Are Çeviri İngilizce
1,621,343 parallel translation
Çocuklarımın köpekten ödü kopuyor.
My kids are terrified of the dog.
20 yaşındayken falan şöyleydim, " Dünyadaki bütün köpekler iyi durumda mı?
When I was like 20, " Are all the doggies okay everywhere?
Bu köpekleri her gün dövüyorlar.
These dogs are beaten every day.
O köpekleri sen mi dövüyorsun?
Are you beating up the dogs?
Bizler dokuz 11 inkarcısıyız.
We are the nine 11-deniers.
Biz işte bu saçmalığı inkar eden dokuz kişiyiz.
We are the nine that deny that shit.
Olay şu... basmakalıp benzetmeler kırıcıdır.
Here's the thing... stereotypes are harmful.
Ama sesleri komiktir.
But the voices are funny.
Ne kadar boktan olduğunu bile bile her gün yeni biri öğretmen oluyor.
New people are teaching every day, knowing how shitty it is.
"Bu çocuklar kim?"
"Who are these children?"
Ama aynı anda şöyle de düşündüm, "Sen kimsin de bu kadını yargılıyorsun?"
But at the same time, I thought, "Who the fuck are you to judge this woman?"
Kahrolası çocuklarınızla olan mesainiz ne zaman biter ya?
I mean, when are you done with your fucking kids?
Lanet olası çocuklarınızla ilgilenmeye ne zaman son verirsiniz?
When are you finished with your fucking kids?
"Beni gözlüyor musun?" "Evet, hepsini görüyorum."
"Are you watching over me?" "Yes, I'm watching all of it."
Siktir oradan. Kimsin lan sen?
Who do you think you are?
Şu anda bazılarınız e-posta kavgasında.
Some of you are in an e-mail fight right now.
Oldum olası... 12 yaşındayken, kızların harika bir şey olduğunu keşfettim.
And there was all- - When I was 12, I discovered that girls are the greatest thing.
" Çok cüretkarsınız efendim.
[woman] " You are bold, sir.
Başka ne diyebilirsin ki? "Jeff'le dans etsem mahzuru olur mu?"
What else are you gonna say? "Do you mind if I dance with Jeff?"
Bundan uzun yıllar sonra bu stand-up'ı izleyenler için söylüyorum.
[women cheer] For those of you who are watching this on video many years from now,
Buruşukluklar düzelmeye başlar, bir şekil alır.
The wrinkles are starting to come out.
Beyler ne yapıyorsunuz orada?
What are you guys doing here?
Bir sik 20 saniye ağzınızda kalıyorsa bu, karar vermek değildir.
If you have a dick in your mouth for 20 seconds, you are not deciding.
Penisler bana mide bulandırıcı gelir.
Penises are very disgusting to me.
Adamlar orada durup şöyle işer :
And the men are just standing there...
Milletin siki de göz hizasındadır.
And the dicks are eye-level.
Erkekler iyidir.
Men are fine.
- Neden üstünde milli güvenliğe tehdit olduğunu belirten Interpol Turuncu Uyarı'sı var?
- You had no right to stop me. - Why is there an Interpol Orange Notice indicating you are a threat to national security?
Ancak Jules, bilmen gerek ki sen ve Mary için olduğumuz yerden daha güvenli bir yer yok şu anda.
But, Jules, I need you to know that there's no place safer for you and Mary than right where we are now.
O halde ne yapacaksın?
So what are you gonna do?
Çatışma kuralları nedir?
What are the rules of engagement?
Onu Afganlara vermek istemiştim ancak her nedense emirlerim onu göz altında tutman yönündeydi.
I want to hand her to the Afghans, but for some reason, my orders are to keep her in custody.
Madem bu adamlar bu kadar sağlam, nasıl hala yaşıyorsun?
If these guys are so badass, how come you're still alive?
Birisi 8113'ü avlıyor ve o her kimse kadınlar ve çocukları zayiattan saymıyor.
Someone is hunting 8113, and whoever it is thinks that wives and children are fair game.
Zor zamanlardayız Ajan Memphis.
These are confusing times, Agent Memphis.
Ardından insanlar ya yok olacaklar ya da hapse girecekler.
Then people are gonna start disappearing or going to jail.
Kim olduğuna ve burada ne halt yediğimi öğrenmek için bekliyorum.
I'll settle for a clue of who you are and what the hell am I doing here.
Ziyaretçi bekliyor muyduk?
Are we expecting visitors?
- Hayır.. - Ancak buradalar.
No... but here they are.
Bildiğim çoğu Teksaslı çitin kendi tarafında kalacak kadar akıllılar.
Most Texans I know are smart enough to stay on their side of the fence.
Ne yapıyorsun?
What are you doing?
Tatlım, bu evdeki her yer güvenli.
Honey, anywhere you are in this house is safe.
Ne yapıyorsun adamım?
What the hell are you doing, man?
Nereye gidiyorsun?
Where are you going?
Evet.
There you are.
Neden onu öldürmeye çalışıyorsun?
Why are you trying to kill him?
Ne yapıyorsun?
What the hell are you doing?
Denizciyiz.
We are Marines.
Önceki geceyi anlatacak mısın?
Hey, are you gonna tell him about last night?
Kim olduklarını bilmiyorsun, kimin gönderdiğini bilmiyorsun ve şimdi de Solotov onlardan biri mi?
You don't know who they are, you don't know who sent them, and now Solotov might be one of them?
Kendinden gurur duyuyor musun
Are you proud of yourself?