Bodies Çeviri İngilizce
13,210 parallel translation
Uzun çayırlıklara palalarla cesetler yığılıyordu.
Hacked down the tall grass, the bodies... with machetes.
Sonra bedeniniz çürümeye, sıvı bırakmaya başlayacak sonra komşular kokunuzu alacaklar ve acili arayacaklar.
Then your bodies will start to decompose... releasing fluids. Then eventually the neighbors will smell you, of course, and call the emergency services.
İki cesedi de bulmalıyız.
We need to find both bodies.
Hiç ceset olmaması bir mucize.
A miracle there weren't bodies to scrape up.
Kadın temsilcilik organları, feminist gruplar, Kadın CEO'lar.
Women's representative bodies, feminist groups, female CEOs.
Bilinmez bir sebeple etrafta birkaç ceset vardı.
For some unknown reason, there was a bunch of dead bodies lying around.
Bu yüzden cesetlerle geri döndüler zaten.
That's why they came back with the bodies. They were, they were gonna kill you.
- Karımın ve çocuğumun cesetlerini. Yani senin oraya götürüp çöpe attığın cesetleri.
The bodies of my wife and child which you took back there and dumped.
Devamlı ölü bedenlere bakmak insanı yoruyormuş.
It turns out, staring at dead bodies kind of took its toll.
Ve çözülmeyi bekleyen üç cinayeti daha var.
And I've got three bodies on ice!
İki ceset bulundu...
- Two bodies found...
Ve lütfen daha fazla ceset olmasın yoksa benim bile çözemeyeceğim bir sorunumuz olur.
And please... no more dead bodies, or we will have a problem that even I can't solve.
Sadece önemli kişileri.
Just the important bodies.
Cesetleri şuraya sürükleyip sıraya dizdi.
He dragged the bodies over there, then he lined them up.
Cesetleri sıraya mı dizmiş?
He lined the bodies up?
Elimizde yedi ceset varken ortada suç olmadığını mı ileri sürüyorsunuz?
Are you suggesting there was no act when we have seven bodies?
Sonra çıplak cesetleriyle meşgul oldu ve onları gömdü.
After which he handled their dead, naked bodies, and buried them.
Tüm bu cesetler, bu aralarından çıkan, gerçekten tanıdığım ilk kişi.
All these bodies and that's the first one I actually knew.
Bana adam lazım. 100 tane yeni mahkum var.
I need bodies. I got 100 new inmates.
Artık kahvaltı 4 : 30'da başlıyor, beslenecek çok insan var.
Breakfast starts at 4 : 30 now, more bodies to feed.
Düzinelerce cesedimiz var ve sen de kaza davalarını cinayet davalarına dönüştürüp zamanımızı boşa harcamak mı istiyorsun?
We got a dozen open bodies right now and you wanna waste our time turning accidents into murder cases?
Sabahleyin bir çift cesetleri buldu, ve çığIıklarla komşulara seslendi.
A maid discovered the bodies in the morning, and went screaming for neighbors.
Onsuz geçen her günün senin için daha çok ceset anlamına geldiğini biliyorum.
I'm aware that every day without it means more bodies for you.
Sanırım bir yığın cesede rastlamak insanın gününü berbat edebiliyor.
Guess stumbling on a pile of bodies can ruin your day.
Elimde birilerinin gömmeye çalıştığı bir tünel dolusu ceset var.
I got a tunnel full of bodies that somebody tried to bury.
Üzerine kalan cinayet sayısı tüyler ürpertici.
Number of bodies coming back on him chilling.
Ben de bu yüzden seninle konuşmaya geldim.
That's why I came to talk to you. A dozen bodies.
Birileri insanları öldürüp cesetleri tünellerin içine, yeraltına gömüyor.
Someone's knocking off people and burying those bodies underground in tunnels.
Keşke aynısını dostların için de söyleyebilseydim çünkü oradaki cesetlerden biri iş ortağın Bruce'a aitti.
Wish I could say the same for your friends, because one of the bodies down there belonged to your business partner, Bruce.
Queens'teki bir tünelde cesetler bulunmuş.
Bunch of bodies turned up in some demo'd tunnel in Queens
- Çöken tünelde bir düzine ceset bulundu.
Dozen bodies just turned up in that collapsed tunnel?
Tünellerde bulduğum cesetler vardı ya işe federaller de dahil oldu.
The bodies I found down in those tunnels? The Feds are in on the whole thing.
Cesetlerin arkasında senin elemanların olduğunu biliyorum.
I know your people are behind the bodies.
Cesetler benim işim.
The bodies are on me.
Başkan'ın evinin önüne üşüşmenizi istiyorum sabahları kahvesini nerden alır, kuru temizlemecisi,
I want bodies outside the mayor's house, where she gets her coffee in the morning, her dry cleaners.
Sonra Tanrı, "Suların ortasında bir kubbe olsun suları birbirinden ayırsın" buyurdu o kubbeye de "gökyüzü" dedi.
And then the Lord, he said, "Let there be a canopy between bodies of water." And he called it "the sky."
Beden ve aklımızı zamanda gelen değişimlere karşı koruyor.
They render our bodies and consciousness impervious to the changes of time.
O tutsakları öldürüp vücutlarındaki dövmeleri yüzmeyi severdi.
She... liked to kill prisoners and skin the tattoos off their bodies as a souvenir.
Hayatımızın ilk dokuz ayında sıvı içinde yüzüyoruz. Bedenlerimiz çoğunlukla sıvıdan ibaret
We spend the first nine months of our existence submerged... our bodies mostly liquid.
Sonra topraklarını süren çiftçiler, tarlalarında parçalanmış... birderi bir kemik kalmış cesetler bulmuş
And then... I'm Jahre 1814... farmers, tilling their fields, stumbled on human bodies... disfigured and emaciated.
Tarlalarda ceset bulmuşlar
They found bodies in the fields, right?
Su tanklarının içinde birer numune gibi yüzen cesetlerle dolu bir oda keşfettim.
There is a room full of bodies floating in tanks like specimens.
Mumya gibi kurumuş cesetleri gördüm!
I saw the bodies dried up like mummies!
Topraklarında çalışan köylülerin bedenlerini kullanarak... suyun can verici esansını... damıtmayı başarmış.
Using the bodies of peasants that belonged to his land... he managed to distill the water... to its life-giving essence.
Eğer bizim yaptığımızı düşünmelerini istemiyorsanız o cesetleri ortadan kaldırmalıyız.
We need to get those bodies off the field unless you're good with them thinking we did this.
Zachary Quinto cesetlere tecavüz ediyor.
It's like, Zachary Quinto raping dead bodies.
- Kendinize ve bedeninize iyi bakın.
Take care of you : own bodies
Sadece iki tane ceset ödünç aldım.
I just borrowed two dead bodies.
Mesleğim ceset dizmek.
I stack bodies for a living.
Uygun yaştaki bu iki ceset elime geçince ve bir hafta sahip çıkan olmayınca onları yakmış gibi yaptım.
And when these two age-appropriate bodies rolled in... no one claimed them for a week, I... fake-cremated them.
Bir sürü ceset var.
We got all these bodies out here.