Arma Çeviri İngilizce
117 parallel translation
Hanover meydanı, St. Georges'un önünde halı serildi bile ve babam da reçel etiketinde bir arma için deli oluyor.
The carpet is already laid at St. Georges, Hanover Square... and Father is aching to have a coat of arms on the jam label.
" Arma :
" Crest :
Pençelerinin arasında horozlu bir arma tutan... " "... seyirciye kafasını çevirmiş yatan bir aslan. "
A lion couchant gardant or... holding between the paws an escutcheon sable charged with a cock proper.
Bu arma uzun zamandır ailenize mi ait?
Has that been in your family a long time?
Girişin üstünde bir kitabe ile arma vardı.
Above the entrance there was an inscription and a coat of arms.
Komik bir arma.
A funny one.
Kapının üstünde de bir arma vardı.
And there was a coat of arms over the door.
Şans eseri bir arma uzmanı ile tanıştım.
I met, by chance, a specialist in heraldry.
Gülhatmi arma konuştu onunla.
The hollyhock crest spoke to him
isim vermedi, ama eyerinde arma olmalı!
About 20. She has a pair of daggers
- Saf altından yapılmış bir arma.
- A shield made of solid gold.
Anlatsanıza, elbisenizdeki bu arma nedir?
Tell me, what's that design on your dress?
Evinize kazınmış olan arma.
This insignia was carved on your fireplace.
Kaput üstü arma gibi göründüğünü düşünüyorsun.
You think it looks like a hood ornament.
Buradaki arma hakkındaki görüşün ne?
What do you think of the crest here?
O satıştan epeyce de komisyon almalı, üzerinde öyle bir arma olan, kimsenin sevmeyeceği bir ceketti.
He stands to make a big commission too, on that jacket with the crest that nobody seems to like.
- Üzerinde arma vardı.
- I had a jacket with a crest on it.
Galiba, bu arma farklı.
I think this crest is different.
Bizimle aynı arma ve formayı giymişler.
Wearing the same strip as us!
Poster ve arma yaptırdım.
I had buttons and posters.
Herşey için arma iznimiz olursa güzel eğer olmazsa hiçbirşey yapamayız
We get warrants for everything, fine. If we don't, we do nothing.
Ve de "Arma-göt-on" adlı filmdeki performansı hakkında.
And her performance in a little film called Arma Get It On.
Cebinin üstünde de bir arma. Bir sürü harf vardı ama bir anlamı yoktu.
Had a logo on his pocket with letters that didn't spell anything.
Arma yok - - nişan yok.
No stripes - - no insignia.
Huh. Şu üzerinde arma olan gömleklerden değil herhalde?
Huh, Not just one of those shirts with the design on it?
Üzerinde arma var mıydı?
Was there a logo?
Arma-get-it-on.
Arma-get-it-on.
Suda çözünen dokuma sabitleyicisi. İzciler arma yapmakta kullanıyor.
It's water soluble weave stabilizer, uh, boy scouts, it's used to make patches.
İzci kız, bunun için özel bir arma alır herhalde.
Got to be a badge for that, right?
Bakın, kendime arma bile yaptırdım...
LOOK, I EVEN GOT MY OWN LOGO.
"Arma" kim?
Arma who?
arma?
Bolo?
Bir de arma var.
There is an insignia.
Arma çok doğurgansın.
But I see you are very fertile.
Cephaneliğe giriş izni istiyorum.
Preciso de acessoa a uma arma.
Sana kamufle kıyafeti ve makineli tüfek vereceğiz. Sen de bizimle geleceksin.
Nos pomos camos em ti e damos a ti uma arma e deixamos vires connosco.
Peki şu arma olayı ne?
So what's the deal with this crest thing?
- Fakat kaptan.
- But, the arma...
Bu Doug'ın karısının yaptığı bir arma.
It's just a patch that Doug's wife made.
- Güzel arma.
- Nice patch.
Unutma, sadece karımın yaptığı bir arma bu.
Remember, it's just a patch my wife made!
- Arma mı?
Crest?
Arma...
Arma...
Bir arma misali aynı bir tıpa gibi
Like a coat of arms Like a stopper
Bu benim lambada bulduğum arma.
This is my bodyguard until I find the lamp.
"Arma" zırh anlamında.
A "targe" is a shield.
Yelkenler yamandı, arma sıkıldı.
Sails patched and riggings tight.
Daha fazla bir şey yok, Ceferino, Ben arma atı gidin.
Nothing more, Ceferino, and get my horse ready.
Evet. Atalarından gelen bir arma varyasyonu.
It's a variation on his ancestral crest.
Bu bir arma.
It's a crest.
Rozeti bir arma.
His badge is a shield.