English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ C ] / Capitan

Capitan Çeviri İngilizce

212 parallel translation
Estobar Entenza, kaptan katolik majestelerinin hizmetindeyim.
Estobar Entenza, capitan in his most Catholic Majesty's Navy.
kaptan Hornblower?
Capitan Hornblower?
onon kaptanınında yeni müttefiklikten haberi yok.
Her capitan also is ignorant of the new alliance.
onu görsen kaçardın, kaptan.
You were wise to show your heels, capitan.
- Oh, kaptan, kaptan, bu doğru olamaz.
- Oh, capitan, capitan, it cannot be true.
kaptan bir tek o.
The capitan was the only one.
hayır, hayır, kaptan, hayır ben yoksul bir adamım napolyon hakkında sizi uyarabilirim.
No, no, capitan, no. I am only a poor man. I care not about Napoleon.
- fransız tanıma sinyalidir, kaptan.
- It is French recognition signal, capitan.
- Si Capitan.
- At your orders, captain.
"Kaptan Ahab'ın Moby Dick'ten bahsettiğini işittim."
" Capitan Achab, I heard tell of Moby Dick.
- Pilotla konuşmam gerekiyor.
- I have to talk to the capitan.
Mm sen aptalın tekisin bence kimbilir, belkide Yüzbaşı Harris ingilizce - öğretir bana, gerçek İngilizceyi öğretir...
Mm, you must be bloody daft, mate. Anyway, maybe Capitan Harris can teaching me... to speak-ee real good English...
Bonjour, mon capitan.
Bonjour, mon capitan.
Hayır, Yüzbaşı.
No, capitan.
Yüzbaşı, bunlar kesinlikle Webster'ın değil.
Capitan, these are certainly not Webster's.
Randy, Kaptan Blye komutanım Peki görevine yoğunlaş Bu gemiyi sert yönetirim
Randy, Capitan Blice sir well straiten up your on duty here and I run a tight ship
Emredersiniz emredersiniz, Kaptan Blye
Aye aye, Capitan Blice
Yakalayın kaptan'ın toplarını
Grab the Capitan's balls
Kaptan jack ve onun kokuşmuş adamları
Capitan jack, and his filthy crew
Afedersiniz, afedersiniz kaptan Blye, komutanım?
excuse me, excuse my Capitan Blice, Sir?
Ruhuna hayranlık duyuyorum, kaptan Jack
May I admire your spirit, Capitan Jack
Ama kaptan
Butt Capitan
Kaptanım, Sevilla'dan bu yana bütün gündür yollardayız.
Mi capitán, we've come all the way from Sevilla.
- Komiser bey!
- Señor Capitán!
- İyi akşamlar, Kaptan.
- Evening, Capitán.
Ah, Kaptan, sizin için çok özel bir şeyim var.
Ay, Capitán. I have here something very special for you.
Ah Kaptan, işte burda.
Ah, Capitán, here it is.
Ah Kaptan, iyi geceler.
Ah, Capitán. Good night.
- Aynı saatte, Kaptan.
The usual, Capitán.
Mustafa'nın yerine.
- To Mustafa's. I think so, Capitán!
- Yolcu listesi, Kaptan.
- The passenger list, Capitán.
Ah, Kaptan, çok özür dilerim. Bir hata yaptım.
Oh, Capitán, I so sorry I make mistake.
- Önlüğü geri ver, Kaptan.
You give me back the apron, Capitán.
Tamam, Kaptan.
Okay, Capitán.
- Günaydın, Kaptan.
- Good morning, Capitán.
- Kaptan, bağışla.
- Oh, Capitán, forgive.
- Her zamanki yere mi?
- The usual, Capitán?
Emredersiniz, Kaptan.
Very good, Capitán.
"Küçük eş."
The "Little wife"! Are you here, Capitán?
Kaptan şahit, ikili oynamak.
Capitán, witness double crossings.
- Kaptan'a.
- A toast to el capitán.
- Kaptan'a!
- A toast to el capitán!
Haklısınız, Yüzbaşı.
Yes, Capitán.
Haklı, Yüzbaşı.
He is right, Capitán.
Yüzbaşı, makineyi kapatmam gerekiyor.
Capitán, I must close down the machine.
Komiser!
¡ Capitán!
Çarşıda... Alpoca madenlerinden bir katır var.
Capitán, allá en la plaza, hay una mula de las minas de Alpoca.
Yüzbaşım.
Mi capitán.
Yüzbaşım, lütfen- -
Mi capitán, por favor...
Evet, yüzbaşım.
Sí, mi capitán.
Kaptan Jack!
Ah Ha! Capitan Jack!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]