Benjamin Çeviri İngilizce
3,213 parallel translation
- Benjamin'i.
- Benjamin.
Benjamin aç mıdır sence?
Do you think that... Do you think Benjamin is hungry?
Bu Benjamin'in ortadan kaybolmasını da açıklar.
It may also explain why Benjamin disappeared.
Benjamin'i kaçıranı biliyorum.
I know who took Benjamin.
Onu ve Benjamin'i bulacağız.
We'll find her and Benjamin.
Benjamin'e yardım etmek için buradayım.
I'm here to help Benjamin. He is sick.
Benjamin!
Benjamin!
- Benjamin!
- Benjamin!
Benjamin kaç!
Benjamin, run to the back!
Kaç Benjamin!
Running up!
Pekala Benjamin!
There you go, Benjamin!
- Benjamin! - Hayır!
- Benjamin!
- Benjamin'i çıkar!
- Get Benjamin out!
Hey Benjamin.. Tadı güzel mi?
Benjamin does it taste good?
Benjamin Netanyahu nihayet resmi bir ziyaret gerçekleştirdi :
Benjamin Netanyahu, is finally granted an official visit with all the honours :
Benjamin elementleri etkileyebiliyor.
Benjamin can influence the elements.
Benjamin. Tia.
Benjamin, Tia,
Benjamin'in peşine düşmeyecekleri nereden belli?
What's to stop them from going after Benjamin next?
Ben Benjamin Graw.
I'm Benjamin Graw.
Benjamin Britten, ne kadar büyük bir orkestranın bir araya getirildiğini göstermek için orkestranın birbirinden ayrı tüm parçalarını bize gösteren kısa eserlerden oluşan oldukça uzun bir eser yazmıştır.
In order to show you how a big symphony orchestra is put together, Benjamin Britten has written a big piece of music, which is made up of smaller pieces that show you all the separate parts of the orchestra.
Bildiğiniz gibi besteci Benjamin Britten tüm orkestrayı ayırmıştı.
So you see, the composer Benjamin Britten has taken the whole orchestra apart.
Çok kısa bir şekilde şu anki halini gösterip ardından 1977'deki halini göstermelisin.
You have got to show him as he is now, very briefly, and then show him in 1977. You have got to Benjamin Button it.
- Benjamin, gel.
- Benjamin, come on.
Benjamin, eve gidiyoruz.
Benjamin, we're going home now.
Beni Benjamin itti.
Benjamin pushed me.
Benjamin eve gitmek zorunda kaldı... çünkü altına işedi.
Mom, you know what happened today? Benjamin had to go home... - because he urinated in his pants.
Benjamin'e seni öldürürüm dedin mi?
Have you said to Benjamin, that you will kill him?
- Mary, Benjamin'in annesi.
- Mary Benjamin's mother.
- Selam Benjamin.
- Hey Benjamin,
Benjamin Lee.
Benjamin Lee.
- Benjamin Lee kim?
- Who is Benjamin Lee?
Benjamin Lee'ye yardım eden herhangi birisi terörist damgasını yiyecektir.
Anyone that helps Benjamin Lee will be tagged as a terrorist.
- Adı Benjamin Lee.
- His name is Benjamin Lee.
Demek o ki Benjamin Lee'nin İsveç hükûmeti tarafından garanti edilmeye ihtiyacı olacak.
So Benjamin Lee will need guarantees from the Swedish government.
Benjamin Lee Afrika Yarımadası'nda olacak bir savaşa nasıl adım adım zemin hazırladıklarını biliyor.
Benjamin Lee knows, how step by step they are setting the stage for a war in Horn of Africa.
- Benjamin Lee güvenilirdir.
- Benjamin Lee is credible.
Benjamin Lee'nin bildiği her şeyi öğrenmek istiyorum.
I want to know everything that Benjamin Lee knows.
Benjamin'in güvendiği tek adam sensin.
You are the only one Benjamin trusts.
Fakat aynı zamanda da bu anlık şey, Benjamin Lee'nin hayatını kurtardı.
But the same reflex saved Benjamin Lee's life.
Benjamin Lee, gitti.
Benjamin Lee is gone.
Benjamin Lee, gitmiş.
Benjamin Lee is gone.
Benjamin Lee, aranan bir terörist. Hepimiz biliyoruz.
Benjamin Lee is a wanted terrorist, that's all we know.
Benjamin Lee'nin adamımızı öldürüp sonra kaçmadığı ne mâlum.
Or, or if it was Benjamin Lee who killed our men and then ran...
Benjamin Lee, Hart onu kaçırmadan önce olan biten her şeyi anlattı.
Benjamin Lee explained everything to me before Hart kidnapped him.
- ve bu da Bay Benjamin Guggenheim.
- And this is Mr - Benjamin Guggenheim.
Afedersiniz, Benjamin.
Excuse me, Benjamin.
Sonra Benjamin Franklin bu yöntemi üç eşit hükümet dalında taklit etti.
Later, Ben Franklin... copied your version of three equal branches of government.
Benjamin Applebaum.
Benjamin Applebaum.
Benjamin Güzel
Benjamin.
Benjamin.
- Benjamin.
" Bu yıl okulumuz Yönetim Kurulu Benjamin Robert North'a resmi bir davet göndermek istiyor..
Let's make a move. - No, keep going. Come on!