English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ B ] / Boğul

Boğul Çeviri İngilizce

64 parallel translation
Git de boğul o zaman.
Oh, go drown yourself.
Boğul, Don Kişot.
Drown, Don Quixote.
Aynanın içinde boğul.
Drown in the mirror.
- Git kanalda boğul!
- Go drown in the channel!
Boğul.
Drown.
Lafı uzatmadan, karşınızda boğul boğma sahnesi.
OK, so without further ado, the strang the strangulation scene.
Uyandığında gözlerimde boğul ve tamamen benim ol.
And when you wake, drown in my eyes and be all mine.
Git, bir nehre atla boğul! Ama git buradan!
Drown yourself in a river but get out of here!
- Boğul bakalım pis İtalyan piçi!
Now, drown, you guinea bastard!
Yutarken de boğul.
Are you staying at your mother's house?
Kısa çöpü çek ve boğul.
Draw the short straw and you suffocate?
Kendi hatanla boğul...
Choke on your own filth.
- Kavurma yerken boğul, iyi mi?
Yeah? Why don't you choke on your Spam?
Boğul.
Choke.
Ona ne kadar berbat sörf yaptığını göster ve alevlere boğul.
Show her your lousy surfing and go down in flames.
Boğul!
Choke on it!
Boğul, sersem!
Just drown, jackass!
- Boğul!
Drown!
Boğul!
Drown!
Gidip bir yerde boğul öyleyse biz daha fazla kurtaramayız seni bu bataktan.
Go and drown somewhere so that we can save ourselves from more ruin.
Boğul, canavar, boğul!
Drown, monster, drown!
İnşallah benim bokumla boğul!
Would drown my shit!
Suya gir ve boğul.
Into the water and drown.
Burada kal ve boğul.
Stay here and drown.
Boğul!
Choke!
Peki, boğul da gör.
Well, choke on this.
Boğul içinde.
Drown in it.
Yiddişce. "Kendi bokunda boğul" demek.
It's Yiddish for "go shit in the ocean."
Boncuklarınla boğul ve bir Blaine Kren traktörünün önüne düş.
And may you strangle on beads and fall down in front of a Blaine Kern tractor.
Boğul, seni şerefsiz!
Drown, you bastard!
Panik yap da boğul!
Panic and you suffocate.
Boğul, lanet olası!
Drown, damn you!
Boğulacaksan büyük denizde boğul, değil mi?
If you gotta go, go out in style, right?
- Paranın içinde boğul!
- Choke on it!
Kendi sidiğinin kokusuyla boğul! Am biti!
Jammin'in your own piss, you pussyhole!
Anladığım zaman, ki hemen anlamıştım çeneni kırmayı ve dişlerin boğazına dökülsün de boğul istemiştim.
When I figured it out, and I figured it out pretty quickly, I wanted to break your jaw let you choke on your teeth.
"Boğul kaltak!" - A.
Choke on this, bitch. "a."
Git başka bir yerde boğul madem.
Yes, well, go consume elsewhere.
Kendi idrarında boğul.
- Drown in your own urine.
Git kendi kanında boğul lütfen.
Die choking on your own blood, please.
Ya nefes al ya da boğul Elly!
Breathe or drown, elly! .
- Git kıl yumağında boğul.
- Go choke on a hairball.
Boğul, kaltak!
Drown, bitch!
Kadın düşmanlığında boğul!
Down with misogyny!
Sonra da o samuray kılıcı gecenin bir vakti düşsün, gözünü çıkarsın, su... yatağını delsin de uykunda boğul, değil mi?
A samurai sword will fall off the wall in the middle of the night, poke your eye out, puncture the mattress, and then you'll drown in your sleep.
- Diğer ezikler gibi sen de otobüsle git ve tozumda boğul.
Fine, ride the bus with all the other losers,
Bizim zararsız dumanımızda boğul emi.
Choke on our harmless fumes.
"Toplarımın üstünde boğul." Resimli bir bilmece.
"Choke on my balls." It's like a rebus.
Daha ziyade akışında boğul.
More like drown with the flow.
Su, su, cehennemde boğul bırak kaynasın, kehanet adımların.
Water, water, drawn from hell, let the boil, your steps foretell.
Su, su, cehennemde boğul Sözlerimle bu kuyuyu mühürle.
Water, water, drawn from hell... by my words, seal this well!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]