Birlikte çalışıyoruz Çeviri İngilizce
804 parallel translation
- Onunla birlikte çalışıyoruz hep.
Him and me travel together.
- Nereden mi? Neredeyse iki aydır her gün birlikte çalışıyoruz.
I've been studying them daily for almost two months.
Springfield polisiyle birlikte çalışıyoruz.
We're working with the Springfield police.
- Birlikte çalışıyoruz.
- We work together.
Şimdi de birlikte çalışıyoruz.
Now we all work together.
Üç yıldır birlikte çalışıyoruz.
We've worked together for three years.
Birlikte çalışıyoruz.
I work with him.
On yıldır birlikte çalışıyoruz, beni ilk kez davet ediyorsunuz da.
After ten years, this is the first time that you have ever invited me.
- Birlikte çalışıyoruz, arada sırada...
- We work together, occasionally...
- Biz birlikte çalışıyoruz.
- We're going to operate together.
İlk defa birlikte çalışıyoruz.
This is the first time we've worked together.
Ve 12 yıldır birlikte çalışıyoruz.
And we've been working together for 12 years.
Bak, kaç yıldır birlikte çalışıyoruz?
Look, how many years have we worked together?
- Birlikte çalışıyoruz.
- We train together, sir.
Biz birlikte çalışıyoruz, yanlış mıyım?
We work together, right?
Birlikte çalışıyoruz.
Working together.
Federal hükümete bağlıyız. Sağlık Bakanlığı ile birlikte çalışıyoruz bu da bize tüm kuruluşlar üzerinde yetki tanır.
We happen to be a division of the Federal Government... working in conjunction with the Department of Health Services... which gives us jurisdiction over any and all state institutions.
Şimdi, ya birlikte çalışıyoruz, ya da birlikte çalışmıyoruz.
Now, either we are working together, or we aren't working together.
Galiba sen ve ben birlikte çalışıyoruz.
You sound like we're working together.
Bu yüzden birlikte çalışıyoruz.
So we stick together.
- Senin demin bahsettiğin adam... bence bütün ülkedeki en dürüst polislerden biridir... ve altı yıldır birlikte çalışıyoruz, bu da seni tanıdığımdan altı yıl daha fazla, ahbap.
- You were just asking about a man... I consider to be one of the most righteous cops in the entire country... and who I've worked with for six years, which is six years longer than I've known you, my friend.
Ben, o, Cockeye ve Patsy birlikte çalışıyoruz.
Me, him, Cockeye and Patsy, we're working together.
- Birlikte çalışıyoruz.
- We're working together.
Daha ilerisi de vardır. - Yani o yüzden mi birlikte çalışıyoruz?
There are higher things.
Sözde birlikte çalışıyoruz.
We're supposed to work together.
Kitap üzerinde birlikte çalışıyoruz.
We're working on the book together.
Birlikte çalışıyoruz, Laura.
- We work together.
Birlikte çalışıyoruz. Yatıyoruz.
We work together, we sleep together.
Epeydir birlikte çalışıyoruz.
We've been around a few blocks together.
Birlikte çalışıyoruz.
We take turns working'.
Eve, beş yıldır birlikte çalışıyoruz.
Eve, we've been associated for five years.
Bu iş üzerinde birlikte çalışıyoruz.
We're working together on this.
Evet, birlikte çalışıyoruz.
Yeah, we work together.
Uzun zamandır birlikte çalışıyoruz, ama başka bir yer bulsam iyi olacak.
We've been together a Iong time, but I think I'II try somewhere else.
Birlikte çalışıyoruz.
We work together.
Yıllardır birlikte çalışıyoruz.
We've been partners for years.
7 - 8 yıldır birlikte çalışıyoruz.
We've spent time together for the past seven, eight years.
Kaç aydır birlikte çalışıyoruz?
How many months we been workin'together?
Rahatsız etmek istemem... ama gerçek şu ki, birlikte güzel çalışıyoruz.
I don't like to disturb you... but the fact is we seem to work quite well together.
Cuddles`ı almaya çalışıyoruz hanımım, o şampiyon bir boğa ve onunla birlikte K Çiftliği safkan üretimini arttıracak.
Well, you see, ma'am, we're trying to buy Cuddles, a champion bull, and the K Ranch could build up a fine-blooded line with him.
Harika bir fikrim var. Neden birlikte çalışıp ihtiyacı olan yardım elini biz uzatmıyoruz?
Why don't the two of us work together and give him the helping hand he needs.
Takatani, Yagyu için çalışıyor, bizse, Osaka için çalışıyoruz, ve birlikte Sanada klanının bir üyesini kurtarmak için uğraş veriyoruz.
Takatani, working for Yagyu, and we, working for Osaka, cooperated to rescue you, a member of the Sanada clan.
Siyah militanlarla birlikte mücadele etmek için hukumeti devirmeye çalıştığımız iddialarına karşı biz insanları korumaya calışıyoruz cunku hukumet kendi kendini deviriyor
To deal with the thing of what you call black militants trying to overthrow the government we're trying to save people because the government is overthrowing itself
O gün birlikte mükemmel çalışıyoruz.
That day, we worked wonderfully together.
Bazen zor.Daha çok şeyi birlikte yapmaya çalışıyoruz.
It's hard sometimes. - But we're trying to do more things together.
En iyisini yapmaya çalışıyoruz ve birlikte yapacak birşey bulacağız.
we're trying to make the best of it, and find something we can do together.
Üzerinde çalışıyorum. Aslında ablanla birlikte üstünde çalışıyoruz.
With your sister, as a matter of fact.
Çalışıyor, henüz birlikte yapamıyoruz.
Trying it, don't have it together yet.
Çocuklarla birlikte bu konuda çalışıoyoruz... Küba ritimlerinden, Soul danslara kadar geniş bir yelpazede çalışıyoruz.
I've been working with the staff kids... on a cross between a Cuban rhythm and soul dancing.
Bud için bir hobi bulmaya çalışıyoruz. Sorunlardan uzak durması için Al ile birlikte yapabileceği bir şey.
Well, we were just trying to figure out a hobby for Bud, you know, to keep him out of trouble... something he could do with Al.
Kaptan, Yüzbaşı Worf ve ben birlikte iyi çalışıyoruz.
Captain, Lt Worf and I are working well together.