Ben de seni gördüğüme sevindim Çeviri İngilizce
350 parallel translation
- Ben de seni gördüğüme sevindim.
- I'm glad to see you.
- Evet, ben de seni gördüğüme sevindim.
- Yeah, I sure am glad to see you, too.
Ben de seni gördüğüme sevindim.
Am I glad to see you.
- Ben de seni gördüğüme sevindim Carter.
Oh, I'm glad to see you too, Carter.
Ben de seni gördüğüme sevindim.
I'm glad to see you, too.
Ben de seni gördüğüme sevindim.
I'm glad to see you too.
- Ben de seni gördüğüme sevindim.
- Great to see you.
Ben de seni gördüğüme sevindim.
Yes. I'm happy to see you too.
Ben de seni gördüğüme sevindim ama çok ciddiyim.
Good to see "you," but I'm serious.
Ben de seni gördüğüme sevindim..
Pleasure to meet you, too.
Ben de seni gördüğüme sevindim.
It's good to see you, too.
- Ben de seni gördüğüme sevindim.
I tell you, honey, you're the last person in the world I want to see right now. Nice to see you, too.
Ben de seni gördüğüme sevindim, Vic.
Good to see you, too, Vic.
Ben de seni gördüğüme sevindim.
I'm delighted to see you, too.
Ben de seni gördüğüme sevindim.
Good seeing you too.
Ben de seni gördüğüme sevindim.
And I'm glad to see you.
- Ben de seni gördüğüme sevindim.
I'm happy to see you.
Ben de seni gördüğüme sevindim.
So nice to see you, too.
Ben de seni gördüğüme sevindim.
Nice to see you, too.
Ben de seni gördüğüme sevindim.
It's so good to see you too.
Ben de seni gördüğüme sevindim.
Okay. I'm glad to see you, too.
Ben de seni gördüğüme sevindim.
I'm glad to see you. Too.
- Ben de seni gördüğüme sevindim. Bu hediye olayı bayağı iyi.
I should've gotten married years ago.
Ben de seni gördüğüme sevindim.
It's good to see you, too. It's over here. It's nice.
- Ben de seni gördüğüme sevindim.
- It was great to see you. Great.
- Ben de seni gördüğüme sevindim.
It's good to see you, too.
Ben de seni gördüğüme sevindim.
Nice to see you.
- Ben de seni gördüğüme sevindim.
- Good to see you, too.
- Ben de seni gördüğüme sevindim Wayne.
- Nice to see you too, Wayne.
Ben de seni gördüğüme sevindim, Bay Allan.
It's a pleasure to see you too, Mr. Allan.
- Ben de seni gördüğüme sevindim Sherry.
- Good to see you too, Sherry.
Ben de seni gördüğüme sevindim.
Yeah. Yeah, I'm glad to see you too.
Ben de seni gördüğüme sevindim Catherine.
- Nice to see you, too. Well, I smell the body.
Ben de seni gördüğüme sevindim.
Good to see you, too.
- Ben de seni gördüğüme sevindim.
- Good to see you again.
- Ben de seni gördüğüme sevindim.
- Nice to see you, too.
Sağ ol Paul. Ben de seni gördüğüme sevindim.
Thanks, Paul Nice to see you, too
- Ben de seni gördüğüme sevindim.
- How lovely to see you too.
Ben de seni gördüğüme sevindim, Becky.
I'm happy to see you too, Becky.
Ben de seni gördüğüme sevindim.
Likewise, likewise.
Seni gördüğüme sevindim. Ben de öyle. Bobby Dorfman ile tanıştırayım.
Well, maybe I was, but I still didn't give you the right of talking of it in front of people.
Ben de seni gördügüme sevindim, ogIum.
I'm glad to see you, too, my son.
- Seni gördüğüme sevindim. - Ben de.
Good to see you.
Seni tekrar gördüğüme sevindim. ve izninle hoşgeldin konuşmalarını kısa keseceğiz... çünkü ben çok, çok fazla açım... ve eminim sen de öylesin.
And we're happy to see you again... and let us all cut our welcoming speeches short... because I'm very, very hungry... and I'm sure you must be hungry too.
Seni gördüğüme ben de sevindim.
Good to see you too.
Ben de seni gördüğüme sevindim.
It's good to see you too.
Seni gördüğüme sevindim. Televizyona bağımlı hale gelmeye başlamıştık. Ben de seni.
We were developing a narcotic dependence on television... the marital aid that enables a couple to endure each other... without having to talk.
- Ben de seni gördüğüme sevindim.
- Good to see you too.
Ben de seni gördügüme sevindim.
I'm glad to see you too.
Ben de seni gördüğüme sevindim Gordon.
Nice to see you too, Gordon.
Seni gördüğüme sevindim çünkü ben de tam- -
I'M GLAD I SAW YOU. I'M ON MY...