English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ B ] / Budweiser

Budweiser Çeviri İngilizce

115 parallel translation
Budweiser birası Krala rakip yok
Budweiser beer The king is second to none
Tanrım, insanlar altı biraya 1200 dolar verirse ne olur?
Jesus, I don't know what people are gonna do when a six pack of Budweiser cost $ 12oo.
- Kapa çeneni!
OR A CAN OF BUDWEISER. [Dickie] SHUT UP!
Budweiser'lar beyler.
Hey, guys, Budweisers!
Bu nedenle polisler Budweiser'ın altı köşesine fotoğraflarını astılar.
So the cops put his picture on a 6-Pack of budweiser.
"Bu Budweiser senin için."
"This Bud's for you."
Le Budweiser.
Le Budweiser.
Budweiser.
Budweiser.
Sade camda Budweiser olsun. *
Just a plain glass of budweiser.
Budweiser reklamındaki kızlardan birisiyim.
I'm one of them girls in a Budweiser commercial.
Bira.
Budweiser.
Bir bira aç ve Budweiser gayzerine hazırlıklı ol!
Pop open a beer and prepare for a Budweiser geyser!
Annem dışında.
Except my mother-in-law, the Budweiser Clydesdale.
Kadın karınca bütün gün oturup yumurtlarken erkek karınca o ağır bira şişelerini yuvaya sokmak için savaşır.
Then there's the ant. She just sits there all day and lays eggs while the male is off dragging those heavy Budweiser bottles down that anthill.
Budweiser var mı?
- Get a Bud?
Budweiser reklamındaki şu kızı biliyor musun?
You know the Budweiser ad girl?
İddiaya girerim Budweiser kurbağası ile ilk aşamayı bile geçemezdiniz beyler.
I bet you guys couldn't get past first base with the Budweiser frog.
Bir çocuk bira içerken yakalanırsa, Budweiser'ı yasaklamayız.
If a kid gets caught drinking beer, we don't ban Budweiser.
- Budwiser.
- Uh, Budweiser.
- 2 Budweiser verir misin?
Can we get two Budweisers?
Budweiser buna dakikasında atlar.
Budweiser will jump at this shit in half a minute.
Ardından kameraları çalıştırın ve Kanal Sperm'den yayınlayın. Tabii bu arada sponsor şirketi unutmayalım Budweiser'ın ufak çıkartmalar yapıştırmasına izin verelim tecavüzcülerin pantolonlarında tam şuraya "Bu şişe * senin için."
Then you turn on the cameras and you got the Sperm Channel and don't forget our corporate sponsor, were going to let Budweiser put little logo patches on the rapists pants right here,
Hank'e, bira içmeyi sevdiğinden Bud dediğimiz gibi.
Just like we call Hank "Bud" because he drinks Budweiser. Come on, you'd love these guys.
Baba bu hafta sonu için bir planım yok, ama tatilimi ücra bir yerde Bud, Boilermaker ve karaciğer hastası Seltzer'la geçirmek istemiyorum.
Dad, I do not have plans for next weekend, but I do not intend to spend it in the middle of nowhere with Budweiser and Boilermaker and their liver-damaged friend, Seltzer.
Balondaki Budweiser reklamı.
Budweiser on the blimp?
- Budweiser iyi. - Budweiser mı?
- Budweiser's good for me.
- Evet.
- Budweiser? - Yeah.
Budweiser.
- I can afford it.
En azından Bud lce yada Bud Dry falan iç.
Budweiser. At least have a Bud Ice or a Bud Dry or something.
Budweiser istedi, tamam mı?
It is just a Bud, okay?
Sanırım Budweiser'a döneceğim.
Guess I'm switching to Bud.
Gracie, şu pisliği kaldır... ve bana üç tane Budweiser getir.
Gracie, come here and get this foreign shit off my table and bring me three Buds.
Hey Pat.. Budweiser mi Heine mi?
Hey, Pat, do you want a, um a Budweiser or a Heinie?
Budweiser * bu boka atlardı dakikasında.
Budweiser would jump at that shit in half a minute.
Bir Budweiser alayım
Can I have a Budweiser?
Bana bir Budweiser ve bir de tekila ver.
Give me a Budweiser and a shot of tequila.
Boks ringlerine çıkardıkları şu Budweiser kızları gibi.
Like those Budweiser girls they put in boxing rings.
Budweiser'ın maskotu!
It's Spuds MacKenzie!
Maç saati yaklaştıkça Budweiser balonundan güzel bir görüntü.
It's a great view from the Budweiser blimp as we count down to game time.
Orada Budweiser dan çok Ak-47 var.
That bar has more ak-47s than budweiser.
Budweiser.
Budweiser :
- Sanırım çok iyi aktör olurdunuz
- It's a... A Budweiser.
Aynı eski polisler gibi Budweiser içeriz.
like good old-fashioned cops and pound some Budweiser.
Döndüğünüzde Budweiser terapisi yaparız.
And when you get back, we'll do some Budweiser therapy.
- Bir Budweiser lütfen.
Yes. I'd like a Budweiser, please.
Ve Tanrıyı gördüm. kafasında Budweiser şapka var ve fanila giymiş.
And I saw God. He was wearing a flannel shirt and a Budweiser hat.
- Budweiser.
- Budweiser.
İki bud ( Budweiser ).
Two Buds.
- Budweiser mı?
- Budweiser? - No.
Olur, Budweiser.
Another beer?
Bana bir portakal gazozu.
Sure, Budweiser. An orangeade for me.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]