Bestie Çeviri İngilizce
115 parallel translation
Pastacı sevgilini en iyi dostuna ödünç vermek, bunu da çakma babalarını kandırmak için yapmak çok da iyi bir fikir olmasa gerek.
Loaning pie boyfriend to your bestie who's in love with him in order to pull the wool over fake poppa's peepers is the kind of idea that gives a bad idea the will to live.
Ne geceydi ama değil mi, kanka?
What a night, Bestie?
Ne, kanka?
What, Bestie?
Hadi, kanka. Bir şeyler söylesene.
Come on, Bestie.
Bana büyük bir ilham verdin, kankam.
You totally inspired me to greatness, bestie.
Selam. Öncelikle bir tane kankama sizler için de birer tane kankamın arkadaşlarına.
The first one's for my bestie, and one for each of you, my bestie's other friends.
Yani aslında çok zor olacak ama en iyi arkadaşım için planlarımı iptal edeceğim. Lütfen göğsüme dokunma.
You know, it is going to be difficult, but I'm going to cancel my plans so I can do this for my bestie.
- Selam kankam!
Hi, bestie.
Selam kankitom.
Hi, bestie.
Naber kankim?
AMY What up, bestie?
Selam kankam.
Hi, bestie. Oh.
Fakirlik yapma kanka.
Don't be needy, bestie.
Biraz şeker ver bana tatlış.
Oh, blah, blah, blah. Give me some sugar, bestie.
Orada iyi misin kankam?
You okay in there, bestie?
Masud'dan bahsetmişken, hangi güvenli evde?
Yes. Speaking of Masud, which safe house is my bestie in?
Yani, muhtemelen çok pahalı bir yerde yemek yiyordur ve o ödeyecekti, ama tabii benim en iyi arkadaşımın onunla sorunları olmasaydı.
I mean, she probably eats somewhere expensive and... pay for it but hey if my bestie's got problems with her...
En iyi dostuma.
To my bestie.
Aynen. En iyi arkadaşının fiziksel zaferini kutlamak ayakkabı dükkânındaki % 70 indirimi görünce çığlığı basmak gibidir.
Celebrating a bestie's physical triumph is like a girly squeal over a seventy percent off sale at a shoe store.
Şimdi de en iyi arkadaşım olan Succubus'la spaya gidip... temizlenmeyi düşünüyorum.
And now I'm thinking, why not hook up with my bestie Succubus our way into the spa so momma can score herself a little rinse.
Kimse önce bir içki ısmarlamadan benim canavar bedenimi kullanamaz.
Nobody uses my bestie's body without buying her a drink first!
Bir sevdiğimizi, bir arkadaşımızı haritadan bulmak istiyorduk.
We wanna find our bestie, our friend on the map.
Lils, naber kanka?
Lils, what's up, bestie?
Sevgilimin aseksüel kankası.
My girl's asexual bestie.
Sevgilimin aseksüel kankası, ona bir kıyak geçmem için bana yalvarıyordu.
My girl's asexual bestie was begging and crying me to do him a solid.
İyi bir arkadaş olup bana bir fincan sıcak çay getirebilir misin?
Good. Oh, could you be my bestie and get me a hot cup of tea?
Bu yasaklama işinin çok kötü olduğuna ve arkadaşlarımı görebileceğime mi karar verdin?
And you realized that this whole bestie-ban was a terrible idea, and I can hang out with them?
Klaus yeni kankan mı?
Klaus your new bestie?
Senin kankanın vereceği partiye ekibimi getirmemin bir sakıncası var mı?
So, hey, is it cool if I bring my crew to your bestie's party?
Hadi ama kanka, az et görelim.
Come on, bestie, let's see some skin.
Hadi kanka, sıra sende.
Come on, bestie, you're up.
Onu senin en iyi arkadaşın sanıyordum.
I thought she was your bestie.
Öyle, ama en iyi arkadaşım bir cadıdır.
She is, but my bestie's a bitchy.
Diana, senin yeni kankin mi?
Diana, your new bestie?
Mesela Sam ve web sitesi tasarımı yapıyor belki ve onunla daha tanışmadım.
I've got a new bestie too, and her name is something cool, like Sam, and she does web design, maybe, and I haven't met her yet.
Seçmenlerin çoğu kankanın, ayrılığın arkasındaki kişi olduğunu düşünüyorlar.
Many of the voters believe that your little bestie is somehow behind the breakup. Oh.
Ve ilk konumuz :
Cool. First order of bestie business :
Dürüst olmak gerekirse en iyi arkadaşım.
He, frankly, is my bestie.
O en iyi arkadaşım ; senin Minnesota'daki şuben.
He is my bestie. He's my you here in Minnesota.
Cadılar Bayramıyla ilgili yapmayı sevdiğim diğer şeyse en iyi arkadaşım Nicole Richie'yle paparazzi sokağında balkabağı almak.
Another Halloween thing I love to do is pick out pumpkins in the paparazzi patch with my bestie, Nicole Richie.
Kankanla tutkularınızın fırladığı yerde?
Being in the throws of passion with your bestie?
Seni çok çok kötü arkadaş.
Oh, bad, bad gay bestie.
Billy'ye destek olmak ve en iyi arkadaşımla takılmak için.
To support Billy and to hang with my bestie.
- İlk sen ye kanki.
- You first, bestie.
En iyi arkadaşı ve sırdaşı... Kankası...
Uh, his best friend and closest confidant, his bestie...
Kankası mı? Adamı zor tanıyordum.
( Whispering ) His bestie?
En iyi arkadaşın olmak istiyorum derken 3 dakika içinde onun astım ilacı..... olmak istiyorum demeye geçtin.
It took you all of three minutes to go from "I want to be a good bestie" to letting him make you his asthma inhaler.
En iyi kankam, Hollie.
My bestie, Hollie.
Bestie'e geri koyacağımı söyledim.
I told Beiste I'd put it back.
Bütün gün ofiste kalıp en yakınım olmalısın.
you should just stay in the office all day every day and be my bestie.
Geçen sene farklı bir arkadaş grubum vardı ama onlardan kurtulmak zorunda kaldım çünkü kankam Brianna çok acayipleşti ve şişmanladı.
I had a different friend group last year but I had to get rid of them because Brianna, my bestie, was like... She kind of got really weird and fat.
Ne dersin kankam?
What do you say, bestie?