English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ B ] / Buckle

Buckle Çeviri İngilizce

1,337 parallel translation
Gerçekten kemer sıkmamız gerekiyor. Tamam mı?
Now we really have to buckle down.
- Üstünde gümüş tokası olan.
- With the silver link buckle across.
Suçunu kabul et ve cezanı çek, Leslie Grantham gibi.
'Just buckle down, do your time, like Leslie Grantham.'
- Her şeye varım. - O zaman kemerini bağlasan iyi olur. Güvenlik için...
Uh-Huh, well then... you better buckle up... for safety.
Errol Flynn, vicdanın onunla kılıç dövüşü yapmana izin vermeyecek.
Enter Errol Flynn, whose conscience will not allow him to either swash or buckle her.
Pes edeceğini söylemiştim.
I told you he'd buckle.
Hazırlan hanımefendi.
Well, buckle up, missy.
Emniyet kemerini tak serseri.
Buckle up for safety, mother...
Herkes emniyet kemerini taksın.
Buckle up for safety, everybody.
Emniyet kemerlerinizi bağlayın çocuklar.
Buckle up your safety belts, kids.
Defolun.
Buckle up.
Kemerini bağla.
- Buckle up.
- Hadi, kemerini tak.
- All right, buckle up.
Bayan Bucle'ın neler söylediğini anımsıyor musun?
Remember what Mrs. Buckle said? Straight back.
Sarsılabilirsiniz.
- Buckle up. Could be bumpy.
Tamam bayanlar toparlanın.
All right, ladies, buckle up.
Kemeri bağla.
Now buckle up.
Kemeri bağla!
Buckle up!
Kemerlerinizi bağlayın.
Buckle up.
Emniyet kemerini tak.
Buckle up.
Kemerleri bağlayın enayiler.
Buckle up, suckers.
Yenilgiyi kabul edeceğimi sandı.
He thought I would buckle.
Giderken emniyet kemerini takmayı unutma.
Don't forget to buckle your seat while riding
Miller, tokaya bak.
Miller, try the buckle.
Akla en yatkın açıklama, ilk saldırıda Cylonların attığı nükleer füzeler esnasında tank yapısal olarak zayıfladı ve bu nedenden dolayı da çöktü ve patladı.
I'd have to say the most likely explanation is... that the tank was structurally weakened during the Cylon nuclear detonation... during the first attack, and that caused it to buckle and rupture.
Kemerinizi takın, çığlık atmaya hazır olun.
Buckle up. Get ready to scream.
Kemerinizi takın, çığlık atmaya hazır olun.
Welcome to Pharaoh's Fever. Buckle up.
Gaspçı ona kemerini bağlama fırsatı vermemiş sanırım.
I guess the carjacker didn't give her time to buckle up.
Kemerlerinizi takın!
Buckle up!
Kemerlerinizi takın!
Buckle up.
Sütunlar bükülmeye başlıyor!
The pylons are starting to buckle!
Şunu halletmem lazım!
I gotta buckle down!
Efendim, değerli olduğunu biliyorum, ama fiş olarak kemer tokası kabul edemem.
Sir, I know it's valuable, but I can't take a belt buckle in lieu of chips.
Bu yüzden, sana sürekli kemer tak diyorum.
That's why I'm always on your ass to buckle up.
Sıkı tutun, kanka.
Buckle up, buddy.
Emniyet kemerini tak.
And buckle him up in his baby seat.
Kemer taksanız iyi olur Dr. Vaughan.
Better buckle up, dr. Vaughn.
İyice eğileceğiz, derine ineceğiz, ve diğer takım kanser olsun diye iyice dua edeceğiz.
We just gotta buckle down, dig deep, and pray that maybe the other team comes down with cancer.
Bağla kemerini
Buckle up.
Şimdi sıkı çalışırsan, girişkenlik gösterirsen Wonderfalls'ta her zaman bir yerin olduğunu garantilersin.
If you buckle down now, show a little initiative... you can make sure there'll always be a place for you here at Wonderfalls.
Tanrım, bize Amerikan Bayrağına tapma cesareti ver, araba, kemer tokası, veya kutsal kişiliğin için.
Lord, give us the courage to worship the american flag, be it on a car, a belt buckle, or on your holy person.
Tekerlekler eğilir, koşumlar kopar, ön akslar ezilir.
TIRES BUCKLE, WAGON TONGUES SNAP, FRONT AXLES FAIL.
Geliyorum tatlım.
- Okay, coming, honey. - Buckle up.
Başımı döndürüyorsun.
You'll buckle me trunnions.
Tüm hanımlar emniyet kemeri takmadan bu araç hareket edemez.
This vehicle will not move until all these ladies buckle up.
Ve ayrıca, tam olarak inanmadığım kanunlara uyarak, sistemin sosyal yükü altında ezilirsem, vatanseverlik ve bireyselliğin ateşini söndürüyor olurum.
And furthermore, if I were to buckle under the social weight of the system by adhering to laws that I do not truly believe in, then I would be extinguishing the very fire of patriotism and individuality.
Kemerleri bağla.
Buckle up.
Kemerini bağla bebek.
Buckle up, baby.
" Sıkı durun.
It's not "Buckle Up, I'm Patty," is it? - Huh?
- Bavulları almaya gidiyorum.
Can you please buckle her in?
Evet, bunu anlamak zor değil.
So buckle down and fix it.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]