Astra Çeviri İngilizce
145 parallel translation
Annem yeni ölmüştü ve babacığım, oradan kaçmak için Astra gezegeninden iş buldu.
My mother had just died and Daddy wanted to get away so he took a job on the planet Astra.
Hayatımı kurtarmak için, Astra'ya giden uzay gemisindeki bir mürettebatı öldürdüm.
To save my life. I killed a crewmember on the spaceship to Astra.
"Per ardua ad astra."
"Per ardua ad astra."
"Per ardua... ad astra."
"Per ardua... ad astra."
O kadar da Astra değil, ama görüş mesafesi iyi değildi.
It may not be very Astra, but visibility was poor.
Örneğin, Popüler Kültür Bakanlığı sana Astra Yapım ile üç yeni film çekmen için üç milyon verirse...
For example, if the Minculpop gave you three million. to produce three new films with Astra Productions...
Astra'dakiler parayı destek olma amacıyla o partizanlara verecek.
The Astra people will get the money... to those partisans whom it's wise to support.
Ve bir Vauxhall Astra.
- And a Vauxhall Astra. - Ah.
Yani sadece bir Astra ama...
I mean, it's just an Astra.
Astra'sı olan biri!
Someone who owns an Astra!
Astra sahibi insanlar, sağ elleri ile içebilir ve istedikleri şarkıyı söyleyebilirler.
People with Astras can drink with their right hand and sing whatever they like.
Johnno, Dean Hurst'e çelme taktı ve suratına 300 dikiş atıldı ve sonra annesi farketti 67 00 : 04 : 48,900 - - 00 : 04 : 52,300 pis işlerini babasının Astra'sında yapardı. - Çık ve üstünü değiştir.
Johnno tripped up Dean Hurst and he got 300 stitches in his face and when his mum found out she did her dirty business on his dad's Astra.
Adı Astra'ydı.
Her name was Astra.
... Astra ile tanışmadan önce yaratma tutkusuyla doluydum.
All I know is that, before I met Astra, I was consumed by this passion to create.
Metro kartını, Astor Place durağında çok sık kullanmış. Orası küçük tiyatrolarla doludur.
Yeah, She swapped her metro card quite a few times at the astra place stop downtown, that area is full of small theaters
Tiyatroda Hitchcock klasikleri film gösterimi var.
They're running some Hitchcock classics at the old Astra.
Seninle özellikle konuşmak istedim. Çünkü saat 19.30'da onunla buluşacaktın.
I have here that you were due to meet her at about 7 : 30 at the Astra.
Felaket anlamındaki "disaster" kelimesi de yıldızlar yani "astra" yüzünden gerçekleşen korkunç şeyler demektir.
Or disasters, terrible things that happen to us because of "astra", the stars.
Frank Lockhardt, Ad Astra Ahırlarının sahibiyim.
Frank Lockhardt, owner of Ad Astra Stables.
Frank Lockhardt, Ad Astra Ahırları'nın sahibi.
Frank Lockhardt, owner of the Ad Astra Stable.
Sonra bir Astra tutuştu ve tamamen alev aldı. Hepimiz sıvışmıştık tabii ama sen şoka girmiş bir şekilde öylece kalakalmıştın.
And an Astra burns on, full beam, and we all scarper, you're fucking left there stoned out your mind!
Astra biyologlar bunu söylemeyi sever.
That's what the astrobiologists like to say.
Beni onlara tanıtmanı istiyorum, bizimle kontrat yapmalarını sağla ve onlar beni kesinlike yapımcı yapacaklar.
I want to do the pitch to them myself and get the contract for Astra, and then they're gonna make me an exec producer.
"Astra Yapımcılık".
Astra Productions.
"O alanda hızla oradan uzaklaşan bir gümüş renginde Astra görülmüş."
"Sightings of a silver Astra in the area driven away at speed."
Benim bir Astra model arabam yoktu!
I didn't have an Astra!
Takma kafana. Sana güvenilir biri gerekli, Vauxhall Astra lazım sana, şık bir Golf GTI değil.
You need someone reliable, you need a Vauxhall Astra not some flash Golf GTI.
"Ad Astra per Aspera." Yıldızlara, güçlükle.
"Ad Astra perAspera." To the stars through adversity...
Uzay pantolonun güzelmiş, Astra-Nut.
Nice space pants, Astra-Nut.
- Sonuç olarak kızın ölmesine engel olamadın. - "Astra".
- Well, you did not stop the girl's death. - "Astra".
Kızın adı Astra.
Her name was Astra.
- Astra?
- Astra?
Biliyor musun, Newcastle'daki polisler hâlâ Astra'yı öldüren adamı arıyor.
You know, the cops Newcastle still looking for the man who killed Astra.
Astra'nın ruhunu serbest bırakırım.
I release the soul of the Astra.
- Astra?
- Astra...?
Dur John, o Astra değil.
Stop John, is not the Astra.
Astra için geliyorum.
I'm behind the Astra.
Astra kim?
Who is Astra?
- Ama onun yerine Astra'yı mı aldı?
- But he was led Astra?
Onları düşünmüyorsan, Astra'yı düşün.
If you will not do for them, make the Astra.
Astra'ya olanlardan sonra kaçmam gerekti dostum.
Well, with everything that happened, you know, with Astra... I just needed to escape, man.
Astra mı?
Astra?
Astra'ya olanlar seni bir nebze bile değiştirmemiş.
What happened to Astra didn't change you at all.
Evet, ( astra ) tech line gayet iyi dönüyor.
Yes, look at the tech line there, it does handle very well, that.
General Astra bu dünyada hepinizin ihtiyaçlarıyla ilgileneceğine söz verdi.
General Astra promised she would take care of all your needs on this world.
Ben General Astra'yım.
I am General Astra.
Astra'daki Gökkuşağı Odasında yediğim yemekten sonraki en iyi yemek.
All right, Magus.
Azoth'taki Astra'da saçımı yaptırabilirdim.
John!
Astra 100 otomatik.
Astra 100 automatic.
Astra kim?
Who's Astra?
- Astra'dan bahsediyorum.
I'm talking about Astra.