Boyo Çeviri İngilizce
116 parallel translation
Paranın üstünü unuttun, evlat.
You forgot your change, me boyo.
- Bu kadar sinirlenme, evlat.
- Don't be getting your rag out, me boyo.
Öyleyse size ondan bahsedeyim, o buraların kralıdır.
I tell you what this boyo is, he's a king.
Akıllı çocuk seni.
Me fine boyo.
Vay be, atlılar işte!
Oh, boyo, horsemen!
Beni haklamak kolay değil.
You'll need the mahogany truncheon on this boyo.
- Ne oluyor?
- What is it, boyo?
Bizden cesurlar.
I think they've got more guts than we have, boyo.
Hatırlaman gerekir ki sen hala ordudasın, dostum.
You ought to remember you're still in the army, boyo.
Hayal kuruyordum.
Wishful words, me boyo.
Sizi duydum.
I heard you, boyo.
Meslek sırrı söylenmez Mac söylenmez.
Tricks of me trade, Mac, me boyo. Tricks of me trade.
Meslek sırrı söylenmez oğlum.
Tricks of me trade, me boyo.
Şimdi öğreniyorsun, ufaklık.
Now you're learning, boyo.
Kıçına kırbacı yiyeceksin küçük.
I'll leash your ass up, boyo.
Sen çıkarılmadın, ufaklık.
You're not dismissed, boyo.
Yanlış adamla uğraşıyorsun oğlum.
You just screwed with the wrong man, boyo.
Hey evlat, o kadar komik olan nedir?
- Hey, boyo, what's so funny?
- Kendin kaşınıyorsun, ahbap.
- You're asking for it, boyo.
Kim tutar seni, evlat.
Go fer it, boyo
Şimdi evlat...
- Now, me boyo,
Şimdi evlat, seni budamanın zamanı geldi.
Now, me boyo, it's time to cut you down to size.
Benden kaçabilirsiniz çocuklar, ama saklanamazsın!
You can run, me boyo, but you can't hide!
Şimdi evlat... Altınım nerede?
Now, me boyo, where's me shilling?
Şimdi de senin cezana gelelim.
Now, me boyo, it's time you were punished.
Şimdi onlara nasıl bir erkek olduğunu göstereceğiz.
Now, me boyo, we'll show them what kind of man you really are.
- Dikkatli ol, evlat.
Be careful, boyo.
Derdin nedir, ufaklık?
What's this about, boyo?
Son sözün nedir?
Have you a valediction, boyo?
Önemsiz herhalde ama gözünü aç, ufaklık.
It's probably nothing. Still... ... keep your eyes open, boyo.
Unut gitsin evlat.
Forget it, boyo.
Herif çok zeki.
Clever boyo.
O kadar çabuk değil dobişko.
Not so fast, boyo.
Vay canına, zayıf olabilirsin ama aletin hiç fena sayılmaz.
Lord, you might be scrawny, but that's a fine boyo you have there.
Sürmeye devam et evlat.
Just keep driving, boyo!
Boyo, another round, if you please.
Boyo, another round, if you please.
Senin yapabildiğin tek iş. Erkek işi.
The only job you're fit for, boyo.
Bana tuzak mı kuruyorsun çocuk?
Setting up a trap for me, boyo?
N'aber evlat?
Hello, boyo!
- Yoksa bu - Boyo Polo Tavuğu.
Isn't this... the oh, boyo pollo chicken.
Boyo Polo mu?
Oh, boyo pollo?
Endişelenme, evlat.
No worries, boyo.
Kafandaki huniyi çıkarmalısın oğlum
You need to take the tinfoil hat off, boyo.
Götürüyor musun? Götürmüyor musun?
Will this do you, boyo, huh?
Sakin çürret etme, oğlum.
Don't you dare, boyo.
Anwar, oğlum, kes şunu!
Anwar, boyo! Shut it!
Atla arabaya çocuk.
Hop in, boyo.
Buna cesaret etme, evlat.
Don't get brave, boyo.
Bu dönem Rugby oynayamazsın.
No more rugby for you this term, boyo.
Bak!
Look, boyo.
# Biz bataklık askerleriyiz.
Rumour disgrace, boyo!