Bath Çeviri İngilizce
8,064 parallel translation
Sıcak bir banyo ve kuru bir yatak iyi olurdu.
A hot bath would be nice. A dry bed.
O, bir banyo alır veya bir sutyen koyarsa onu hissettim olurdu.
If she takes a bath or puts on a bra, she would have felt it.
Hayat sıkıntılarını unutturmada köpüklü banyo gibisi yoktur.
Nothing like a bubble bath to make you forget life's little traumas.
- Pek banyo insanı değilim.
I'm not really a bath person.
"Aziz Afrodit'in Nemlendirici Banyo Damlaları."
" Mighty Aphrodite's Moisturizing Bath Beads.
Hoş bir teklif ama Afrodit'in Banyo Damlaları'yla gecikmiş bir randevum var.
That's very nice of you, but I've got an overdue date with Aphrodite's Bath Beads.
Ve uzun zamandır yıkanmamış.
And he hadn't had a bath for some time.
Dediğim gibi, son zamanlarda yıkanmamış.
As I said, no bath recently.
Aradığımda şu teneke küvetteydi.
He was in that tin bath. when I called.
" Tam bir sosyopatsın biraz yıkanmalısın Eminim ki idam koğuşunu boylayacaksın.
"You're a sociopath in need of a bath, I'm sure you'll wind up on death row."
Banyo yapsana. Hadi ama.
Why do not you take a bath?
Banyo iyi gelir.
Come. A bath will help.
Oturma odası, yemek odası, mutfak, yatak odası, banyo.
Living room, dining room, kitchen, master bed, master bath.
Git de yıkan Semih.
Second, go take a bath, Sameh!
Deri ördeklerini hazırla!
- Bath time!
- Banyo yapacağız.
- We're going to take a bath.
Evet Lemon, otobandaki çıkıştan önce bir yerde durup şöyle uzunca bir banyo yaptım.
Have you showered? Yeah, Lemon, right in between exits 47 and 48, I pulled off the highway and took a nice long bubble bath.
Sünger banyosu zamanım geldi.
It's time for my sponge bath.
Şayet Dünya'nın yörüngesine itecek kadar güçlüyse gezegenimiz süpernova artıklarıyla radyoaktif bir banyo yapar.
If it's strong enough to push it all the way back to Earth's orbit, our planet gets a radioactive bath of supernova debris.
Banyo yapmak istiyormuş!
He wants to take a bath!
Tüm su içeri dolacak.
We could be in for a bath.
Babamın banyoya ihtiyacı var, bırakın lütfen.
My father needs a bath, please leave.
Bunlar genellikle şampuan ve vücut losyonlarında olur.
Those are commonly found in shampoos and bath oils. I give up.
Mediterranean Oteline çamur atmak gibi olmasın ama yenilerde tüm odalarında canlı yosun paspaslar kullanmaya başladılar.
Not to shill for the Mediterranean Hotel, but they recently stalin live-moss bath mats in all of their rooms.
Duş alabiliriz.
We could take a bath.
Seninle duş falan almayacağım, Martin.
I'm not taking a bath with you, Martin.
O zaman bir banyo yap ve biraz dinlen. Annen ve Hu temizler.
Then take a bath and get some rest Mama and Hu will clean up.
Sıcak bir banyo yapsınlar.
Make sure they have a hot bath
Annen banyo yapmamaya diretiyormuş.
Your mother's refusing to take a bath.
Yeniden bir İngiliz erkeği gibi hissetmen için sıcak bir banyoya ve yemeğe ihtiyacın var gibi.
I imagine you're in need of a hot bath and a good dinner to feel like an Englishman again.
- Banyoya herhalde.
In the bath I think.
- Onca zaman banyo yapmadın mı?
Haven't you had a bath in all that time?
O pislik de üstünde havluyla karşıma çıkıyor. Hiç korkmadan.
That piece of shit faces up to me in a fucking bath towel, not a flicker of fear?
Şimdi uslu bir kız ol ve ben bize köpüklü bir banyo hazırlarken kilerden bir şişe şarap getir tamam mı?
And now, be a doll and go pick out a nice bottle of red from the cellar while I draw us an Ayurvedic foaming bath, will you?
Sadece küveti köpükle doldurup, kaşıkla sana havyar yedirmek istiyorum.
I just wanna draw you a bubble bath And spoon-feed you caviar.
- Banyo? - Yapıldı.
Bath?
Size hemen lüks banyo hizmetimizden söz edeyim, efendim.
Uh, could I just, uh, quickly point out Our luxury bath service, sir?
Bir banyo ismarlayacagim.
Okay, I'm gonna order a bath.
Romantik ve tehlikeli... Tekno banyoyu önerebilir miyim?
Romantic, dangerous - - might I suggest, sir, the techno bath?
- Michael Bublé banyosunu önerebilir miyim?
Might I suggest the michael bublé bath?
Yüzüm dinç dursa da 90'larin basindan beri banyo usakligi isindeyim ve bu gibi durumlarda ne yapilmasi gerektigini bilirim.
I've just been in the bath-buttling business Since the early'90s, despite my fresh face, So I tend to know what these situations need.
Hatta ikiniz için bir banyo hazirlatti.
Oh, yeah, he's expecting you. In fact, he's asked me to draw the two of you a bath.
- Küvete geliyor musunuz?
Are you guys getting in the bath?
Banyodaki temizlik oyunundan önce bir Martini içiyor.
Just enjoying a dirty martini before a cleansing romp in the bath.
Banyo onun için degil ki.
That's not who the bath is for.
Köpek küvetinin yarısını dolu görenlerdenim.
I-I'm a doggy-bath-is-half-full kind of guy.
Lily'nin banyosundan çıkıyor, sonra birdenbire köpek alıp götürüyor.
It just shows up in Lily's bath, and then, all of a sudden, the dog has it?
Çamaşır, duş, üçlü martini.
Laundry, bath, triple martini.
Martini ve duş bundan çok daha iyi olurdu.
Martini and a bath would have been a lot better than this.
Türk hamamı açacağım.
Gonna start a Turkish bath.
Bilgisayarında film izleriz tamam mı?
I'm gonna run you a nice hot bath, and we'll all snuggle down in the bed together and watch a movie on the iPad, yeah?