yu işe almış.
The IBS hired Bruce DiBiago to lobby Annapolis this session.
Annapolis'te ne kadar oy eksiğimiz var Frankie?
How many votes we get down in Annapolis tonight, Frankie?
Şehir Meclisinde etkiliyim, Annapolis'de de etkiliyim.
At City Hall, I got suction. Down Annapolis, I got suction.
Geçen altı ayda sendika, lobi yapmaları için Annapolis'teki... Bruce Dibiago'nun adamlarını tuttu.
Past six months, I.B.S. hired Bruce Dibiago's people... to lobby for them down in Annapolis.
ANNAPOLİS, MARYLAND 1765 ( ON BEŞ YIL SONRA ) 3 yıl Mary Rose'un dümenindeymişsiniz.
Three years at the helm of the Mary Rose.
Annapolis.
Annapolis.
Babam Annapolis'i düşünüyordu.
You were considering Annapolis.
- "Annapolis Zeytinyağı İthalat İhracat."
- Annapolis.