Carrot Çeviri İngilizce
1,175 parallel translation
Koca bir havucu mu yutmuş?
How do you swallow a whole carrot?
"Havucu yutmuş."
"Swallowed a carrot."
Havuç yutan hastayla ilgili espriyi duydun mu?
You hear the one about the patient that swallowed a carrot?
- Sadece havucum var.
- Well, all I have is a carrot.
Ne yaparız biliyor musun? Biraz havuç yeyip sohbet ederiz.
We'll eat some carrot sticks... and we'll talk.
Havuç yemek istiyorum, hepsi bu.
I want a carrot, that's all.
Bir havuç getirmişsiniz.
You brought a carrot.
Küçük, çok soğuk bir havuç parçası.
This is a small, very cold piece of carrot.
Havuç mu getirdin?
You brought a carrot?
Havuçlu.
It's carrot.
Kışın ortasındayız, rengi havuç gibi.
It's the middle of the winter, she's like a carrot.
Nasıl oldu? Bir havuç takılmış koca bir çamur yığınına benziyor.
- Like a hunk of dirt with a carrot.
Havuç suyu sağ olsun. Bolca içerim.
Carrot juice, and lots of it.
Sadece bir süre Lester'in seks fantezilerini dinleyip havuç suyu içeceğim.
I just have to, you know, listen to Lester's sexual fantasies and drink carrot juice for a while.
Havuca?
A carrot?
Havuç yesene
Eat a carrot.
Fili boğuyordum, havucu sürttürüyordum.
I was choking the bishop, chafing the carrot.
Dilimlenmiş havuç, dilimlenmiş kereviz, bir kase çiftlik sosu... ve iri bir peynir topu?
Carrot sticks, celery sticks, couple of ranch dressing and an overgrown cheese ball?
Havuç dilimi ister misin Bob?
You want a carrot stick, Bob?
- Havuç dilimi ister misin Bob?
- Do you want a carrot stick, Bob?
Eğer o kadar acıktıysan bir havuç ye.
Eat a carrot if you're so goddamned hungry.
- Afedersin, havuç dilimleri beynimi etkiledi.
Sorry, the carrot stick's gone to my head.
Hayır, Carrot Top * topladı.
No Carrot Top packed my bags.
Daha çok annemin koca, şişman bir havuçtan sarkması gibi.
More like my mother's been dangling a big, fat carrot.
- Havuç yedin, gördüm.
- I saw you eating that carrot.
Bütün gün sadece bir havuç turşusu, bir kutu şeker, iki çiğ yumurta ve biraz bitki yiyeceği yedim.
Carrie, all I've had all day is a pickled carrot, a box of tic tacs, 2 raw eggs, and... Some plant food.
Büyük havuçlu kek yiyiş'ten önce ayrılmak zorundasın.
You must leave before the great eating of carrot cake.
Ne zaman havuçlu kek yiyeceğiz?
When do we get to eat carrot cake?
Başka bir eşeğe binmiş giderken bir yandan da tekrar barışma ihtimalimizi önümde sahte havuç gibi sallayıp durumazsın.
You can't dangle the bogus carrot of possible reconciliation ln front of me whilst riding some other donkey.
Biliyor musun ayakkabının üzerinde büyük bir havuç parçası duruyor.
You know, you got a chunk of carrot on your shoe there?
Hadi ama, kardan adam yaparız sonra da havuçla kendimize eğlence çıkarırız.
Come on. we'll build a snowman. do funny things with the carrot.
5 yaşında, havuç kılığına girdiğim Cadılar Bayramı'ndan beri.
From that Halloween I was 5 and dressed as a carrot.
Kanuni baskı sadece... büyük patronların ağzına bal çalmaya yarıyor.
It's the stick of law enforcement that creates... the carrot of huge profit that is economic truth.
- Havuç mu muz mu?
- Carrot or banana?
- Havuç suyu ister misin?
- You want a carrot juice?
Fare için havuç gibi.
It's Like a carrot for the mouse and shit.
Sütle havuç çorbasının yeterli gelmediği belli.
Milk and some carrot soup are obviously not enough.
70 bin dolar hala orada gömülü, tıpkı bir havuç gibi...
Well, the 7 0 grand is still there, like the carrot...
- Havuç.
- Carrot
Havuç ve Turp bir çift oldugu düşünürlerse!
Carrot and radish! Now that's a pair!
Ama bu..... Havuç ve Turpun sevgisine bakmadı.
But this one... she has never cared for the radish's love for the carrot!
Benmi turpum Havuç ve Bezelye yarın işe alınıyor.
My dear radish, the carrot and the pea are getting engaged tomorrow
Carrot Top.
That Carrot Top.
Havuç çubukları yiyor ve Minik Domuz'u seviyor.
SHE EATS CARROT STICKS, AND SHE LIKES MISS PIGGY.
Eğer bir havuç daha görürsem, bu çok sonra olacak.
EVER SAW ANOTHER CARROT AGAIN, IT'D BE TOO SOON.
Tanıyabildiklerim... küçük doğranmış havuçlar ve... bilmiyorum, sanırım iplik parçaları.
All I can identify are little pieces of carrot and... I don't know, I think they're Skittles.
Bu havuç üç gündür bana böyle davranıyor.
That carrot has been giving me attitude for three days.
Will, hadi ama, Havuç zaten benim repliklerimi biliyor.
Will. come on. the carrot already knows my part anyway. Okay.
Brokoli, Havuç, ve Turp müthiştiniz.
And the broccoli. carrot. radish- - fantastic.
Şimdi komik, ama o zaman kocaman bir havuç saplanmış gibiydi.
It's funny now, but at the time I was just a big carrot stick.
Bir havuç kutusu için birbirimizi öldürürüz!
Killing for a carrot.