Boşsa Çeviri İngilizce
110 parallel translation
Gene de her zaman dediğim gibi ; Oda ne kadar boşsa çalışmalar o kadar iyidir.
Still, I always say the barer the room the better the work.
" İş pozisyonu hala boşsa...
" If the position has not been filled...
Koltuklar boşsa boştur, elinden bir şey gelmez.
You can't help an empty house when it's empty.
Geceleri eve geldiğimde ev boşsa ağlamaklı oluyorum.
At night when I come home, if nobody's there, I feel like crying.
Eğer ev boşsa gel burada uyu.
If you find the house empty, come sleep here.
"Kadehim doluysa boşaltan ben, kadehim boşsa dolduran yine ben."
"I empty my glass when it's full. And when it's drained, I'm full."
Sandıklar boşsa...
In case he don't find them...
Bir şişe boşsa daha önce doluymuş demektir.
- That doesn't prove anything.
Kalpleri boşsa, vücutları müsaittir.
If their heart is free, their body is available.
Eğer bu silah boşsa, şömineye kadar gitmeme izin vermezsiniz.
If no bullets in gun, then you don't let me cross room to fireplace.
Diyorum sana kasalar boşsa, demokrasi olmaz.
I'm telling you, if the coffers are empty, there's no democracy.
Eğer bu görev boşsa tabi.
If the past available
- Silah boşsa, silahlı soygun sayılmaz.
- It ain't armed robbery if the gun ain't loaded.
Eğer boşsa benim hatırıma gelir.
If he's free, he'll come for me.
Ama kamera boşsa ne olacak? Söyle Morelli.
But if the camera is empty... eh, Morelli?
Eğer bu boşsa, bunun bir önemi yoktur.
If this is empty, this doesn't matter.
Yarın boşsa Norton'u ara.
Call Norton if we're still on for tomorrow.
Altıncı dersin boşsa kütüphanede buluşabiliriz.
If you have sixth period free, we could meet in the library.
Eğer otobüs durağı, rıhtım ve hava alanı kadar boşsa...
If the bus depot's as empty as the docks and the airport...
Bakalım akşam boşsa haber veririm.
Let's see if he's free. I'll let you know.
Ev boşsa?
If the house is empty?
Meydan boşsa sorun yok.
If the coast is clear, fine.
- Boşsa geçmiştir. Evet.
Yeah.
Eğer boşsa gidiş yönüne doğru oturmam.
If it's empty, and I sit not towards the direction of the drive.
Olabilir ama bir şehir bu kadar boşsa genelde zombiler işin içinde olur.
Could be, but usually when a city looks this empty, flesh-eating zombies are involved.
Oda boşsa bakabilirim.
If the room's vacant, I could take a look.
Aslında misafir odanız boşsa biz bu gece kullanmak isteriz, Bayan Heffernan.
YOU-YOU KNOW WHAT, MRS. HEFFERNAN? IF THAT GUEST ROOM IS STILL AVAILABLE, WE'D LOVE TO USE IT TONIGHT.
- Dave'in annesi emlakçidir. Satılık ve boşsa, parti yapabiliriz.
If it's for sale and empty, it's a clubhouse.
Dedi ki, " Hey, Bossa Nova Bebeği, işe devam
She said, hey, Bossa Nova, baby, keep on workin
Dedi ki, " Haydi, Bossa Nova Bebek, dans et
She said, go, Bossa Nova, baby, keep on dancin
Bossa Nova! Bossa Nova!
Bossa Nova
Dedi ki, " Hey, Bossa Nova Bebek, işe devam
She said, hey, Bossa Nova, baby, keep on workin
Dedi ki, " Haydi, Bossa Nova Bebek, dansa devam et
She said, go, Bossa Nova, baby, keep on dancin
Bossa novadan ( çn : bir tür ritmik dans ) hoşlandığınızı bilmiyordum.
I didn't know you like bossa nova.
Bossa-nova, nasıl bilebilirim?
The bossa-nova, how do I know?
- Bossa nova!
- Bossa nova!
Bossa nova?
Bossa nova?
Bence bir de bossa nova ritmini deneyelim.
- I say we try that bossa nova beat.
"Bossa nova'yı suçla."
"Blame it on the bossa nova."
Bu müzik bir harika değil mi?
Don't you just love the bossa nova?
Bossa nova sever misin?
You like bossa nova?
Bossa nova'ya uygun.
It's very bossa nova.
Bunun için Bossa Nova'yı suçla.
Blame it on the Bossa Nova
"Bossa Nova" yı suçla
Blame it on the Bossa Nova
Şarkıda efsanevi bir bossa nova şarkıcısı olan babası Joao Roberto'nun etkileri açıkça görülüyor.
Released on Six Degrees Records... and originally inspired by the legendary bossa nova artist, Joao Gilberto... who happens to be her father.
Söyle bakalım Bay Bossa Nova, kimin CD'si bu?
- Okay, Mr. Bossa Nova, what is that? - I don't know.
Bossa nova dansı yaparken incittiğim yere denk geldi.
No, I've aggravated my old bossa nova injury. Well, perhaps I'd better drive you.
- Yedi adım.
- Bossa nova?
Bossa Nova üçüzlerini Cocoa Plajına götürdüm.
I took the bossa nova triplets to Cocoa Beach.
- Suç Bossa Nova'nın.
- Blame it on the bossa nova.
Bir de içeriye kafe gibi bir şey yapacağım. Biraz bossa nova da çalarım.
And turn the inside into sort of a café