Brandi Çeviri İngilizce
343 parallel translation
Brandi alabilir miyim?
- May I have a brandy?
Böylece Meksiko'ya gitmeden önce, sen bana şu hoş bir şişe brandi'yi aldın.
So before you went to Mexico, you bought me that nice bottle of brandy.
Yemekten önce bir damla brandi, gemileri genişlettiği için.. ... oldukça hoşuma gider.
A drop of brandy before dinner, for widening the vessels is all I'm allowed.
- Brandi olmaz salak!
- Not the brandy, you dope!
Ama biraz brandi alabilirim.
No, I think I might have a little of that brandy, though.
Biraz brandi.
Some brandy.
Sinclair, çantama bakarsan, biraz Brandi olacak.
Sinclair, if you look in my bag, there's some Brandy.
Ve sen, Sergio BRANDI.
And you are Sergio Brandi.
Brandi... ne oldu?
What did... Brandy?
Bana her zaman brandi getirilir her akşam tam aynı saatte
I always have brandy brought to me exactly at the same time each evening.
Şu brandi konusu.
About this brandy.
Dün gece ona brandi götürdüğünde de o orada mıydı?
You took him the brandy last night and he was there?
Ya da Otto amcamla kanepede oturur brandi içerdi.
Or else Uncle Otto would be sitting on the sofa, drinking brandy.
Bayanlar ve baylar, Yemek sonrası için, brandi, 1893.
Ladies and gentlemen, for after dinner, brandy, 1893.
fakat şuna kesin eminim ki bu, Brandi Brandt!
But I know- - I know that's Brandi Brandt.
Şeyy, bayan, afedersiniz siz, 1987 Ekim Güzeli Brandi Brandt'sınız değil mi?
Uh, miss. Excuse me. Aren't you Brandi Brandt, Miss October, 1987?
Brandi'nin olduğu Playboy sayısı var mı?
Brandi's issue of Playboy?
Yaşasın, Brandi'yi göreceğiz!
Hoo, we're gonna see Brandi.
Brandi'yi göreceğiz!
We're gonna see Brandi.
Brandi Brandt!
Brandi Brandt.
Hâkim Brandi'nin koruma melekleri.
They are the guardian angels of the judge Brandi.
Adı Brandi.
Her name's Brandi.
Şimdi yapmak istiyorum, ama Brandi razı değil.
And now that I want to slap some skins, Brandi ain't even down for it.
Brandi'nin annesi seni yakışıklı buluyormuş!
Brandi's mom say you're cute!
Bekle, diğer hatta Brandi'yle konuşuyorum.
Hang on, I got Brandi on the other line, okay?
Brandi?
Brandi?
Dinle. Sana Brandi'yle yaşamak istediğini söyledi mi?
Look did he tell you he wants to move in with Brandi?
Her neyse sabah 2'de seni Brandi'nin evinin civarında gördüm.
Anyway I saw you roll out of Brandi crib at 2 in the motherfucking morning.
Brandi'nin nesi var?
What's up with Brandi?
Brandi, sakinleşmeni ve eve gitmeni istiyorum.
Brandi, I want you to calm down and I want you to go home.
Brandi efendim.
Brandy, sir.
Brandi.
Brandi
Brandi yanında.
Brandi's here
İnanamıyorum...
I can't believe... Brandi?
Brandi, adam benden nefret ediyor. Tanrı aşkına!
Brandi, the guy hates me, for Christ's sake.
Brandi, bekle!
Brandi, wait!
Baba? Benim, Brandi.
It's me, Brandi.
Eminim sizi endişelendirdik, ama Brandi de, ben de iyiyiz.
I know we probably worried you, but Brandi and I are both okay. We —
Hadi, Brandi.
Come on, Brandi.
Brandi seni terk etti!
Brandi dumped you.
Eğer daha iyi hissedeceksen, Brandi'nin orada dururuz.
We can stop off at Brandi's if that'll make you feel better.
- Brandi'nin orada dururuz, değil mi?
We can stop at Brandi's, right? Yeah.
Brandi'yi görmek için daha nelere katlanacağım!
So much for seeing Brandi.
Brandi Svenning ile bir röportaj yapmayı umuyoruz.
We're hoping to get an interview with Brandi Svenning.
- Brandi'nin olduğu yere.
Back to Brandi's.
Bak, Brandi geçmişte kaldı dostum.
Look, Brandi is the past, my friend.
Bu Brandi'nin babasının yarışma programı.
That's Brandi's father's game show.
Ak sütten çıkmış gibi oluruz ve Brandi de bu şova giremez.
We'll be blame-free and Brandi won't be able to do the show.
Nasıl oldu da, Brandi ile ateşli Florida seksinden,... yemek bölümüne ve Çelik Adam'ın cinsel problemlerine geldik?
How did I go from the verge of hot Floridian sex with Brandi... to Man of Steel coital debates with you in the food court?
Brandi Svenning'e lunaparkta evlenme teklif edeceğini duydum.
So, I heard you were going to propose to Brandi Svenning in some theme park.
KREL'de staj yapıyor ve Svenning'in telefonda Brandi'ye bağırdığını duymuş.
He was interning at KREL and he said he heard Svenning... barking at Brandi over the phone about it.