Bobcat Çeviri İngilizce
143 parallel translation
Seni... kalleş... vahşi kedi!
You... double-crossing... bobcat!
Vaşak gibidir.
Bobcat made these.
Gerçek bir vaşak.
A real bobcat.
Blinky, Stella'yı getirebilirsin dedim.
Blinky, I said you could bring that bobcat along.
Çok sıkı tekme ve yumruk atarım ve de Allegheny'lerin bu tarafında vaşağın gözünü bile yuvalarından çıkarabilirim.
And I can hit harder and kick harder and gouge out more eyes than any bobcat this side of the Alleghenies.
Bir vaşak bizi takip etti galiba.
Supposing a bobcat went after me.
Örneğin bir vaşak ya da tilkiyi ele alalım.
Now you take a bobcat and a fox...
Vahşi bir kedinin saldırısına uğramışlar sanki.
Looks like a bobcat tore into them.
Bazılarının yemekle arası yok, fıçıda yaşıyorlar!
When certain people ain't ate, they're meaner than a bobcat.
Evet, o kesinlikle vahşi bir kedi!
Oh, yeah, he a bobcat, for sure!
Muhtemelen bir vaşak gibi tel çitlerin üzerinden kaçmaya çalışacak.
He'll probably try to climb over the fence, like that bobcat.
Seni adi kancık!
You double-crossin'bobcat!
Ya da bir vaşağa neden sırıttığını sordun mu?
Or ask the grinning bobcat why he grinned?
Sabre-6, Bobcat-5 konuşuyor.
Sabre-6, this is Bobcat-5.
Bobcat Goldthwait çok komik.
That Bobcat Goldthwait is so funny!
Bunun adı Bob, çünkü vaşağa benziyor.
This one's Bob cos he looks like a bobcat.
Vaşak!
A bobcat.
Vaşağı senin için yakalayacağım ve daha fazla ağlamayacaksın
Stop crying. I'll get that bobcat for you. Don't cry anymore.
O sadece bir Vaşak ve benim için sorun olmayacak
That's just a bobcat. It won't be any problem at all for me.
Ağlamazsan, o vaşağı yakalayacağım.
Stop crying. I'll get that bobcat for you.
Anne tavşanı yakaladı
A bobcat. It caught the mother rabbit.
Eğer ağlamayı bırakırsan senin için vaşağı yakalayacağım.
Stop crying, Jun. I'll get that bobcat for you.
Vaşak, tavşanımı yemek için öldürdü
The bobcat just killed the rabbit, so that it could eat.
Ama tavşanlar savunmasız yaratıklardır. ve asla bir Vaşağa karşı savaşamazlar.
But rabbit is a gentle creature and never be able to fight a big bobcat.
Usta Zoidberg'i selamlayin!
Give it way up for Bobcat Zoidberg!
Vaşağın müfrezesinin adı olduğunu söyledi.
He said the bobcat was a platoon name in the service.
Düşünceni sonlandır Bobcat çünkü yürümeme ara vermeyeceğim.
First I'm gonna... Finish that thought, Bobcat, cos I'm not breaking my gait.
Hey Bob, belki bu gece hapishaneye benim yerime gidecek birini bulabilirsin diye düşünüyordum.
Bobcat, I was hoping that maybe you could get someone to cover for me out at the prison tonight.
Selam, Bob.
Hey, Bobcat.
Sonunda aptal bir kartalı veya ibne bir vaşağı maskot yapacağız.
We're never gonna end up with a stupid eagle or a faggy bobcat as a mascot.
Artı, tavan arasında kedi heykelim için bir odaya ihtiyacım var.
Plus, I need the room in the attic for my stuffed bobcat.
- Merhaba sevgili izleyiciler, ben Steve Levy... size San Marcos, Teksas'daki Bobcat Stadyumu'ndan sesleniyorum.
Hi, everybody, this is Steve Levy... coming to you from Bobcat Stadium in beautiful San Marcos, Texas.
Gencim, yakışıklıyım, formdayım.
Steve Levy reporting from Bobcat Stadium, home of Special Olympics. I'm young, handsome, top shape.
Vaşak mı?
Bobcat?
Bobcat ya da Bjork'a geçiyoruz.
Bobcat or Bjork.
Güzelce dinle ve bize söyle. Bu şarkıyı İzlandalı vokalist Bjork mu söylüyor... yoksa yüksekten atan komedi üstadı Bobcat GoIdthwait mi söylüyor?
Listen closely and tell us... if this is a song by Icelandic vocalist Bjork... or, the rantings of former comedian Bobcat Goldthwait.
Pekala BiII, cevap Bobcat.
Well, Bill, that's gotta be Bobcat.
Foka saldıran vaşak gibi ses çıkarıyordun.
Sounded like a bobcat attacking a seal.
Kedi Bob'u ara.
Call Bobcat.
Bir çeşit kedi? Bir vaşak ya da Carolina Panteri belki de.
Some kind of cat, a bobcat or carolina panther, maybe.
Hayır, bu daha büyük, daha geniş, aynen kara kulak, boz ayı gibi bir sincaptı.
No, this was like a big, oversized, like, bobcat, grizzly-bear chipmunk.
İşte geldiler, bizim Kedi Bob.
There they are, old Bob Bobcat.
Kedi Bob?
Bobcat?
Bu büyük toplantı, Kedi Bob.
This is the big one, Bobcat.
Beyler, az sonra Yavrukurt El Kitabı'nın 32 Numaralı kötü şöhretli alıştırmasını yapacağız. Katı yakıtlı bir roket ateşlemek.
Gentlemen, we are about to embark on the Junior Bobcat Manual's infamous Exercise Number 32, the launching of a solid fuel rocket.
Ateşli bir kedi olduğundan, pürüzsüz kalçadan söz edilmeyecek.
No calling you bobcat, no talk of milky thighs.
Yakala onları, ateşli kedicik.
Go get them, bobcat.
Bir defasında bir tutam meyankökü için vaşağın tekiyle kavga etmişti.
He once tried to fight a bobcat for some licorice.
Joe konusunda hâlâ sinirleri biraz gergin.
Oh, there's the British bobcat! Now, look, she's still a little bit over the edge about this Joe thing.
Tavşanlar, Vaşaklardan nefret etmezler
The baby rabbit doesn't hate the bobcat.
Steve Levy, Özel Olimpiyatlar'ın düzenlendiği Bobcat stadyumundan bildirdi.
So here we go.