Bondo Çeviri İngilizce
54 parallel translation
Ama sanırım çenende biraz rötuşa ihtiyacın olacak bebeğim.
But I think you're gonna need a little bondo on the chin, babe.
Profesör Bondo beni çağırmış.
Professor Bondo wants to see me.
Merhaba. Ben Dr. Bondo.
Hello, my name is Dr. Bondo.
Profesör Bondo aradı.
Professor Bondo just phoned.
Bondo...
Bondo...
Bondo gerçekten zor durumda.
Bondo is in a most unfortunate situation.
Zavallı Bondo.
Poor Bondo.
Bondo'nun sorunu hakkında düşün.
Give Bondo ´ s problem some thought.
Bondo'nun yanında yer alırsan dernek de senin yanında yer alır.
The more you stand by Bondo, the more the lodge will stand by you.
Bondo'yu görmeye gelecek misin?
Coming to see Bondo?
Evet, Bondo. Zakariasen'in tümörünü aldın ve burada yatıyorsun.
Well, Bondo, there you lie with Zakariasen ´ s tumor and all.
Birkaç günde buluruz, Bondo.
It ´ ll be a matter of days, Bondo.
Profesör Bondo tatilde olduğu için derslere ben gireceğim. Patalojiyle ilgili temel bilgileri bildiğinizi umarım.
When I agreed to take this class while Professor Bondo ´ s on holiday I expected you ´ d know the most fundamental aspects of pathology.
Kenarları biraz hasarlı ama umudunu kaybetme, Bondo!
It ´ s a bit frayed round the edges, but keep your pecker up, Bondo!
Bondo'yu sahte isimle oraya aldıralım.
We ´ ll book Bondo in there under a pseudonym.
Pekala, Bondo...
Right, Bondo..
Bondo'yu dışarı çıkartın.
Wheel Bondo out.
Adı Seltzer olmasına rağmen neden Bondo dedin?
Why did he say Bondo when his name is Seltzer?
- Eğer Bondo olanları öğrenirse...
If Bondo gets his fingers on it...
Bahse girerim çoktan Bondo'ya söylemiştir.
Anyway, I bet he ´ s already told Bondo.
Sanırım Profesör Bondo'nun problemine çözüm buldum.
I think I ´ ve found a solution to Professor Bondo ´ s problem.
Sanırım Profesör Bondo'yla konuşma zamanı geldi.
Maybe it ´ s time to talk to Professor Bondo.
Profesör Bondo'ya uğrayacak vaktimiz var mı?
Have we time to drop in on Professor Bondo on the way?
Selam, Bondo. Bir dakikan var mı?
Hello, Bondo, have you a minute?
Korkarım Bondo bu fikri uygulamaz.
I am afraid Bondo cannot put your ideas to any use.
Ben Profesör Bondo.
Professor Bondo speaking.
Profesör Bondo, mesela.
Professor Bondo, maybe?
Ben Pataloji'den Bondo.
This is Bondo, pathology.
Bondo kardeşimiz konuşacak.
Brother Bondo wishes to address us.
- Kürsü hala Bondo'da.
Brother Bondo still has the floor.
İki dakika sonra Bondo'nun karaciğerini yerine koyacağız.
In two minutes we will put Bondo ´ s own liver back.
Bayan Drusse aradığı hayaleti, Bondo ise tümörü buldu.
Mrs. Drusse now has her ghost, Bondo his sarcoma.
- Bondo'ya gidebilir miyiz?
- Can we make it to Bondo?
Bilim, Profesör Bondo.
Science, Professor Bondo.
Bondo'nun biopsi sonuçları geldi.
Bondo ´ s biopsy results came in.
Bondo'nun kanseri iyice azdı.
Bondo ´ s cancer looks nasty.
Gerçek bir Bondo olmamı sağlayan hediyeye şükürler olsun.
Thank you for the gift of allowing me to be a real Bondo.
- Nasılsın, Bondo?
How ´ s it going, Bondo?
Gerçek bir Bondo olmalı.
He ´ d be a real Bondo.
- Bondo'nun ilik nakline ihtiyacı var.
Bondo needs a marrow transplant.
Bondo!
Cooeee! Bondo!
Binlerce yıllık Bondo zekasını taşıyan o adamı görmeme izin verin!
Let me see him, this bearer of the thousandyearold Bondo intellect!
Bondo yeni karaciğeri reddetmiş.
Bondo's turned down a new liver.
Charlize Bondo, Ibiza Beat.
Charlize Bondo, Ibiza Beat.
Scion adında bir proje, ve kendimi toparlar toparlamaz, ne olduğunu öğreneceğim.
It was some project named Scion, and as soon as I'm bondo-ed back together, I'm gonna find out what it is.
'67 Pontiac Sky Chief'teki deliği kapatıyordum ve sarhoştum, her zamanki gibi ve burayı kaputtaki ambleme sıkıştırdım.
I was doing some Bondo work on a'67 Pontiac Sky Chief and I was drunk, as usual, and caught this on the hood ornament.
Bilmiyorum. Macun yok.
I don't- - there's no Bondo.
Macunla benek benek olmuş, ve.. ve.. paslı.
Speckled with bondo and... and... and rust.
Mıknatıs metale yapışır ama macuna yapışmaz.
The magnet sticks to metal. It does not stick - To bondo.
Kaporta macunu.
It's bondo.
O zaman gri şeyler dolgu maddesi.
So the gray stuff will be bondo.