Cakes Çeviri İngilizce
1,988 parallel translation
Tabii ki... si.. r... Ne... yine çocuk bahanelerimi?
What... baby cakes?
Piknik için biraz yumuşak kırmızı kek aldım.
I stopped to pick up some red velvet cakes for the picnic.
Ve sana patatesli turta için de teşekkür ediyoruz, ve, evet, Cooter'ın kırmızı yumuşak kekleri için de!
Thank You! And we thank You for the sweet potato pie, and, yes, for the scrumptious red velvet cakes from Cooter's!
"Keklerimle ilgili bir problemmi var... sorun keklerim mi?"
"Is something wrong with my... My cakes?"
Daha sonra güzel bir pastaneden lezzetli ev yapımı tatlı ve pasta aldılar.
Later, they bought candy and cakes at a charming sweet shop which were homemade and delicious.
Tereyağlı ballı ekmek aşkına.
Cakes and kettledrums.
Anlaşılan, harika pastalar pişiriyorlarmış.
Apparently, they bake wonderful cakes.
Leyla da beceriyor. Kilo aldırmayan keki, en iyi pişirenin kim olduğunu sanıyorsun.
And so can Leyla, who makes the best cakes and never puts on weight.
Acayip korkacaklar tamamen altlarına kaçıracaklar.
They are gonna be so scared, their pants will be full of urine cakes.
Pirinçli keklerim var!
Rice cakes!
Çocuklar, özellikle, sunulan pasta ve kekleri çok seviyorlar.
The children, in particular, enjoy the pastries and cakes on offer.
- İşte şimdi güzel söyledin. Senin kek yapmandan başka bitkiler hakkında bir şey bilmiyorum ki!
I don't know anything about plants except you try to make cakes out of them!
- Yengeç köftesi isteyen var mı?
- Who wants crab cakes?
Peki pastaları seviyor musun?
So you like cakes, huh?
Ai... Pasta yapmayı yapmayı neden bu kadar çok seviyorsun?
Ai... why do you like baking cakes so much?
Pasta yapmayı seviyorum sadece.
I just like baking cakes.
Ben de biraz kek almaya gidiyordum.
I was going to get some cakes from sweet lady jane.
Sıcak pasta satar gibi.
Like hot cakes.
- Tamam içeri gel sana pasta alıcam
Okay, come back inside I'll buy you one of those molten chocolate cakes
Aslında yedim, mesela keklerin içinde,
I've had eggs in, like, cakes.
Teknik olarak : bu krakerler, besin ihtiyacımızı karşılıyor.
Technically, these cakes do meet our nutritional requirements.
Anladığınız üzre ; sizin koliler ağzına kadar çakma balık krakerleriyle doluyken... esas balıkların olduğu koliler bizde.
You see, we have the crates with the real fish while yours are filled with only the phony fish cakes.
Balık kraker mi?
Fish cakes?
Bunların hepsi çakma balık kraker.
They're all the phony fish cakes.
Yeni pastalar yapacaklar.
They'll make new cakes.
- Pisuvarlar nasıl?
- What about urinal cakes?
- Ne olmuş onlara?
- How about urinal cakes?
Benim yüzümün olduğu pisuvarlar.
Urinal cakes with my face on it.
Ben de saklı maya keklerinin kokusunu 40 mil öteden alırın.
I can smell a cache of yeast cakes 40 mile off.
Belki akşama pasta, kek türü bir şeyler yapabilirim.
Maybe I can make black-eyed peas and crab cakes for dinner.
Pekâlâ, kim pisuar keklerini çaldı?
All right, who stole the urinal cakes?
Akıtma kek yapmıştık.
Yeah, we made funnel cakes.
Onun kek ve reçel yapma konusunda pek de iyi olmadığını düşünüyorum.
I don't think she'd be very good at baking cakes and making jam.
- Ödülü benim resmim kazanırsa kendime tam beş tane kremalı pasta alacağım.
If I win today's painting competition, I'll buy myself five cream cakes.
Kadınlar kek ve bebek yapar
Women are for making cakes and babies.
Ne kadar sevecensin bebeğim.
Baby cakes, that was so generous.
Neden Cranford'a gidip çaylarınla, keklerinle ve at sikiyle oynamıyorsun?
Why don't you just scuttle off back to fucking Cranford and play around with your tea and your cakes and your fucking horse cocks.
Kekin üzerinde şekerli beyaz karışım, değil mi?
Frosting is on cakes, huh?
Kek pişirmek...
Bake cakes...
Ninenin yaptığı kek ve tavuk çorbasına bayılırdın.
You loved the cakes and the chicken soup your granny made.
Al bakalım, kabuklu sürtük.
Hey bitch cakes.
Kabuklu sürtük mü?
Bitch cakes?
- Selam tatlım.
- Hey, baby cakes.
Biraz çerez, birkaç kadeh içki, güzel kadınlar.
Been here candy corn, fun cakes, some mean ass coasters.
Bir daha ki sefere Eccles çöreğinden yaparım.
Next time I'll make Eccles cakes.
Cips, patatesli çörek ve Dim Sims.
Chips, potato cakes and dim sims.
Patatesli çörek, adı üstünde.
Potato cakes - name says it all.
- Açsanız size bisküvi hazırladım.
I got you some cakes, if you're hungry.
Krepler, yumurtalar, domuz pastırması.
The cakes, the eggs, bacon.
- Sekiz pasta, sekiz de mum var.
There are 8 cakes, so 8 candles.
Bunu bana neden yapıyorsun?
Why are you doing this to me? Baby cakes,