Birişi Çeviri İngilizce
54,934 parallel translation
Evet, yani eğer birisi bizim esnafı tekrar kontrol ederse, hepsini orada hallettik.
Yeah, so if anyone double-checks our trades, we got it all there.
Ona verirsek, Birisi DTC çağırdı ve hepsi bu.
If we do give it to him, uh, one call to the DTC and that's it.
Birisi laboratuvarın orada olduğunu biliyordu ve biri de rüşvet almıştı.
Someone knew the lab was there, and someone was paid to look the other way.
Nazik birisi olmaya çalışıyor, Jack'e iş öneriyor...
I mean, he wants to be a nice guy, so he offers him work...
Sırf kapıda birisi var diye bana silah doğrultuyorsun. - Hadi ama!
You point a gun at me, just because someone was at the door!
- Neler oluyor? - Burada birisi daha var.
There's someone else here.
Bobby ve ben üzerine bir ağaç evi yapmıştık ama birisi onu kesti.
You know, Bobby and I, we built a tree fort, but somebody, somebody cut it down.
Birisi maceranın yanında bir tekne sipariş ediyor mu?
Someone order a boat with a side of adventure?
Ve sonra birisi oradan seni eve götürecek.
And then someone will get you home from there.
Tanidiğim birisi var.
I know someone.
Seni sevmeyen birisi mi var?
Someone else dislikes you?
Yedi uyuyanlardan birisi sen olmalısın.
I guess 500 must be the new 300.
Göğsündeki bir kılıç mı yoksa bu da büyülerinden birisi mi?
Is that a sword in your chest, or are you just glad to see me?
Birisi çok özel.
Someone very special.
Bu köyde birisi var Her şeyi yapan
There's just one guy in town Who's got all of it down
Birisi bana neler olduğunu anlatabilir mi?
Can someone please tell me what's going on?
Birisi bana cevap versin!
Please, someone answer me!
Birisi buradaymış. Evet, görebiliyorum.
- Well, somebody's obviously been here.
Sanki bir şey görmüş gibi, çığlık atıyordun. Birisi.
You were screaming like... like you were seeing something.
Bak dediğim gibi, birisi fark edecek.
- Look, like I said... someone will notice.
Ve birisi gelecek.
Someone will come.
Birisi fark etse iyi olur yoksa açlıktan gebereceğiz.
Someone better fucking notice or we're gonna fucking starve.
Birisi şunu sulasın.
And somebody water this damn thing.
Herhangi birisi için genel metinler yazma.
Never write for anyone.
Senin sevdiğin birisi var mı?
Do you love anybody?
" Birisi senin kalbini kırmış.
" Somebody broke your heart.
Hayattan çok az şey bekleyen birisi yazmış.
That's a person who's asking for so little.
Becerdiğin ibnelerden birisi bu sabah nehirde bulundu, iç organlarının olması gereken yerler suyla doluydu.
One of your butt buddies was found in the river this morning with a bunch of water where his internal organs used to be.
Unutma, seni gözleyen birisi var.
You got somebody watching over you.
Birisi daha tahtalı köye gitti ha?
Another one bites the dust, huh?
Birisi öldürdü onu.
Somebody killed him.
Birisi ona bir kart göndermeli.
Mmm. Someone ought to send her a card.
Özel birisi için biriktiriyorum onları.
I'm saving'em up for somebody special.
Birisi için iyi haber.
That is a relief for someone.
Sana birisi sonra gelirim dese saat kaçta olduğunu düşünürsün?
If someone said for you to come around later, what time would you say that was?
Birisi sikik kafana şu şekilde silah dayasa ve "Bana isimlerini ver." dese
You see, if someone put a gun to your fucking face like this here, huh? And said, "Give me names,"
Sanırım birisi deniyor Van'a girmek için.
I think someone's trying to get in the Van.
Biri aşağı, birisi gitmek için.
One down, one to go.
Neden birisi pazarları kırdı?
Why would someone hack the markets?
Birkaç ay önce birisi köpeklerimizi zehirledi.
Couple of months ago, somebody poisoned our dogs.
Birisi öldü, iman.
Someone died, faith.
Belki birisi muhtemelen Sara'yı kontrol etmelidir. Kendini incitmeden önce kendini öldürür.
Um, maybe someone should probably go check on Sara before she hurts herself or kills herself or something.
O bir polisti. Ve birisi teknik açıdan kim çıkarsa, Onları bulur ve bunlardan kurtulurdu.
He was a cop, and whenever anyone got off on a technicality, he would find them and beat the shit out of'em.
Eğer birisi iki inç penise rastlarsa, lütfen Principal Tyler'a geri gönderin.
If anyone finds a two-inch penis, please return it to Principal Tyler.
Birisi silahlı.
One of them is armed.
Pek kitap okuyan birisi değilsindir ama şu an çok kıymetli bir an.
You're probably not much of a reader, but this is a big moment.
David inanılmaz birisi değil mi?
David is amazing, all right?
Bak, eğer evrenin iyilik borçlu olduğu birisi varsa o da sensin.
Look, if the universe owes anyone a solid, I think it's you.
Öyle düşünmeyen birisi var ama.
Someone else didn't think so.
Yabancı birisi değil. Güvendikleri biri.
Not a stranger, someone they trust.
Bunlardan birisi olan Ajay, yine timden olan Mary'yi arıyor.
One of them, Ajay, is looking for Mary, also one of the team.