Boden Çeviri İngilizce
312 parallel translation
Dr. Boden fazla kahve içmesin dedi.
Dr. Boden said not much coffee.
Üç tanık ; Stuart, Trent ve Boden.
Three witnesses - Stuart, Trent, Boden.
Şu eski asker Stuart başka bir kata transfer edilmiş ama Johnny, Trent veya Boden'in konuşmaya başlayacağından emin.
That ex-G.I. Stuart has been transferred to another floor... but Johnny is certain that Trent or Boden will open up.
Ama Boden hâlâ bizimle.
But there's still Boden.
Elektrik şokunu reddetmeliydin, ne de olsa, katilin bir görevli olduğunu biliyor ve gidişata göre Boden'dan kimliğini öğrenmek zorunda.
Well, you should have refused the electric shock. After all, he knows the killer is an attendant... and he's bound to find out his identity from Boden at the rate he's going.
3 numaralı görgü tanığı : atom ve hidrojen bombası üzerine çalışmaları olan, yaşayan en zeki, Nobel ödülü sahibi, Amerikalı fizikçi, Dr. Boden.
Witness number three : Dr. Boden, American physicist, Nobel Prize winner. Worked on the atom bomb, the H-bomb.
Dr. Boden benim resmimi yapıyor.
I got Dr. Boden making a portrait of me.
Einstein'nın hobisi keman çalmaktı, Boden'in hobisi de resim yapmak.
Einstein's hobby was the fiddle, and Boden's hobby was drawing.
Dr. Boden'i tedavi ettiğimi bir düşünsene.
Imagine me, your Johnny... giving therapeutic treatments to Dr. Boden.
Swanee'ye Boden'in aklının her an düzelebileceğini ve bu olduğunda yapbozu bitireceğimi söyle.
Well, you tell Swanee, Boden's apt to snap back to sanity at any moment... and when that happens - I'll crack that jigsaw.
Dr. Boden.
Dr. Boden.
Dr. Boden bekleniyorsunuz. Dr. Boden bekleniyorsunuz.
Dr. Boden wanted.
Dr. Boden Pentagon'dan bekleniyorsunuz.
Dr. Boden wanted at the Pentagon.
Dr. Boden NASA'dan bekleniyorsunuz.
Dr. Boden wanted at National Aeronautics and Space Administration.
Dr. Boden Newfoundland'dan bekleniyorsunuz.
Dr. Boden wanted at Newfoundland.
Dr. Boden bekleniyorsunuz.
Dr. Boden wanted.
Dr. Boden.
Dr. Boden -
Dr. Boden Newfoundland'dan bekleniyorsunuz. Dr. Boden Newfoundland'dan bekleniyorsunuz.
Dr. Boden wanted at Newfoundland.
- Dr. Boden Newfoundland'dan bekleniyorsunuz.
- Dr. Boden wanted at Newfoundland. ... at the Pentagon.
Bu, Gill Boden, ağabeyim, ve Tony, aile dostumuz.
This is, gullbuddin, my brother, and Tony, a good friend of the family.
Burası Hannah Boden!
This is Hannah Boden.
Burası balıkçı teknesi Hannah Boden Andrea Gail için tehlike işareti veriyorum.
This is fishing vessel Hannah Boden relaying a mayday for swordboat Andrea Gail.
Ray, Boden-Georgeson sendromundan ölmüş.
What Ray died of, Boden-Georgeson syndrome,
Adı Trista Boden.
Her name's Trista Bowden.
Bakın, ikinizin gidip Trista Boden'la konuşmanızı istiyorum.
Look, I want you two to go and talk to Trista Bowden.
Trista Boden'a tecavüz ve saldırıdan tutuklusunuz.
I'm placing you under arrest for the rape and assault of Trista Bowden.
Trista Boden'a tecavüz edip onu dövdünüz ve Jessica Raab'ı öldürdünüz.
You raped and beat Trista Bowden, and you murdered Jessica Raab.
İsmi Don Noden.
Don Boden.
- Don Boden.
- Don Boden.
- Don Boden kim?
- Who's Don Boden?
Danışmanıyla birlikteymiş, Don boden ile.
He was with his "counselor," Don Boden.
Hayır. Boden'in kuzeyinde çalışabilirdim.
No. I could have worked up north in Boden.
Shelley Boden, 30 yaşında, karaciğer metastazlı, 4.evre kolon kanseri.
Shelley Boden, 30, stage four colon cancer with liver mets.
Adrian Essex'te bir tetikçinin numarası var Eugene Boden, bir dizi cinayetin şüphelisi.
Eugene Boden. Suspected in a number of murders.
Essex ve Boden'i yan yana getirebilirsek o zaman neyin ne olduğunu ve kimin katil olduğunu öğreneceğiz.
Get Essex and Boden in a lineup, see what's what and who's a killer.
Parmağımı doğru adrese koyduğumda Boden yardım etmedi ama tepki verdi.
When I put my finger over the correct address, Boden couldn't help but react.
Fakat Adrian aynı odada değildi ve Bay Boden müvekkilimin uyuşturucu ile ilgili bilgisi olmadığını doğrulayacaktır.
Adrian wasn't in the same room. Boden will testify my client had no knowledge of the drugs. Your client evaded arrest.
Hem Boden hem de Essex şu anda göz altındalar.
We've got both Boden and Essex in custody.
Dougie Boden, Hayat Sigortası müdür yardımcısıyım.
Dougie Boden, assistant agency manager, Life Sales.
Eric Boden?
Eric Boden?
Britta Lena Boden.
Britta-Lena Boden.
Bir strapon alıp sen, ben, David Cameron ilişkiye girmek isterdim.
I wouldn't mind getting a strap-on and you and me spit-roasting Cameron for the Boden catalogue.
Boden.
Boden.
Adrian Essex'te bir tetikçinin numarası var Eugene Boden, bir dizi cinayetin şüphelisi.
Adrian Essex has a number one enforcer... Eugene Boden, suspected in a number of murders.
Eugene Boden'in Evi
Eugene Boden's Residence
Essex ve Boden'i yan yana getirebilirsek o zaman neyin ne olduğunu ve kimin katil olduğunu öğreneceğiz.
If we can get Essex and Boden in a lineup, then we'll see what's what and who's the killer.
Parmağımı doğru adrese koyduğumda Boden yardım etmedi ama tepki verdi.
When I put my finger over the correct address, Boden couldn't help but react.
Fakat Adrian aynı odada değildi ve Bay Boden müvekkilimin uyuşturucu ile ilgili bilgisi olmadığını doğrulayacaktır.
But Adrian wasn't in the same room, and Mr. Boden will testify that my client had no knowledge of the drugs.
Ben, Amir Boden.
This is chief Boden.
CBI'danız, Bay Boden.
CBI.
CBI'danız, Bay Boden.
CBI, Mr. Boden.