Bumble Çeviri İngilizce
245 parallel translation
Zaten burada işlettiğimiz bir otel var.
Bumble puppy. - But, Mac – We practically run a hotel.
Bir şeyler alır mısınız Bay Bumble?
Will you take a little drop of something, Mr. Bumble?
- Siz mi, Bay Bumble?
- You, Mr. Bumble?
Günaydın, Bay Bumble.
- Ah, good morning, Mr. Bumble, sir.
Kurulun biçtiği fiyatlar çok düşük, efendim.
The prices allowed by the Board are very small, Mr. Bumble.
Evet, Bay Bumble, bunu inkar edemeyiz.
Well, well, Mr. Bumble, there's no denying that.
Ama biraz da kar etmeliyiz, Bay Bumble.
- But we must have some profit.
Hepsi Bayan Bumble yüzünden.
It was all Mrs. Bumble. She would do it.
Bir eşeği susuz yükleyecek kadar, boş beyinli.
Packing a donkey without water! That bumble-brain.
Lafları ağzında gevelese de gerçekten iyi bir doktordur.
He's really very efficient, although he does bumble about a bit.
# # Next time you'll bumble even less
# # Next time you'll bumble even less
Oliver Twist.
Oliver Twist, Mr. Bumble.
Pekâlâ, onu içeri getirin Bay Bumble.
All right, bring him in, Mr. Bumble.
Söyle Bay Bumble'a, hemen gelsin.
Get Mr. Bumble. Tell him to come quick.
- Dinleniyor musunuz Bay Bumble?
- Having a rest, Mr. Bumble?
- Ama bütün suç karımın.
But it was all Mrs. Bumble.
" Bir gün, sihirli peri Ricky, Papatya Bumble'ı kulübesinde ziyarete gitmiş.
" One day, Ricky the magic pixy went to visit Daisy Bumble in her tumbledown cottage.
- Arı Maya gibi.
- babbity-bumble. - Oh, buzz-buzz-buzz...
Bir çiçeğin etrafında vızıldayarak uçan, büyük bir yaban arısı vardı.
Here was a bumble-bee buzzing about a flower and crawling into its bell.
Eğer ilkokuldan konuşacaksak, neden'Lideri Takip Et'oynamıyoruz?
Tell you what. As long as we're talking about elementary school... why don't we play Follow the Leader, bumble-butt?
Hey, Bal Arısı, evlat.
Hey, it's Bumble Bee, kiddo.
Sadece yaban arıları, uzun hortumları sayesinde bazı çiçeklerin içine girebilir.
Only bumble-bees can get into some flowers because of their long proboscis.
Kestane ağacının çiçeklerinde sadece yaban arılarını görebilirsiniz.
In chestnut tree flowers you'll only see bumble-bees.
Yaban arıları üçgüllerden de hoşlanırlar.
Bumble-bees also like clover.
Evet, pembe üçgül yaban arısı için bir ziyafettir.
Yes, pink clover is a feast for bumble-bees.
- Yaban Arısının Uçuşunu çal.
- Play Flight of the Bumble Bee.
Vızvız arı. Benim arım.
That's Buzzby, my bumble.
Yaşlı, dişşiz arı, korkunç örümcek bezesi.
An old, toothless bumble bee, horrid spiders'glands!
Tanımadın mı, ben ünlü pankreasçı Eşek Arısı.
I'm a wrestler known as the Bumble Bee.
Eşek Arısı'yla kapışabilirsin.
You can fight the Bumble Bee. Everyone would be happy.
Bugünkü rakibi ise nereden geldiği belli olmayan Eşek Arısı.
And tonight's challenger hailing from parts unknown the Bumble Bee.
King Kong, Eşek Arısı'nın iğnesini kopartıyor!
King Kong is twisting off the Bumble Bee's stinger.
Galiba Eşek Arısı şimdi harekete geçecek.
Looks like the Bumble Bee is making his move.
Galiba Eşek Arısı öldü.
I think the Bumble Bee is dead.
Haydi Eşek Arısı, dişlerini göster.
Come on, my little Bumble Bee, show me some teeth. Good.
- Arı vız vız vız, arı...
- Bumble bee, buzz buzz buzz.
- Arı vız vız vız...
- Bumble bee, buzz buzz.
Arı vız, vız, vız...
Bumble bee, buzz buzz buzz.
Anlıyor musunuz? Beceriksizce.
It's fumble-bumble love.
Arı şeklinde olmalı, sanki- -
- It's a bumble bee. It's like a- -
Yabanarısı.
It's a bumble bee.
Üzerinde şeritleri de olan bir yabanarısı olmalı.
It's a bumble bee. Stripes on it.
Ayrıca yabanarısına da benziyor.
And it's reminiscent of a bumble bee, I think.
Seni koca kafalı geri zekalı!
You bumble-dick gourd head.
Anaokulunu geçtikten sora
Once you pass the bumble bee day nursery
"Flight Of The Bumble Bee" çalarak bitirmişti.
He finished with Flight Of The Bumble Bee.
Yavrucuğum!
Oh, bumble-puppy!
Size yalan söyleyemem Bay Bumble.
- I'll not deceive you, Mr. B.
Siz misiniz Bay Bumble?
Is that you, Mr. Bumble?
Arı vız vız vız.
Bumble bee, buzz buzz.
- Smee!
And bumble and fumble it every time - Smee!