Catchy Çeviri İngilizce
499 parallel translation
Keşke kulağa bu kadar kötü gelmeseydi. Çok akılda kalıcı. Hayır!
I wish that didn't sound so evil because it's catchy as hell.
Pocahontas'ı görüyor ve ona "Seni seviyorum" diyor!
He says to Pocahontas, atch-a catchy coo, which means I love you! "
Ama yine de güzel.
Catchy, though.
Hoş bir ezgi.
Catchy.
Kolay hatırda kalıyor galiba.
Sounds rather catchy.
- Çok etkileyici.
- Very catchy.
Sadece hoş şarkılar ve fıkralar değil.
Not just catchy songs and funny stories.
- Çok akılda kalıcı.
- Very catchy.
- Evet, hemen akılda kalan bir şarkı.
- Yes, it's a very catchy tune, isn't it?
Güzel beste, değil mi?
- Catchy tune, isn't it?
Akılda kalıcı bir isim.
Catchy title.
Akılda kalan bir melodi.
Catchy tune.
# Severiz akılda kalan melodileri Saçma kelime oyunları ve hazırcevaplılığı #
Who love catchy tunes, silly puns, and repartee
# Severiz akılda kalan melodileri Saçma kelime oyunları ve hazırcevaplılığı #
We love catchy tunes, silly puns, and repartee
Sizin işiniz beni The Saturday Evening Post'a çıkaracak can alıcı dualar bulmak.
Your business is to think of some catchy prayers that'll get me into The Saturday Evening Post.
İlginç.
Sounds catchy.
Akılda kalıcı bir öneri.
A catchy suggestion.
Bir yalan insanların kafasını değiştirmeye yeter.
* NO MATTER WHAT, WE'LL GET IT SOLD * * WE'LL USE CATCHY JINGLES, SNAPPY TUNES AND PRETTY GIRLS WITH BIG BALLOONS *
Dikkat çekici, canlı. Değil mi, Ted?
It's catchy, it's bouncy.
Akılda kalıcı, öyle değil mi?
Catchy, huh?
Akılda kalıyor.
Catchy.
Pek de alımlı.
That's catchy.
Bence kulağa çok etkileyici geliyor.
MURDOCK : Sounds pretty catchy, if you ask me.
Ama kitaba akılda kalıcı, iyi bir ad bulamıyorum.
But I can't find a good catchy title.
Akılda kolay kalması için bir beyaz, iki siyah.
A white and two blacks, so it's catchy.
Etkileyici değil mi?
Catchy, huh?
Benim için bir rol yazın ve bir iki parlak şarkı. Size sükseyi garantiliyorum!
You write a proper part for me a couple of catchy songs I guarantee you a triumph deluxe!
Akılda kalıcı!
Catchy name!
Tüm ihtiyacımız olan güzel bir jingle.
All we need is a catchy jingle.
- Hazırım Marion.
Ready, Marion. Catchy name, isn't it?
Akılda kalıcı!
It's catchy.
Çok zekice.
Very catchy.
Çarpıcı, değil mi?
It's catchy, right?
İlgi çekici bir isim bulalım.
Call it something catchy.
Ama gitmek üzere olduğun yer, çaktın mı?
But where you're going, catchy, huh?
Basit, vurucu, akılda kalıcı.
Simple, direct, catchy.
Beğendim.
That's kinda catchy.
Yayılmaz, ama yine de şahini bir süre yuvasında tutmakta fayda var.
Non-specific urethritis. It's not catchy, but you ought to keep the falcon under wraps for a while.
Akılda kalıcı.
Catchy tune.
Seksi bir cazibesi...
It's got to have sex appeal... and a catchy name.
Komik bir elbise ve dans şarkılarıyla... ... 3 ping-pong topu, iki sigara ve bir bardak bira ile yarışamam.
There's no way a nice frock and a catchy tune can compete with three ping-pong balls, two cigarettes, and a pint of beer.
- Nasıl iyi mi, Harr?
- Kinda catchy, huh, Harr?
Evet, bunu akılda tutmak daha kolay.
Hey, that's catchy.
Kolay akılda kalır.
That's catchy.
Bazı sloganları çok akılda kalıcı ve yapışkan.
Some of their chants are very catchy and memorable.
Elbette, çevrendeki her şey senin gözünü iyicene kör etmiş.
As what? The King of Locksmiths? Hey, now that's catchy.
Hoş.
Catchy.
Evet, çekici ve canlı.
Right, Ted? Yeah, it's very bouncy and catchy.
Etkileyici ha?
Kind of catchy, huh?
Etkileyici.
Catchy.
Evet, beğendim bunu.
That's catchy. Yeah, I like that.