Bates Çeviri İngilizce
1,710 parallel translation
Bayan Bates'e olan görevimi yerine getirdim.
My duty to Miss Bates is done.
Bayan Bates'e uğradım ve ne gördüm dersiniz, Jane Fairfax'e kocaman bir piyano gönderilmiş.
I called on Miss Bates, and what should I see, but the most enormous pianoforte addressed to Jane Fairfax?
Söyle, canım, Bayan Bates ve Jane Fairfax'in bugün buraya nasıl geldiğini tahmin edebiliyor musun?
Tell me, my dear, can you guess how Miss Bates and Jane Fairfax arrived here today?
Bayan Bates'in her gün Donwell'de dolaşıp Jane'le evlenerek ne büyük incelik gösterdiği için ona her gün teşekkür ettiğini bir düşünsene!
Imagine Miss Bates at Donwell, haunting the place and thanking him everyday for his kindness in marrying Jane!
Komşularımıza soralım, Bayan Bates'e, bakalım ne düşünüyor.
Let's ask our neighbours, Miss Bates, what she thinks.
Bayan Bates mi?
Miss Bates?
Bayan Bates!
Miss Bates!
Bayan Bates.
Miss Bates.
Bayan Bates mutlu olmaya çoktan hazır bir kadın ve Jane baş dansçılarımızdan biri olabilir.
Miss Bates is a woman who is predisposed to be happy, and Jane could be one of our principal dancers.
Bayan Bates'in metaneti ve berrak zihni kaygınızı azaltabilirdi.
Miss Bates'steadiness and clarity of thought might have calmed your anxiety.
Bayan Bates'in bana söylediğine göre İrlanda'dan onu çok mutlu eden bir mektup almış.
Miss Bates told me she had received a letter from Ireland that made her very happy.
Bayan Bates'in evinde ne bir dakika bile huzur bulabiliyor ne de sakinleşebiliyor.
She can have not a moment's peace or calm in Miss Bates's cottage.
Bayan Bates'e karşı nasıl bu kadar duygusuz davranabildin?
How could you be so unfeeling towards Miss Bates?
Bayan Bates... Highbury'de arkadaşlarınız var.
Miss Bates... you have friends in Highbury.
Emma erkenden kalkıp Bayan Bates'i ziyarete gitti.
Emma was up and about very early to visit Miss Bates.
Bayan Bates'e önümüzdeki Cuma akşam yemeğine ve satranç oynamaya davetli olduğunu hatırlattım.
I reminded Miss Bates that she is to be our guest next Friday for, er, supper and backgammon.
Bayan Bates'in yemekleri beğendiğine sevindim.
I am glad Miss Bates liked the food.
Ararotu çok iyi niyetlerle gönderdim ama Bayan Bates yazıp Jane'nin onu sevmediğini ve dışarı bile çıkamayacak kadar hasta olduğunu söyledi.
I sent the arrowroot with the very best of intentions but Miss Bates wrote and said that Jane disliked it and was too weak to even venture outside.
"Yunanlı Zorba" filminde, Alan Bates ile Anthony Quinn'in bütün mal varlıklarını kaybettikleri sahne.
In the movie Zorba the Greek, the scene where Alan Bates and Anthony Quinn have just lost all their life savings.
Bates'le Johnson nerede?
Where are Bates and Johnson?
- Ya Bates?
- What about Bates?
Piskopat biri kişiselliğine göre hareket etmez mi?
And not as Hitchcock's. Psycho, Norman Bates. Pattern of halving of personality.
Slater Bates ortalığı yıktı resmen.
Slater Bates rock it today.
- Tahnit sıvısı ve hayvan tüyü Norman Bates'in favori eğlencesi demektir.
Embalming fluid plus animal hair equals Norman Bates favorite pastime.
Norman Bates'e mi dönüştüm?
Gone Norman bates?
Tamam ben etrafa bir bakayım sen de Norman Bates'e göz kulak ol.
All right, well, I'll scope out the joint, and you keep an eye on Norman Bates over here.
Ben John Bates, yeni oda hizmetçisi.
I'm John Bates, the new valet.
Teşekkürler. Günaydın, Bay Bates.
Good morning, Mr Bates.
Bay Bates'in gelişiyle ilgili her şey hazır mı?
I assume that everything is ready for Mr Bates'arrival?
Thomas, Bay Bates'i odasına götür ve çalışacağı yeri göster.
Thomas, take Mr Bates to his room, show him where he'll be working.
Downton, ünlü bir ev, Bay Bates ve Crawleyler ünlü bir aile.
Downton is a great house, Mr Bates. And the Crawleys are a great family.
Biliyorum. Bates!
I know.
Değerli dostum! Özür dilerim.
Bates, my dear fellow.
Bates, değerli dostum. Downton'a hoş geldin.
Bates, my dear man, welcome to Downton.
Bates'le her şey yolunda mı?
How's Bates working out?
- Bates, tek kelime etmez.
- Bates won't say a word. - He will not.
O halde, Bates gittiğinde, ilk adımı attığından emin ol.
Then be sure to get your foot in the door when Bates is gone.
O'Brien, Bates'in işini yerine getiremediğini söylemiş.
O'Brien told her Bates can't do the job properly.
Sence Bay Bates tembel mi?
Do you mean Mr Bates is lazy?
Bates, mantıklı olmalıyız.
Bates, we have to be sensible.
Bu arada, O'Brien, Bates'in bir sürü sakarlık yaptığını söyledi.
By the way, O'Brien says Bates is causing a lot of awkwardness downstairs.
Sanırım Güney Afrika'da daha kötülerini görmüşsünüzdür, Bay Bates?
I expect you saw worse things in South Africa. Eh, Mr Bates?
Bay Bates, şu tepsiyi uzatır mısın?
Mr Bates, would you hand me that tray?
Hanımefendileri, Bay Bates'in gitmesi gerektiğini söylemiş.
Her ladyship's told him she thinks Mr Bates ought to go.
Başa çıkabilir misiniz, Bay Bates, yoksa burada mı beklersiniz?
Can you manage, Mr Bates? Or would you rather wait here?
- Bunu isteyemem, Bay Bates. Sizin durumunuzdaki birinden olmaz.
Oh, I couldn't ask that, Mr Bates, not in your condition.
Bates, iyi misin?
- Bates, are you all right?
Bay Bates.
Mr Bates.
Bates'le gideceğim, kulüpte kalırız.
No, no. I'll just take Bates and stay at the club.
Bayan Bates,
What do you think of this space... for a ball? Miss Bates,
- Orduyu özledin mi, Bates?
Do you miss the army, Bates?