Ayın Çeviri İngilizce
32,974 parallel translation
Normalde sizi takımlara ayırırdım ama incelenecek çok fazla mayın var.
Normally, I'd have you work in teams, but we have too many mines to scout.
Zaman ayırdığınız için teşekkürler Sayın Başkan.
Thanks for taking the time, Mr. President.
Ayın 23'ünde saat sabah dokuzdan önce burada olun, yoksa sizi salona almazlar ve tutuklama emri verilir.
Be here before 9 : 00 a.m. on the 23rd, or they won't let you in, and a warrant will be issued.
Görünüşe göre "Complex"... seni ayın şarkısı seçmiş.
Oh, it look like "Complex" got you as song of the month, brother.
Gözleri hedeften ve ondan ayırmayın.
Eyes on target. Eyes on the prize.
- Ama son birkaç ayını içki içerek ve Lane Bryant ayakkabı kataloğuna bakıp otuzbir çekerek harcadın.
- But you spent the last few months drinking and jerking it to the Lane Bryant shoe catalog.
maske giyerek bir ayın mi yapıyorlar?
Those people in the woods, doing a ritual, wearing masks?
Kasım ayında bir gece, gürültü ile uyandığınızı hatırlıyor musunuz?
Do you remember one night in November being wakened by a bump?
İlk dâhil oluşum ayın 15'indeydi.
Well, I first got involved on the 15th.
- Ayın 22'sinde Malaga'ya gelecek.
It gets into Malaga on the 22nd.
Önümüzdeki ayın ortasında Qing Hanedanlığı'na gidiyorsun.
You leave for the Qing Dynasty in the middle of next month.
Ayın arkasından yükselen Dünya.
Earth rising over the moon.
Polis bana onu gördüğünü söyledi. Aralık ayının başında, kaybolduğu gün.
The police told me that you saw her in early December, the day she went missing.
- Şaftları ayırın.
- Disengage shafts.
Beyler, bayan Price. Hatırlatmak isterim ki daha 5 ay önce yine bu masanın etrafında toplanmıştık.
Gentlemen, Mrs. Price, I'll remind you that we were sitting around this table just five months ago.
Önümüzdeki ay kongre seçimleri var. Bu seçimden sonra insanlar Kongre aracılığı ile politikalarımın sürdürülüp sürdürülmeyeceğine karar verebilirler.
Now, we've got congressional elections coming up next month, after which the people, through the voice of the new Congress, can decide whether or not to retain my policies.
Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.
Thanks for your time.
Bir tanem, bu ay kaldırdığın iPad kaç tane bilmiyorum fakat bebeğimi benden alman için birkaç yüz bin dolardan daha fazlasına mal olur sana.
Sweetheart, I don't know how many ipads you lifted this month, But it's gonna cost you a lot more than a couple of grand. For you to take my baby from me.
Ne için? Milo'yu tanımaya zaman ayırdığın için.
Taking the time to get to know Milo.
Geçen ay Angel Island ve Golden Gate arasında gidip gelerek o zorluğu aştım. Sığ yerlerde yeterince yan yatamadım ve teknenin yanındaki jelkot sıvanın anasını ağlattım.
Well, I was beating that slot up between Angel Island and Golden Gate last month, and I didn't heel fast enough in the shallows and I scratched the shit out of my gelcoat.
Bana yemek ayırdın mı küçük farem?
You save me any dinner, kitten-mouse?
Altı ay önce imza attığın zamandan.
From when you signed up six months ago.
lordemre Keyifli seyirler... 15 Mayıs 15 Mayıs Birinci Gün İlk dâhil oluşum ayın 15'indeydi.
I first got involved on the 15th.
Vakit ayırdığınız için sağ olun.
Thanks for your time.
Yaklaşık dört ay sonra onun eşyalarını buldular.
About four months later, they found her things.
Bana söylemeden önce altı ay boyunca ablasının tamponlarını kullanıyormuş.
She was stealing her sister's tampons for half a year before she told me.
Valiliğin personel için üç ayda bir uyuşturucu testine ayıracak parası yok. İlk testten sonrakiler millet salmasın diye göstermelik olarak yapılıyordu.
The county can't afford quarterly drug tests for its employees, so after the first one, they're really just to keep people on their toes.
Durum şu, yeniden atandın... Birkaç ay önce kurulmuş olan bir istihbarat ekibine katılacaksın.
So, you're being reassigned... and you will be moved into the intel unit that was formed a couple of months ago.
Bildiğimiz şey Escobar'ın ailesi için Bogota'dan ayrılan sekiz farklı uçuşta yer ayırttığı.
What we know is that Escobar bought tickets for his family on eight different outgoing flights from Bogotá.
Olay şu ki çeşitli süper araba üreticileri şimdilerde Prius'un kutup ayılarını kurtaracak teknolojisini alıp saf, yalın hız yaratmak için kullanıyorlar.
The thing is, though, various supercar makers have now taken the polar-bear-friendly technology from a Prius, and they are now using it to create raw, naked speed.
Bir V12 ve bir elektrik motoru var. Ancak entegreler, birlikte çalışıyorlar. Onları ayıramazsın.
It's got a V12 engine and an electric motor, but they are integrated, they work together, you can't separate them.
Kendine vakit ayırmalısın Anne.
You got to make time for you, Mama.
Kafasını açmalarına rağmen bir ay sonra işe döndü.
I mean, they cut her head open, and she was at work, like, a month later.
Elbette kıyafet dolabın değildi bu ve muhtemelen senin hayatın boyunca ettiğin küfürleri ben bir günde ediyorumdur ama sen de doğruyu yanlıştan ayıracak bir dürüstlüğe sahipsin.
Obviously not your strip mall wardrobe, and I probably curse more in one day than you've cursed in your entire lifetime, but you have integrity to right wrongs and to see justice done.
Zaman ayırdığınız için teşekkürler. Tüm bu anlattıklarınızı dikkate alacağım.
Thank you for your time, and I will take this information under advisement.
Milo, Kahinlerin 6 ay içinde şirketler savaşı çıkacağını öngördüklerini söylemişti.
Milo said the Seers predicted corporate war within six months, right?
Beni emekliye mi ayıracaksın, Bennett?
You putting me out to pasture, Bennett?
" Adımı sayıklıyor kaltağın teki. Canın mı çekti?
" Got a bitch calling out my name, oh, you thirst-ay?
Ormanın heryerinde gizli ayı tuzakları mevcut.
There are bear traps hidden everywhere in these woods.
Düşünüyordum da, ışıklar söndükten sonra bu gece buraya gelir ve Kanlı Ay Tutulmasını izlerim diye düşündüm.
You know, I was thinking, maybe I'd come here tonight, after lights out, and watch the Blood Moon.
Kanlı Ay Tutulmasının altında seninle seks yapmak ister miyim diye soruyorsun?
You mean, do I want to have sex with you under the Blood Moon?
Kanlı Ay Tutulmasının tadını çıkar.
Enjoy the Blood Moon.
Kanlı Ay Tutulmasını izlemeye.
Uh, to watch the Blood Moon.
Daha bu sabah sağını solunu ayırt edemezken, şimdi sert çocuğu mu oynuyorsun?
This morning you didn't know your ass from your elbow and now you're a tough guy?
Siz gidip yeniden bir araya gelen Oz ailesini ayırın biz de gidip Soğuk Savaş'ı tekrar başlatalım.
You guys go crash the Oz family reunion, and we'll go restart the Cold War, okay?
Birkaç ay önce kitap okumamızın iyi bir fikir olduğunu söylemiştiniz. Bunu hala yapabilir miyiz?
A few months ago, you said it was a good idea to read to her.
Yakın bir zamanda ayılacak.
And she'll be awake pretty soon.
Bakın, bu şehirde 200'den fazla kişi kayıp her ay.
Look, over 200 people go missing in this city every month.
Her halükârda, zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.
In any case, thank you for being able to free up some time.
Hayır, lütfen bayım, bana sadece 10 dakika ayırın.
No, please, sir, just give me 10 minutes.
Bizi ayıramazsın!
You can't separate us!