Cabana Çeviri İngilizce
296 parallel translation
Orada bir kabinem var.
- I have a cabana there.
- El Café Cubana mı?
- El Café Cabana.
Bunu odama koy.
Put this in my cabana.
Bu kabinin kiralandığını bilmiyordum.
I didn't know they reassigned this cabana.
Her gece Copa Cabana'da başka bir kızla dans eden dişçi değil.
The Dancing Dentist at the Copa every night with a new girl.
Kulübe.
The cabana.
Bir kabininiz yoksa ne yaparsınız?
What do you do if you don't have a cabana?
Pensacola'da Cabana'lı bir çocuktu.
He was a cabana boy in Pensacola.
İki şişe de Dom Perignon getir.
Bring two bottles of Dom Perignon to Cabana 1.
Ve bu gece de kabinde Lisa'yla birlikteyken... tekrar olmaya başladı.
And tonight, with Lisa in the cabana..... it started to happen again.
Ya.. Kabinde bir kız var, seni bekliyor.
She's female and waiting for you in the cabana.
O odada kalırsın. Tamam mı?
... You can sleep right there in that cabana.
Havuzun yanındaki odada.
He's in the cabana out by the pool.
Git odanda duş al.
Shower in the cabana.
- Havuzun yanındaki küçük odada.
He lives in my house. In the cabana out by the pool.
Palmiyeler, esen rüzgarla sallanacak ve bir de kabin erkekleri.
The palm trees will be swaying in the breeze, and the cabana boys...
Beni sörf yapmaya görtürdü. Muza kadar taşıdı.
He'd chase me into the surf and carry me into the cabana.
O kulübede patlayan da senin bombandı!
Your bomb in the cabana!
Kabine kıyafetlerim olmadan nasıl deniz yolculuğuna çıkabilirim?
How can I go on a cruise without my cabana-wear?
Bana o çürük şeyleri satan sensin.
You're the one who sold me the moth-ridden cabana crap.
Bu benim kabine gömleğim.
That's my cabana shirt.
O papazın uslu ve terbiyeli kızı, sen ise şeytanın uşağısın.
She's a sweet, kind reverend's daughter, and you're the devil's cabana boy.
Dört aydır o lanet adayı izliyordum Bir gün, kabinin kapısı açıldı ve Jackie O.
I was watching that damn island for four months. One day, the cabana door opens and out comes Jackie O. with nothing on.
"Coca Cabana."
"Coca Cabana."
Jefferson... Seni boşta gezenin boş kalfası...
Jefferson you worthless cabana boy.
Havuz kenarını tercih ederdim.
No, I-I prefer the cabana room.
Cabana yapan çocuk Pedro'yla olan tutkulu kaçamağını arkadaşlarına anlatıp, benim hakkımda gülüp, bana karşı hisleri olduğunu sandığı için şaşırıyordur.
Gabbing to friends about her passionate affair with Pedro the cabana boy, laughing about me, thinking how she still might have feelings about me.
Bense hala kabinde mayo deniyorum.
I'm still in the cabana. trying out floaties.
O günün ertesinde... Milly Cabana onu çok kötü dövdü.
Next thing you knew, he was knocking up Millie What's-her-name in a cabana.
Havuzcu çocuğu görmediniz mi?
Haven't you seen the cabana boy?
Bahia Cabana'da sekizde.
Bahia Cabana. Eight o'cIock.
Oryantal bir genç durumu.
It's kind of an Oriental cabana boy thing.
- Benimle sevişirken erkekleri mi düşünüyordun?
- Cabana Boys?
Şurayı kontrol edeceğim.
I'm going to check out the cabana.
Kabini kullanman gerekiyor.
You have to use the cabana.
İnsanların tuvalet için kabini kullanmalarını istiyorlar.
They want people to use the cabana bathroom.
Kabin havuzun tam karşısında orası uygun görüldü.
The cabana across from the pool, they have the restroom in there.
Görünüşe göre konuklardan biri tuvalet kabini hemen yanında olmasına rağmen eve girmeyi tercih etmiş.
It seems that one of the guests felt the cabana bathroom was beneath him and made his way into the main house.
Bu çocuk gidene kadar konuşma duracak.
This conversation stops until cabana boy here goes.
Havuzlu bir evin yanında, yalanla aldatmanın ne önemi var ki?
What's lying and cheating compared to a pool with a cabana?
Eşyalarımla sen de aşağıya gel.
Don't you remember, in your private cabana, on the beach?
Cabaña'da görüşürüz.
I see you at the cabaña.
Kendi kabininde.
In her cabaña, señor
Kabin altı mıydı?
I'm supposed to meet her in the cabaña 6, right?
Kabin bir.
Cabaña 1.
- Kabin bir'de.
Cabaña 1.
Çabana 10 üzerinden 9.
Top marks for effort.
Beni kurtarma çabana saygı gösteriyorum fakat ben ve Tanrı işimizi hallettik.
I appreciate you trying to save me but me and God, we got our thing squared away.
Altı yıllık çabana karşılık sana en iyi cerrahi eğitimi vermeyi kabul ettik.
We agreed to give you the finest surgical training in exchange for six years of your best effort.
Senin çabana rağmen başardı.
Despite your efforts to make it seem that way.
Cabana erkek yarışmasını da unutmamak lazım.
AND I MUSN'T FORGET THE CABANA BOY CONTEST.