Boss Çeviri İngilizce
41,859 parallel translation
Şimdi Başkan'dan, patronuma kadar herkes öldü.
Now everybody from the President to my boss is dead.
Neden bana patronunun Escorpion olduğunu söylemedin?
Why didn't you tell me that your boss knew Escorpion?
Sorun nedir patron?
What's happening, boss?
Ama bunu yaparsam ortalık karışır ve herkesin gözü patronunu arar.
But I do that, it starts a tornado of shit with your boss in the eye of the storm.
Patronunla konuştuğumda bu konuda bir şey söylenmedi.
Well, that wasn't made clear to me when I met your boss.
Böyle bir şey olacağını sanmıyorum patron.
I don't think that's happening, boss.
Yapacak, patron.
Will do, boss.
Garip olduğunu düşündüm. Ama patron olan o.
I thought it was strange, but he's the boss.
O zaman bile patron benim.
See I'm the boss, even then.
- Tesekkürler, patron.
- Thanks, boss.
Tamam, patron.
All right, boss.
Mahremiyet ihlali dediğin patronuna pembe tanga giyerken sızdığın fotoğrafı yollamam olur.
You know what, a total breach of privacy would be me texting your boss the pictures of when you were passed out with a fucking pink thong on.
Çünkü bana bu salakların seni patron yaptıkları söylendi.
'Cause I was told these fools made you the boss.
New England'a hoşgeldin patron.
Welcome to New England, boss.
Patron her gün böyle 35. kata inmeye tenezzül etmez.
It's not every day the boss is slumming down here on 35.
Patronum.
I'm the boss.
Patronunu hak ettiği için dövdüğünü söyledin.
That you put a beatdown on your boss, that he deserved it.
Ben yeni direktörüm, patronunuz. Bilmemem gereken şeyler olduğunu düşünüyorsunuz.
I'm the new Director, your boss, so you think there are things that I don't need to know.
Patronunun kontrolden çıktığını, güç delisi hâline geldiğini falan söyledi.
Says his boss is out of control, like he's gone power mad or something.
Bu iş sona erdiğinde artık kimsenin patronu olmayacağını umuyorum.
Well, hopefully, when all this is over, - he won't be anybody's boss anymore.
Evet, müteahhit olduğumdan, kendi işimin patronuyum böylece siz buralardayken kendi işimi ayarlayabilirim.
Yeah, since I'm a contractor, I'm my own boss, so, I can work my schedule around you guys.
Evet, patronuma sorabilirim, eğer işteki ikinci günümü kaçırırsam...
Um... yeah, you know, I-I-could just... I can ask my boss if-if-if-if I can miss, uh, my second day, uh...
O sürüngen beyinlerinin bir yerinde patronun kim olduğunu biliyorlar.
Somewhere in their lizard brains, they know who's boss.
Küçükleri onlara bırakacağım ve en sondaki Patron'u ben haklayacağım.
I'll let them have the small ones, and I'll take the Boss at the end.
Patron'u öldürmek sana çok puan kazandırır.
Killing the Boss scores you a lot of points.
Patron yaratığı 100 puan olmalı.
The Boss creature should be 100 points.
Oka, Patron canavarı öldürdü.
Oka killed the Boss monster.
Yani, onların patronu sen misin?
So, you're their boss?
Patron'u hakladım!
I got the Boss!
Büyük Patron'u hakladım.
I got the Big Boss.
Çok klas ya.
So boss.
- Krallar gibi, imzalattım herife.
So, like a boss, I made him.
Sonra herif diyor ki "Patronum kıçımdan ayrılmıyor."
So, the guy's, like... "The boss is up my butt,"
- Evet. Çok dikkat çekici bir koleksiyon.
But she's the boss.
Her ne kadar harika bir patron olduğumu düşünsem de ismimi vermeye başlayacaktır.
And much as I like to think I'm a great boss, he's going to start singing my name.
Ben patronunla görüşmek istiyorum.
I just want to have a chat with your boss.
Patronunun fark edeceğinden korkmuyor musun?
You don't worry your boss will notice?
Geçenlerde bir Maggot patronu öldürmüşler diye duydum.
I heard they killed a maggot boss awhile back.
Outlaws patronu, kendisine Şeytan diyen adam bu Maggot'a karşı biraz ilkel davranmış adamı böcek gibi parçalarına ayırmış.
Outlaws'boss, the guy who calls himself the devil, Well, he goes medieval on this maggot. And has him pulled apart...
Mongol bölümümün patronu Stubby adında biri. Deniz kuvvetlerinden.
My Mongols chapter boss, guy named Stubby, he's with the navy.
Outlaw'ları bölge patronunu görmeye gidiyoruz.
We're going to see the regional boss of the Outlaws.
Bir bölüm patronu olmak ve genişlemek istiyorsun.
You're chapter boss, and you got plans to expand.
Dinle Bullet, bu Pagan patronu Crowbar...
Listen, Bullet, that Pagan boss, Crowbar...
Söylesene, senin eski patronuna ne olmuştu?
Remind me, what happened to your old boss?
Patron bilmiyor mu?
The boss don't know?
Patron sırf bir kafes dövüşüne 10000 harcadı.
The boss just dropped 10 grand on a cage fight.
- Tamam o zaman patroniçe.
- All right boss lady.
Yeni patronunu bombalamanın arkasında Al-Sakar olduğuna ikna etmelisin.
You need to convince your new boss that Al-Sakar is behind the bombing.
Patronun ilginç bir adam.
He's an interesting guy, your boss.
Patronun nerede şimdi?
Is that right, Amir? Where's your boss now?
- Patron da sensin.
And you're the boss.