Arrests Çeviri İngilizce
1,188 parallel translation
Önce yargılayın sonra hapse atın.
First he busts, then arrests me.
Neden bahsediyorsunuz? İki kişiyi tutuklattım.
We made two arrests.
Kimseyi tutuklamamışlar.
Dispo'd at the scene. No arrests.
- Kimseyi tutuklamamışlar mı?
- No arrests?
Ne tutuklama, ne de bir emir var.
No arrests, no warrant.
- Tutuklanan olmuş mu?
- Any arrests? Yeah.
On bir tutuklama beş isim, dört mahkûmiyet.
11 arrests, five aliases, four convictions.
Bildiğimizden fazla! On bir tutuklama dört mahkûmiyet. Biri de Kanada'da.
Eleven arrests, four convictions more than we knew about, one in Canada.
Tutuklanmalara ne zaman başlanacağını merak ediyor.
He wants to know when he's going to see some arrests.
Bir grup kızgın savaş karşıtı göstericinin askeri kuvvetlerle çarpışması 50 kişinin tutuklanmasıyla sonuçlandı.
A mob of raucous anti-war protesters clashed with military troops, leading to 50 arrests.
Kariyerinde gerçekleştirdiği binlerce tutuklamanın yanı sıra Stephen Geller davasıyla da ünlüydü.
Among the several thousand arrests he made... during his career, the famed Stephen Geller case.
Mr. Cafmeyer, bilgisayarda bir kaç defa tutuklandığınız kayıtlı... Bazı şeyleri yasadışı taşımışsınız.
Mr. Cafmeyer, our database shows that you've had several arrests... for illegally transporting artifacts.
Her ne kadar, suçlumuzu yakaladığımızdan eminsek de soruşturmanın genişletilmesi ve yeni tutuklamalar da ihtimal dahilinde.
While we're pretty sure we've got our man, I want to reiterate this is an ongoing investigation and future arrests are possible.
Tutuklama yok.
No arrests.
- Tanrım, kaç kez tutuklanmış bu?
- Jesus, what does he have, 15, 20 arrests?
Tutuklananlar ve hafif yaralananlar oldu...
There were arrests, and there were some minor injuries.
Şimdiye kadar hiçbir tutuklama yapılmadı.
No arrests have ever been made.
Birini tutuklamadan önce kanıtları toplamamız lazım.
We build a case before we make any arrests.
- Bir tutuklama olup olmadığını- -
- Whether arrests have been made...
Acil servis doktorları annenin kalbi durana kadar sezaryen yapmaz.
And ER docs don't perform C-sections until the mother arrests.
3 kez fuhuştan tutuklanmış.
Three arrests for prostitution.
13 yaşına geldiğinde 11 kez tutuklanmış.
He had 1 1 arrests by his 13th birthday.
Bu rapora göre Ajan Scully'yle birlikte yaptığınız tutuklamaların ortalaması, Mulder'la Scully'nin yedi yıllık ortalamasından daha fazla.
From this report, you and Agent Scully have had more arrests on percentage than she and Mulder over seven years.
Uyuşturucu yüzünden defalarca tutuklanmış.
A handful of arrests, mostly drug related.
Bugün çok tutuklama yapmak istiyoruz ve eğer ateş açılırsa biz de karşı ateş açacağız sayısız defa.
We want a lot of arrests today and if the shooting starts we're gonna shoot back plenty of rounds.
Konsolos bey, sizden rica ediyorum emir verin derhal Roma'daki tutuklamaları durdursunlar.
Mr. I'Ambassadeur, I would be grateful to you to order that one ceases immediately these arrests in Rome.
Bir sürü ipucunu bulmaya çalışıyoruz olay mahalindeki. Yakalamaları çok kısa zamanda anons etikleri için rahatım.
We're chasing up a number of clues found at the crime scene I'm confident we'll be announcing arrests very shortly
Polis dostunuza söyleyin, gereken tutuklamalar için hazır beklesin.
Have your friendly constable on hand to make the appropriate arrests.
Birçok tutuklama yaparsa ödül alacak mı?
If he makes a lot of arrests, he gets a prize?
Yeni bir habere kadar tutuklama veya hareket yok.
No arrests, no movement until further notice.
Polis departmanı bu karışıklığı bitirmeye hazır. Büyük tutuklamalarla.
The Department is ready to shut that mess down... with mass arrests.
Eğer onları tutuklarsa, bizi patronlarına götürme şansını kaybederiz.
If he arrests them now, then we lose our chance to follow them to the boss.
Önümüzdeki günlerde daha fazla tutuklamanın olacağını düşünüyoruz.
We anticipate many more arrests in the days ahead.
Erkek ve kadınlarımıza uyuşturucu sağlıyor ve kullandıkları için de tutukluyor.
He supplies the drugs to our men and women and then arrests them for using.
Bu tutuklamalar sizi belediye meclisi seçimlerinde öne çıkarıyor mu?
Do these arrests put you in the front - running for the City Council elections?
Tutuklanmamış, ama birçok suç mahallinde görülmüş.
No arrests, but he's been around a lot of crime scenes.
Burrell elinde bir ton tutuklama belgesiyle sanki bir planı varmış gibi karşımda oturuyor.
Burrell is sittin'across from me with a handful ofstreet-level arrests... pretending'he has a plan.
Baskın yaptık, tutukladık, ama hiç kimseye bir şey olmadı.
See, we did the raids, we made the arrests, but nobody flipped.
Neredeyse 20 kişi tutuklandı.
We're up to almost 20 arrests at last count.
NCIC'te de bir şey yok, hiç tutuklanmamış.
Nothing in NCIC, no adult arrests.
Eğer birkaç kişi tutuklayabilirsek... Hakime götürecek, ve hakimin aradan çekilmesini bekleyecek.
Not if we bring in some arrests... he takes them to the judge, he figures the judge goes away.
Unutmayın, bütün tutuklamaları bir tek kişi yapmayacak.
And remember, no one must make all the arrests.
Birkaç tutuklama oldu...
A number of arrests have been made.
Tutuklamalara ve gözaltılara başlamalarını söyle.
Tell him to start making arrests and taking people in.
Bazı tutuklamalar oldu, ama kalabalık hâlâ zaptedilemiyor.
They've made some arrests, but the crowd is still unruly.
Haklarında yaklaşmama emri çıkarttığı kişilerinkiyle karşılaştıracağım.
So, I'll run it against shark girl's TROs and see if any arrests pop up.
Evet ama arrest oluncaya kadar tedavisine devam edeceğiz.
And if she arrests we'll let her go, until then we treat her.
Status astmatikusu olan on yaşındaki çocuğun kalbinin durması ne kötü.
Too bad that the 10-year-old arrests?
Daha önce tutuklanmamış.
He has no prior arrests.
Henüz tutuklama yok ama dava üzerinde çalışıyoruz.
No arrests yet, but we're building our case.
O da zaten pek fazla tutuklama yapmazdı.
And he really ain't make a lot of arrests.