Carly Çeviri İngilizce
1,190 parallel translation
Alo?
Hello? Carly lied to us.
Carly bize yalan atmış.
There never even was a morgue movie.
Haklıysan, Carly köprüden bir başka araçla çıkartılmadı.
If you're right, then Carly wasn't forced off the bridge by another car.
Dün Carly ölümünü planlamamıştı.
Carly didn't fake her death yesterday.
- Ne?
CARLY : What?
- Carly, beni dinle.
TRU : Carly, listen to me.
Carly, ben...
Carly, I....
Neden yaptığını biliyorum, Carly. Isabelle'i biliyorum...
I know why you did it, Carly. I know about Isabelle...
O yüzden, sekiz yıl boyunca sakladın mı?
So, you covered it up for eight years? You don't know what it's like, Tru... to have a secret people are trying to expose. CARLY :
Yaptığım en zor şeydi.
CARLY : That was the hardest thing I ever had to do.
Benim seçeneğim değildi ama bu Carly'nin hayatı.
I can't say it's my choice, but it's Carly's life.
Carly'nin başarma ihtimali var.
davis : Well, here's hoping that Carly pulls it off.
Zavallı Carly Anders.
Poor Carly Anders.
Bu Carly, ortağımın hatunu.
That's Carly, my partner's girl.
Carly, Toy Frankie'yle tanış.
Carly, meet the Kid Frankie.
Bak, Sam. Carly seninle, kendi mekânını da yaptın.
Listen, Sam, you got Carly, you got your place up here.
Carly, tabanca ver bana.
Carly, get me a pistol.
Bir keresinde orada Carly Simon'ı görmüştüm.
I saw Carly Simon there once.
Carly, Asya'ya dikkat etmeni söylüyorum.
Carly, I'm just giving you a heads-up about Asia.
Bu inanılmaz bir haber.
That's incredible news, Carly.
Carly, biz Asya konusunda bir şeyler duymak istemiştik.
We'd hoped to hear something about Asia.
Carly, acaba diğer Asya ülkeleri konusunda da fikir verir misin?
Carly, I was wondering, could you walk us through what you were thinking for other Asian territories?
Pekâlâ, Carly.
Okay, Carly, hold still.
Acaba bu mantığı Carly'nin sedimantasyon hızına uyarlayabilir miyiz?
I'm just wondering if you think we could apply the same logic to Carly's sed rate.
15 Carly için yüksekse inflâmasyon var demektir.
If 15 is high for Carly, then she has inflammation.
Carly'nin anjiyosunun temiz olduğunu söylemiştin.
I thought you said Carly's angio was clean.
Carly, hayati verilerine bakıyorum- -
Carly, I'm looking at your vitals right now and- -
- Nefes alamıyorum.
I can't breathe. Carly?
Carly'ye kalp nakli gerekiyor.
Carly needs a heart transplant.
Görünüşe göre Carly'yi yapılan testlerden önce listeye aldırmışsın.
It appears that you put Carly on the transplant list before you did these tests.
Carly'nin kalbini durdurdular. Bir de dilsiz hastan- -
They just stopped Carly's heart, and your dumb patient- -
- Carly, Alex?
Alex?
Carly az önce çıktı.
Carly just walked.
Aynı rüyayı ben de görürüm. Ama benimkinde Carly Simon, ve küvet dolusu'chunky'fıstık ezmesi var.
I've had that same dream- - except it's Carly Simon... and a big tub of chunky peanut butter.
Carly Simon'a benziyorsun!
You look like Carly Simon!
Bu Dünya'da tek bir kadına çakabilme hakkım olsa o Carly Simon olurdu. Sen de ona benziyorsun!
If I could bang one woman in the world it'd be Carly Simon and you look like her!
- Selam, Carly.
- Hi, Carly.
Biliyordum.
- [Carly ] I knew it. - [ barks]
Shaggy'yi bunaltmayı bırak baba!
[Carly] Dad, stop oppressing Shaggy!
Carly, nasıl olduğunu hiç umursamıyorum ama... Bu hayvan nereden geldiyse hemen oraya geri gidiyor.
Carly, this is precisely why, no matter what happens, that animal's goin'back to wherever he came from.
Sadece yalıyor.
[Carly] Aww.
Carly, bana yardım etmen gerek.
Carly, you gotta help me.
Hey, yoksa çok sıkıştın da tuvalet ihtiyacın mı var?
[Carly] Hey, do you need to do your business?
Hey, Carly, acele et!
Hey, Carly, hurry up!
- Posta'larını kontrol ettin mi?
[Carly] Did you check your e - mail?
- Shaggy, başımıza bela açmayı kes.
- [Carly] Shaggy, stop causing trouble.
Carly her şey konusunda haklıydı.
Carly was right about everything.
Shaggy.
[Carly] Shaggy.
- Carly'nin ajansıydı.
- That was Carly's agent.
Yardım istiyorum!
CARLY : I need help!
Eee?
[Carly] So?