Ayrıca Çeviri İngilizce
73,237 parallel translation
Ayrıca babanla ilişkini düzeltmek dışında hayatında yaptığım tek değişiklik kendimi tanıtmaktı.
Besides restoring your relationship with your father, the only other change I made in your life was...
Ayrıca bir Nainsan olarak oraya gitmek çok kötü bir fikir. Sen burada lazımsın. Gerçek Mack'in hayatta kaldığına emin olmalıyız yoksa bütün bunlar boşa gider.
Besides the fact that going into that world as an Inhuman is the worst idea ever, we need you here, making sure that the real Mack stays alive, or it'll all be for nothing.
Ayrıca sen yokken olanlar konusunda tam olarak dürüst davranmadım.
And I haven't been totally honest with you about what happened when you were not around.
- Ama ayrıca bu adamsın ve...
But you're also this man, and...
Ayrıca S.H.I.E.L.D.'ın acı çekmesini istiyorum.
It's just that I also want S.H.I.E.L.D. to suffer.
Ayrıca diğer dünyada hayatta olmadığını da biliyor.
He also knows that she's not alive in the other world.
Ayrıca bana burada sahip olabileceğim bir hayatı gösterdi. Seninle birlikte.
But they also gave me a glimpse of a life I could have here... with you.
Ayrıca senin kadar güzel bir kız yakışıklı delikanlıları mıknatıs gibi çeker.
And a young lady pretty as you will soon be fighting off handsome young suitors - with a stick.
Ayrıca standart gizlilik maddesi vardır.
There's also a standard confidentiality clause.
Ayrıca, özür dilemen de saygını belli eder.
I believe an apology would be respectful as well.
Ayrıca, ben... Warren Putnam, bilerek şehvet günahları işledim. Açgözlülük yaptım.
Furthermore, I, Warren Putnam, did knowingly engage in the sin of lust and covetousness.
Ayrıca 200 dolar taksi paran var. Sadece başlangıç olarak.
And you have $ 200 for cabs on there, just to get you started.
Ayrıca ritim tutabiliyor.
Plus, he can keep a beat.
Ayrıca işimiz bitti sanıyordum.
And I thought we were done.
- Ayrıca büroyu istediğim her davaya dahil edebileceğim.
I want to fund it for two, and any case I want to bring the clinic onto, I can. - Done.
Bundan böyle ayrıca alacağım her davayı ücret almadan yapmakta ısrar ettiğim gibi.
Just like I insisted on every other case I take from now on being pro bono.
Bunu biliyorum ama ayrıca dün gece Tara'nın senden ayrıldığını da biliyorum. - Şu an duygusal olarak dağılmış haldesin.
- I know that, but I also know that Tara broke up with you last night, and you're not in your right mind.
Ayrıca bu satışı durdurmak için hala vakit olduğunu da biliyorum.
I also know you still have time to go stop this sale from going through. - Are you kidding?
Ayrıca ölmedi.
And he wasn't dead.
Ayrıca o mükemmel bir başlangıç penisi.
And by the way, it is a perfect starter dick.
Ayrıca benim yaptığımı yasallaştırıyorlar.
And by the way, they're legalizing my thing.
Ayrıca sik kavanozu nedir?
And "fuck jar"? What's that?
Ayrıca alınma ama biraz fazla titizdin.
And kinda uptight, no offense.
Dış kapı açıktı. Ayrıca sağ ol, almayayım.
Your front door was unlocked, and no, thank you.
Ayrıca bir iş meselesi için önceden içiyorum.
Plus I'm pregaming for a work thing later.
Ayrıca Dan'i tanıyorsam leke bırakmak isteyecektir.
And knowing Dan, he's gonna want to leave a stain.
Ayrıca ne bildiğini öğrenmeliyiz.
Plus, we should see what he knows.
Ama ayrıca bir motosiklet çaldın. Şimdi de üniversiteye gitmek istemiyorsun.
But you also stole a motorcycle, and now you don't even want to go to college.
Ayrıca seksi daha çok seviyorum ve ön sevişmeyi umursamıyorum.
And I enjoy sex more, and don't care as much about foreplay.
Ayrıca o tırnaklarla ne tutabilir bilmiyorum.
And I don't know what she can grip with those fingernails.
Ayrıca sevdiğiniz Sırp liköründen birkaç şişe var.
We also got a few bottles of that Serbian liquor you like.
Ayrıca "öğrendiğinde" diyorsun, ona sen söylemedin.
And the key phrase is "she found out." You didn't tell her.
Ayrıca son bir haftadır Karakter ve Uygunluk Kurulu'nun da üyesiyim. Palavra.
And as of one week ago, I'm also the newest member of the Character and Fitness Committee.
Ayrıca haberin olsun, onu yerime atadığım günden önce Anita Gibbs'le tanışmadım.
And for your information, I never met Anita Gibbs until the day I appointed her as my replacement.
Ayrıca senin yaptığı anlaşma hakkında konuşma yetkin yok.
And you're not qualified to talk about the deal that he made.
Ayrıca şiddet yanlısı birinin tahliyesini önlemek için hayatını tehlikeye attı.
And while he was there, he risked his own life to prevent a violent man from falsely obtaining parole.
Biliyorum, fakat hakim onun tarafında ve jüriyi de kendi tarafına çekmeye çalışacak. Ayrıca müvekkilim de bana pek güvenmiyor.
I know that, but he got the judge on his side, and he's gonna try and do the same thing with the jury, and my own client barely trusts me.
Ayrıca Paul'a tapardı ondan nefret edeceğine benden etmesi daha iyi.
Besides, she adored Paul, and it's better that she hate me than hate him.
Ayrıca sokakta sallanan en büyük siki görmek için.
And to see who's the biggest swinging dick on the street.
Aklımda neler olduğuna dair hiçbir fikrin yok. Ayrıca bir milyon doların Bay Axelrod'un cebine veya senin cebine girmesinin tamamen önemsiz olduğuna eminim.
You have no clue what is under my skin, and I am certain that a million dollars in either direction, to Mr. Axlerod or you, is entirely insignificant.
Benimle yıldızların altında uzan ve gücümüzün yetmeyeceği evlere bakalım. Eşik altı krediler, ayrıca sabıkalı olmamız yüzünden.
Lie with me under the stars and... and... look at homes that we'll never afford... thanks to sub-prime lending and... also because we're registered felons.
Çünkü ayrıca sen varsın.
Because there's also you.
Ayrıca babam 63 yaşında ve epilasyon yapıyor.
Plus, he's 63 years old, and manscapes.
Ayrıca suda durup kürek çekilen şeyi öğrenmek istiyorum.
I'd also like to learn how to do that thing where you stand up in the water and row.
Ayrıca gardiyanlara kendilerini kötü hissettireceğiz.
Plus, we're gonna get to make the guards feel real bad about themselves.
Ayrıca silah onda ve bunu yapmanı istiyor yani başka seçeneğin yok.
And, uh, she's got the gun... and she wants you to do it... so you kinda don't have a choice.
Ayrıca leş kokulu karılar.
And really smelly bitches.
Ayrıca müzik güzel.
Plus, the music's good.
Ayrıca ağır çekimde gibiyim.
Plus, it's moving in slow-mo.
Ayrıca işe yarasın diye herkesin talebini almalıyız.
Also, we have to get everyone's demands to make it count.
Ayrıca başka şansımız yok.
- Because of that room?