Brooke Çeviri İngilizce
3,672 parallel translation
Evlen benimle, Brooke Davis.
Marry me, Brooke Davis.
Brooke için yaptığın çok güzel.
You know, it's really nice of you to do this for Brooke.
Brooke, bunu giymen lazım.
Oh! Brooke, you have to wear this.
Brooke için. Özgürlüğünün son gününe.
All right, to Brooke, on her last day of freedom.
Brooke, dikkat et.
Brooke, play it cool.
İyi hissetmeni sağlayacaksa Brooke...
Well, if it makes you feel any better, Brooke,
Neden Brooke açmadı?
Uh, well, why didn't Brooke answer?
Gidelim Brooke.
Let's go, Brooke. Here.
Eminim orayı çok severdin Brooke.
I really do think that you would love it there, Brooke.
Brooke "Clothes Over Bros" kapanmamış mıydı?
Brooke, isn't Clothes Over Bros closed?
Brooke...
Brooke...
Ve Brooke'um.
And my Brooke.
Bu arada Brooke.
He'll figure it out. Oh, and, Brooke...
Bak ne buldum.
Brooke, look what I found.
Her şey olacağına varır Brooke.
Everything's gonna work out, Brooke.
Brooke'un Suit'i tuttuğum için kalmama müsaade ettiğini biliyorum..
I know Brooke only let me tag along because I got the suite.
Bir kez evleniyoruz Brooke.
You're only getting married once, Brooke.
Üzgünüm Brooke.
I'm so sorry, Brooke.
Onur duyarım Brooke.
I would be honored, Brooke.
Brooke burada mı?
Um... Is Brooke here?
- Bundan iyisi olamaz.
Brooke! If I had nickel for every time...
- Peki ya sen Brooke?
What about you, Brooke?
Baksana Brooke, hazır mısın?
Hey, Brooke, you ready?
Bu cinsi sapık seni dikizliyordu, muhtemelen fotoğraflarını çekiyordu.
What happened? This fucking pervert was spying, probably taking pictures of Brooke.
- Ne yani, Will'in tarafını mı tutuyorsun şimdi?
So you're siding with Brooke and Will now?
Hey Brooke!
Hey, Brooke!
Git Will ve Brooke'a bak, sonra burada buluşuruz.
Go catch up to Will and Brooke.
O halde gidip James ve Jenna'yla buluşalım. - Baksana Brooke.
Well, let's go meet with James and Jenna then.
Koş, buraya gel!
Brooke! Brooke, over here!
- Brooke'u duydun mu?
- And what about Brooke?
- Brooke'u siktir et.
- Brooke Blaze is a whore.
Harry, o kadar parayı hayatta alamazsın.
- Harry, you see, there's not this unlimited pot of money. And, Brooke, you take this to court...
... ve Brooke, eğer işi mahkemeye götürürsen jüri belki marketin hasarı için bir kesinti yapar ama eyalet günde 100 dolardan fazlasını öder hem de çok daha fazlasını.
Sure, maybe the jury will knock off a few dollars To cover the grocery-store damage, But the State will pay more than $ 100 a day,
Chester'a bugün Brooke'la evleneceğinizi söyledim.
I told Chester that you and Brooke were getting married today.
Her zaman Brooke'a karşı hisleri vardı.
Well, he's always had a thing for Brooke.
- Brooke?
Brooke?
Ama öyle "Chester Brooke'u seviyor" gibi değildi. Gerçek bir tutulma.
And not a "Chester likes Brooke" kind of crush - - a real crush.
Julian'ın senin için ne ifade ettiği ve neden Brooke ile olduğu Bunun için mücadele ettikleri filan.
You just talk about what Julian means to you and why he and Brooke are right for each other.
Brooke'u düğün günü göremiyorum. Bu yüzden bunu ona ulaştırmanı istiyorum.
I can't see Brooke the day of the wedding, so I need you to deliver that to her for me.
Brooke bu çok güzel.
Brooke, that's so sweet.
Selam Brooke.
Hello, Brooke.
Neden öyle dans ediyorsun?
Why are you dancing like that, Brooke?
- Brooke burada mı?
Is Brooke here?
"Asla evlenme Brooke" demiştin.
You said, " don't ever get married, Brooke.
Bak, sadece.. ... Brooke ve Julian senin için ne ifade ediyor düşün. Bunun hakkında konuş.
Look, just think about how much Brooke and Julian really mean to you and then talk about that.
Brooke, resmi olarak gelmiş geçmiş en güzel gelin oldun.
Brooke, you are officially the most beautiful bride ever.
Brooke?
Brooke?
Brooke.
Brooke.
Seni seviyorum, Brooke Davis.
I love you, Brooke Davis.
Brooke bir melek gibi olmuş.
Wow. Brooke looks like an angel.
Bugün, Julian ve Brooke dünyaya aşklarını şu sözlerle ilan edecekler.
Today, Julian and Brooke proclaim their love to the world with these words.