English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ A ] / Açt

Açt Çeviri İngilizce

49,522 parallel translation
Ama kızın kendisine sorarsan tahminimce birkaç kapıyı açtığımı söyler.
But you ask the girl herself, I'm guessing she'll say I opened a few doors.
"Boo" demek için ağzımı her açtığımda etrafımda fotoğrafımı çeken insanlar varken!
You don't have people taking a photo of you every single time you open your mouth to say boo!
Lumiere, hediyeyi açtır.
Lumiere, unveil the gift.
Bu insanlara kapıyı açtık.
We opened the door for these people, Will.
Onlara bir kapı açtım.
I opened the door for them.
İnsanların bir dükkâna girip yasal olarak erotik filmler kiralamasının önünü açtı.
It made it legal for human beings to go to a store and rent an X-rated movie legally.
Hemen sonrasında ilk web sayfamı açtım ve her türlü fetişi içinde barındıran bir topluluk oluşturmaya karar verdim.
And I started right after that my first Web site and then, you know, decided to do a whole network of them and all different kinds of fetishes.
Yehova Şahidi olarak büyütüldüm, ailemin açtığı bir okula gittim.
I was raised Jehovah Witness, so I was in a really small school that my family opened.
Komik ama üzücü bir şey. Bir kadın telefonu açtı ve
And funny but sad, the woman picks up the phone and she says,
Demin suyu açtım, baştan sona her şeyi düşündüm, soyunmayı, saçla uğraşmayı ve yapamadım.
I turned the water on just now, and I thought about it all, the whole thing, taking clothes off, dealing with hair, and I just... I couldn't do it.
Kilidimi mi açtın?
Did you pick my lock?
Bugün sizin okul, Baker'ların açtığı davada onları savunmamız için bizim firmayı tuttu.
My firm was hired today by the school to defend them in the lawsuit that the Bakers have filed.
Hayır, dükkânı ; seni, canını sıkan o şirketten, bizi de o boktan banliyö hayatından kurtarmak için açtık.
The store was to get you out of that company that was killing you to get us out of that shitty suburban wasteland.
İçimi döktüm, kimseye itiraf etmeye cesaret edemediğim özel şeyleri sana açtım.
I poured my heart out, opening up about personal things I hadn't had the courage to admit to anyone :
Yarım saat, 45 dakika sonra, kutuyu alıp açtım, içinde kasetler ve bir mektup vardı.
Half hour... forty-five minutes later, I get the box, open'em, and there's these tapes, and a letter.
Ama ailesi dava açtığı için şu anda durum çok hassas.
But with her parents bringing a lawsuit, it's too sensitive right now.
Kızları bir şey yüzünden canını alacak kadar zarar görmüş olan bir anne babanın açtığı davada savunma avukatıyım.
I am defending a lawsuit brought by two parents whose daughter was so damaged by something that she took her own life.
Banyoya girdi, küveti doldurdu, o sabah ailesinin dükkânından aldığı jilet kutusunu açtı.
She went into the bathroom... filled the tub... opened the box of razor blades she took from her parents'store that morning...
Alexandria olarak onlara bir kez savaş açtık ve kazandık.
Alexandria already fought them once, and we won.
Bazen açtığımız konservelerin içi çürümüş oluyor.
We open cans, sometimes inside's rotten.
Kapıyı sen açtın ama.
You're the one who opened the door.
- Göz açtırmamam konusunda... - Aramıza katıldın mı?
- Regarding me clamping down...
Şaşırmış gibi yapmayın.
Don't act all surprised now.
- Beni nezaket icabı mı vurdun?
- Shooting me was an act of kindness?
- Sakin ol.
- Act cool.
O sıkıcı tipler seni seviyor gibi görünebilirler ama her an başına bir çorap örebilirler.
Those Herberts might act as if they like you just now, but they could turn on you any time.
Peter Thomas cinayet soruşturması Schlussende, "Son Hareket" adını verdiğimiz bir operasyon kapsamında.
The Peter Thomas murder investigation is part of an operation we have codenamed Schlussene, the Final Act.
Bunun cezası da Wandsworth Cezaevi'nde asılmak.
German Occupation Act 1941, for which they hang offenders at Wandsworth Prison.
Son hareket.
The final act.
Çünkü aktif hayır kurumuna mutlak surette ödeme yapıyorduk.
Well, because we paid mightily for this act of charity.
Bütün bu zaman boyunca soygun, Gölge'nin hapse girmesi benim ölümüm, hepsi tanrının işi miydi?
The whole fucking time, the robbery, Shadow going to jail, me dying, act of god?
Yanındaki bu kiralık oğlan için de müridinmiş gibi davranma.
And don't act like your fucking rent boy here is your disciple.
Planladığım kamu saldırısı eylemi Muhtemelen seninle benim hapishanede olacağım.
The act of public aggression that I have planned will probably end up with you and me in jail.
♪ Böyle davrandığında dikkat çekersin ♪
♪ You draw attention when you act like that ♪
Tüm bu prenses rolüne bürünme çabaların.
You know, that whole princess act?
Rol yapmaya daha ne kadar devam edebilirim bilmiyorum.
And I have no idea how to keep up the act.
Sadece bir gösteri bu. "
It's a play-act thing. "
Koca bir rol, neden olmasın?
I mean, it's an entire act, so why not?
Para için seks yapanlar bundan olumsuz etkilenir diye bir şey yok.
A person who is paid for sex doesn't necessarily have any negative repercussions from that act.
- Masummuş gibi davranma.
- Don't act innocent.
İntihar ya da özellikle Hannah'nın intiharı konusunda bu şekilde tepki verebilecek biri aklınıza geliyor mu?
Can you think of anyone else who might have wanted to act out like that, about suicide or Hannah Baker's suicide?
Neden böyle davranıyorlar anlamıyorum.
I don't know why people act like that.
Yardım için bize ücretsiz olarak lisansını verecek ve bir gün bundan milyonlar kazanacak.
He's gonna license it to us for free as an act of charity, and it's gonna make him millions someday.
PSAT ya da ACT sınavların?
PSAT? ACT?
Normal davranmaya çalışıyordum.
I was trying to act normal.
Neden hep biliyormuş gibi davranıyorsun?
Why do you always act like you know?
- Çocukluk etme. Ye şunu.
- Don't act like a child.
Kendini pek bir üstün görüyorsun ama anlaşılan herkesten çok pisliğe batmışsın.
You act like you're above it all... but you're in deeper than anybody, it seems like.
Tek arzum Flint'i ortadan kaldırmak olduğu halde ikisini birden yok ederim diye korkmuştum.
I worried that the act of separating them might destroy them both... when what I wanted was to remove Flint.
Sen gibi davranıyorsun Hiç öldürmedin Daha önce kimse
You act like you've never killed anyone before.
Ama kral gibi davranmanın yanından geçmiyorsun.
You sure as hell don't act like one.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]