Blum Çeviri İngilizce
170 parallel translation
Birisi dün gece Meyer Blum'um penceresinden içeri tuğla atmış.
Somebody threw a brick through Meyer Blum's window last night.
Ona Blum's'dan bir kutu şeker yolla.
Send her a box of candy from Blum's. $ 10.
Sosyalist İspanya ile dayanışma içinde olan Fransız meclis başkanı, Leon Blum Fransa'daki sivil barış için elinden geleni yapmak zorundaydı.
Leon Blum, president of the French Council, socialist in solidarity with the Spanish Republic, must sacrifice everything for civil peace in France.
Emma Hodak, Mara Edwards, Louise Penny, Bertha Blum bütün bu saygıdeğer kadınlar dengesiz adamın birini masumca evlerine kabul etmişlerdi.
Emma Hodak, Mara Edwards, Louise Penny, Bertha Blum all highly respectable women innocently admitted this deranged man to their homes.
Peki Blum, ne öğretiyor?
And Blum, what do you teach?
Bazen, Blum Rosenfeld teorisini öğretiyor.
Sometimes, Blum teaches the Rosenfeld theory.
Ama Hitler'i Léon Blum'a tercih etme düşüncesi burjuvazi çevrelerde çok moda olan bir düşünce haline geldi.
But this attitude of preferring Hitler to Léon Blum was an attitude that had become very popular in bourgeois circles.
Bunun yerine, insanlar tüm suçu Léon Blum'a Halk Cephesi'ne falan yüklediler.
Instead, people blamed absolutely everything on Léon Blum, the Front Populaire and so forth.
KATHARINA BLUM'UN ÇİĞNENEN ONURU
THE LOST HONOUR OF KATHARINA BLUM
Katharina Blum. Adresi bilinmiyor.
Blum, Katharina, address still unknown.
Else Woltersheim ve Katharina Blum.
Woltersheim, Else and Blum, Katharina. Thank you, doctor.
Evimdeyim. Bayan Blum, lütfen.
Mrs. Blum, plea...
Bu iyi düşünülmüş numara, Blum'a teyzesinin evinde, hiçbir kuşku uyandırmayacak biçimde, Götten'i partiye tanıtma olanağı sağlar.
This sophisticated trick allows Blum to introduce Götten at her aunt's place, without arousing suspicion.
Kişisel konulara girmeyin, Bayan Blum.
We won't get personal.
Bayan Blum?
Mrs. Blum?
Bayan Blum hastanede.
Mrs. Blum is in the county hospital.
Peki, Katharina Blum fahişe miydi?
And Katharina Blum - was she a whore?
Eski kocası, dürüst bir işçi, adı Wilhelm Brettloh Blum'dan boşanma nedeni terk edilmesi gözyaşlarını zar zor tutarak dedi ki...
The ex-husband, an honest working man, Wilhelm Brettloh, who divorced Blum on grounds of desertion, told us, hardly holding back his tears :
Katharina Blum, anarşistlere karşı yapılan temizlik operasyonunda tutuklandı.
Katharina Blum has been arrested in that action against anarchists.
Evin barınak olduğunu biliyoruz Blum yalnızca Götten'e değil, büyük olasılıkla başkalarına da yataklık etti.
We know the place is a hide-out, and Blum gave shelter not only to Götten but possibly to others.
Blum denen kızın, iki yıllık bir erkek ziyaretçisi olduğunu biliyor muydun?
Did you know that the Blum girl has had a gentleman friend for two years?
Bayan Blum, sorguya.
Mrs. Blum, to interrogation.
Bayan Blum, bilmem farkında mısın bu dava çok ciddi polisi ve savcılığı bir yılı aşkın süredir meşgul eden bir sürü suçlama, araştırma vb. içeriyor.
Mrs. Blum, is it clear to you that this is a very serious case with many implications that have kept the police and D.A.'s office busy for over a year? May I ask you :
Bayan K. Blum, Hochkeppelstr. 7, Cologne 1.
Mrs. K. Blum, Hochkeppelstr. 7, Cologne 1.
Evet, ben Katharina Blum.
Yes, this is Katharina Blum.
"Blum'un dairesi, bir çete barınağı, örgüt merkezi..." "... bir silah zulası mıydı? "
" Was her flat the seat of conspiracy, a mob hideout, a weapon cache?
"Eski kocası, dürüst bir işçi, adı Wilhelm Brettloh..." "... terk edildiği için Blum'dan boşanmış... " "... gözyaşlarını zar zor tutarak şunları söyledi : "
The ex-husband, an honest working man, Wilhelm Brettloh, who divorced Blum on grounds of desertion, could hardly hold back his tears :
"Blum, zeki ve soğukkanlıdır" demiştim.
I said, she's bright and sensitive.
Bayan Blum, kızının nasıl bu duruma düştüğünü açıklayabilir misin?
Mrs. Blum, how do you explain how your daughter has come to this?
İşte, Katharina Blum ve teyzesi Bayan Woltersheim emniyete gidiyorlar.
Here comes Katharina Blum with her aunt, Mrs. Woltersheim, into the Police building.
Ben, Tötges. Blum davası konusunda yeni bir haberim var.
I've got news on the Blum case.
Katharina Blum'un erkek ziyaretçisi ki, bir tane midir, fazla mıdır bir yana o da sizin konuklarınız arasında mı?
Is Katharina Blum's gentleman friend - let's leave aside whether there's one or many of them - among your guests, too?
Ama Bayan Blum'un hayatıyla ilgili en ince ayrıntıları bildiğinizi iddia ediyorsunuz.
But you claim to know all the details of Mrs. Blum's life.
Şöyle bir düşünelim. Katharina Blum, hizmetçi, üzerinde en ufak bir gölge yok.
Let's imagine Katharina Blum, domestic help, above all suspicion.
"Blum ne saklıyor?"
What is Blum hiding?
"Muhabirimiz, Blum'un hasta annesini bulmayı başardı."
Our correspondent managed to find Blum's sick mother.
Blum bu.
- It's the Blum girl.
Gördün mü, Blum? Artık meşhursun.
See, Blum, you're famous now.
Düşünsene : Blum, Herriot, Edgar Faure ve Pompidou.
Think of Blum, Herriot, Edgar Faure and Pompidou.
Ama o Leon Blum hariç!
Except for that Léon Blum.
Çok güzel gözlerin var biliyor musun Ronnie Blum.
You got lovely eyes, do you know that, Ronnie Blum?
Tchaikovsky'yi bu kadar güzel çalmazdı Debussy'den bir farkı yoktu.
It might as well have been Debussy. BLUM : Well, she's mostly in Japan.
Her zaman.
Always. Ronnie Blum.
Ronnie Blum.
Manek Sen.
Artık gitmemiz gerekiyor Manek.
It's really time to go, Manek. Excuse me, Mr. Blum.
Gerçekten çok etkileyiciydi. Bay Ronnie Blum sana ne söyledi?
What did he say to you, Mr. Ronnie Blum?
Bir öğle yemeğinde bana katılır mısınız? Aşırı meşgulüm Bay Blum.
Look, would you care to join me for a spot of lunch?
Bay Blum ve bir kuralım var hiçbir öğrencim hazır olana kadar sahneye çıkamaz.
Making a living as you put it, Mr. Blum, is not what music is all about. And I have a rule that none of my students will appear in public before he or she is ready.
Görüyorsunuz bir bakıma hepimizin kanında müzik var Bay Blum sizin bile.
You see, we all have music in our blood in a sense, Mr. Blum.
Kuzenim, Katharina Blum.
- My cousin, Katharina Blum.
O halde doğrudan konuya gireyim.
I'm extremely busy, Mr. Blum.