Batıya Çeviri İngilizce
3,293 parallel translation
Batıya yöneliyoruz.
We're heading west.
Şüpheli Latin erkek, koyu renk kot ve ekose gömleği var. En son Maple Bulvarı'ndan batıya doğru 5. Cadde'ye koşarken görülmüş.
Suspect's a male hispanic, dark jeans, plaid shirt, last seen running westbound on 5th Street from Maple Avenue.
Tamam, batıya dön.
Okay, uh, face west.
Evet, batıya döneceğim.
Yeah. I'm gonna go back East.
Doğuya mı batıya mı gidiyoruz?
Are we heading east or west?
Batıya mı doğuya mı devam edeyim?
Keep going west or east?
İlk olarak, mühimmatı giriş noktamızdan yarım kilometre batıya taşımak için gönüllülere ihtiyacım var.
First, I need volunteers to carry supplies from our entry point a half-click west.
Güneye bir de kuzeye, doğuya ve batıya.
It went South, north, east and west.
Devriye 2-C-7, Lonnie Caddesi'nden batıya gidiyorum.
Patrol, 2-Charlie-7, west from Lonnie Avenue.
Hulin Beyi Hukhtumur, yenildiken sonra, batıya gitmeyi planladı.
After his defeat, Hulin tribe's leader, Hukhtumur, planned to travel west
Eğer bu gerçekleşirse, batıya gidip sığır yetiştireceğim, efendim.
Done here, go west and be a cowboy, sir.
Beni batıya sürdüler.
So, they ship me off to Western.
Batıya, parkın çıkışına doğru gideceğim.
I'm gonna move to the west exit of the park.
Batıya gidiyoruz.
So we head west.
Bizzat ben ve burda gördüğünüz herkez Batıya gitmeye karar verdik.
American forces. I myself, and everybody you see here, have decided to go west.
Sonra güneybatı ve batıya doğru "J" şeklinde dağılacağız... Ayrıca kuzeydeki kontrol noktalarını da saptayacağız.
Then we'll fan out in a "J" formation to the southwest and the East, establishing checkpoints to the North.
- Batıya doğru koşan bir adam var.
- There's a guy running west.
Batıya dönüp günbatımını izlerken bang!
Watching the sunset in the west, screw, screw!
Top Gear bizi Amerika'nın en modern polis otosunu bulmak için orta batıya gönderdi.
Top Gear had sent us to the midwest to find the best modern cop car for America.
Sinyali kaybetmeden önce doğudan batıya gidiyordu.
It was moving east to west before we lost the signal.
Ki bu yüzden batıya gidiyoruz.
Which is why we're headed west.
Burada Batıya özgü bir kahve mekanı açmayı düşünüyorum.
I'm thinking about building a Western gabi cafe here.
Tüneller batıya kaçmak için bir çok noktada yol açmış.
The tunnels let out at multiple points running west.
6 fayans git, 4 batıya, iki kuzeye.
Uh, go six... tiles, four west, two... north.
Olimpiyatlara beraber katılan ikiye bölünmüş Almanya adına bir Alman altın madalya kazandığında,... Doğu ya da Batı Almanya'nın marşı yerine yine Ode to Joy çalınmıştı.
When Germany was still divided - and their team was appearing together at the Olympics - when one of the Germans won golden medal - again Old to Joy was played - instead of either East or West German national anthem.
Ya o tişörtleri kokaine batırılmışsa?
What if they soaked the T-shirts in cocaine?
- Komisyon üyesi bana Tanrı'ya inanıp inanmadığımı sorduğunda bunun basketbol komisyon üyesinden gelen tuhaf bir soru olduğunu düşünmüştüm ama sonra konuşmaya devam etti, ve bu batış devam ederken el konulmadan vazgeçilmesinin bir mucize olacağını söyledi.
- The commissioner, when he asked me if I believed in God, which I thought was a strange question coming from a basketball commissioner, but then he went on to say, because it would take a miracle to stop this seizure from going down.
"Rusya'nın Batı Avrupa'ya saldırması."
"Russia moves on Eastern Europe."
Huysuzluk yapan yaşlı bir kadın ya da beyzbol sopasıyla etrafı dağıtan biri olabilir.
It could be an old lady making a fuss or, you know, somebody trashing a place with a baseball bat.
Ve kız Batı'ya gitmek istiyor, değil mi?
She wants to go over to the West.
Batı'ya gelince istediğin kadar uyuyabileceksin.
Once you've come over, you'll be able lo sleep late.
Eğer evlenirsek, sence benim de Batı'ya gitmeme izin verirler mi?
If he marries me, do you think they'll let me leave?
Todd'un fotoğrafını bu bilgisayara aktardım, ya da "indirdim" ve gördüğünüz gibi birkaç ayarlamayla tüm resmi vahşi batı renginde yapabilirim.
I transferred or "downloaded" Todd's photograph to this computer and as you'll see, with a few adjustments, I can make the entire image... old west color.
Bu durumda, dışarıya salınmış radyasyon tüm Batı kıyısını mahveder.
and the released radiation would wreak havoc upon the entire Western seaboard.
Ama yemek ya da suyun yok ve Hess Kramer Kampı'ndaki gibi gün batımında Sabbath ibadeti yapılmıyor.
Uh-huh. Except you don't have food or water, and they don't have a sunset Sabbath service like they do at Camp Hess-Kramer.
Doğu ya da batı, Madhav en iyisi!
East or west, Madhav is the best!
Batı'ya doğru ilerle.
Continue due West.
Sonra topa beysbol sopasıyla vuruyorum. Yok ya.
I have to hit the ball with a bat.
Sizle kart oynanmaz be ya. Her yeri sıçıp batırıyorsunuz.
cards with you people, throwing up all over the... place.
Washington'daki müttefiklerle ve batıda, Chicago'ya kadar açıIan yeni pazarlarla birlikte.
With sympathetic allies in Washington and new markets opening up to the west, all the way to Chicago.
Yok ya, sadece paniklemişti, ailesinin Batı'da kaldığından falan bahsetti.
No, uh... just... panicky, yammering on about family back West.
Bilirsin ya, aslında böyle birinin ISIS'te çalışması... o kadar da kötü değildir, çünkü- - Çünkü belki de sıçıp batırmak istersin?
You know, it's probably not the worst idea in the world to have someone like her working at ISIS, since... Since you wanna screw affirmative action?
Bir grup savaşçı at sırtında batıdan çıkageldi. Tan ağarırken saldırıya geçtiler. Her yeri ateşe verdiler.
A band of braves rode in from the west, attacked at daybreak, scorched the very earth.
Derinizi diri diri yüzüp Batı Virginia'ya kadar kovalayacağım sizi!
I'll skin your asses alive and run you back across the bull run!
Ya da en azında kalp yiyen, ele geçirilmiş şeytani bir yarasa.
I mean, that's gotta be a ritual. Or at least some sort of a heart-sucking possessed satanic crack whore bat.
Sadece evime gelip eskiden olduğu gibi çarşaflarımı batırsan ya?
Can't you just come over and ruin my sheets like you usually do?
Gordon'un saldırıya uğradığı yer batı yakasındaki evinden pek uzak değil.
Gordon was attacked not far from his west-end apartment.
Batı Afrika'ya bakacak olursak rakip kuvvetler, Tripoli'de ve diğer Libya şehirlerinde çarpışmaya devam ediyor. Yeni hükümet, barışı sağlamak ve Muammer Kaddafi'nin rejimin çöküşünün etkilerini silmeye çalışıyor.
Staying in West Africa, rival militias continue to clash in Tripoli and other major Libyan cities, as the new government struggles in their attempt to foster lasting peace following the fall of Muammar Gaddafi's regime.
Bu mülkü benim üstüme yap ya da kavanozu bu beyzbol sopasıyla parçalayacağım ve onlar kulübeyi seninle birlikte yiyip bitirecek.
Hand over the deed to your property Or I'll smash this jar with a bat And they'll devour the shack with you inside.
Şey, sopayı fırlatma kısmını pek sevmedim tabi, ya da koçuna bağırma kısmını, ama buraya kadar, oraya gittin ve daha önce hiç tanışmadığın bir grup çocukla bir şeyler yapmaya çalıştın.
Well, I didn't love the throwing the bat part, or the yelling at the coach part, but right up until then, you went out there and you tried something you never done before with a bunch of kids you never met.
# Senin için en iyisini diliyorum, ben Batı'ya gidiyorum #
♪ I wish you the best, I'm headed west ♪