English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ C ] / Cheeseburger

Cheeseburger Çeviri İngilizce

699 parallel translation
Bir çizburger ve de kahve.
Give me a cheeseburger and a cup of coffee.
Çizburger.
Cheeseburger.
Ona hamburger Çizburger ve patates aldım
Say, I bought her a hamburger A cheeseburger and tater chips
- Sana artık Cheeseburger yok
No more cheeseburgers for you, Fermat.
Bir çizburger, bir porsiyon kızarmış patates.
One cheeseburger, one shanty, one portion french fries.
Cheeseburger getirmesine de izin verirler mi?
Will you let him bring me a cheeseburger?
Bu çizburgerin parası.
Here's for the cheeseburger.
Bana bir hamburger al. İçinde her şey olsun. Yanın da kola.
Get me a cheeseburger with everything on it and a Coke.
Daha şimdi çizburger aldı sana.
She just bought you a cheeseburger.
Biliyorsun ben bir çizburger değilim.
Well, I'm not a cheeseburger, you know.
Sen benim cizburgerimi ye, ben de senin bifteğini olur mu?
How about you eat my cheeseburger, and I'll eat your steak.
Çizburgere ne dersin?
How about a cheeseburger?
Bir hamburger bulabilir miyim?
- Can I get a cheeseburger here?
Ben de bir çizburger ve yanında kahve alayım.
Id like a cheeseburger and some coffee.
Cheeseburger.
Ham and cheese.
- Peynirli sandviç al.
Relax. - Have a cheeseburger.
Yo, çizburger.
No, a cheeseburger.
Bir Cheeseburger yesene.
- That's all? Get a cheeseburger. It's better for you.
- Bir Cheeseburger söyle.
- Order me a cheeseburger.
- Ona bir Cheeseburger söyle.
Order a cheeseburger.
Biraz kaburga, patates kızartması ve büyük bir çizburger, yanında da çikolatalı pasta lütfen!
I'd like spareribs, French fries and a big old juicy cheeseburger on the side with a chocolate malt!
Sana bazı şeyleri sağlayabilirim, çizburger gibi.
I can get you things, like a cheeseburger.
Senin bana çizburger sağlamanı istemiyorum.
I don't want you to get me no cheeseburger.
Bana çizburgerini o verecek.
He's gonna give me the cheeseburger.
Çizburger istemiyorum.
I don't want a cheeseburger.
Bir çizburger istiyorum, içinde her şey olsun ve bir kola... patates kızartması, bir de salata lütfen.
I'd like a cheeseburger with everything on it and a Coke and an order of fries and a side salad, please.
Oyun bitiyor, başımı eğip gidiyorum ve kendime bir hamburger alıyorum.
The game is over, I hit the head, get a cheeseburger.
Yüzü az pişmiş peynirli köfte gibiydi.
And he had a face like a medium-rare cheeseburger.
Belki çizburger, yanında patates ve kola alırız.
Maybe we pick up cheeseburger, side of fries, and Coca-Cola.
Bir çizburger menü.
One cheeseburger platter.
- Tamam, çizburger kimindi? - Benim
Okay, who gets the cheeseburger?
Cheeseburger yemek istiyor, biraz acele edin.
He's got a cheeseburger waiting out there, so just hurry this along.
Salyangoz ve kurbağa bacağı.
I want a cheeseburger. Escargot and frog legs.
Çizburger mi?
Cheeseburger?
Cheeseburgerini ye.
Eat your cheeseburger.
Oysa çizburger yemek istiyordu.
They really wanted a cheeseburger.
Burger, tamamdır, ve bir peynirli ve...
Burger, well done, and a cheeseburger and...
Bir Cheeseburger alıp geleyim.
I'm going out to grab a cheeseburger.
Cheeseburger istemezsiniz diye düşündüm.
I didn't think you'd want a cheeseburger...
Cheeseburger.
A cheeseburger.
Bu cheeseburger nasıl bişey biliyor musun?
You know what this cheeseburger's like?
- Eğer cheeseburgerimi istiyorsan, sadece söyle.
- If you want my cheeseburger, just say so.
` "Cheeseburger turtası`" mı?
"Cheeseburger pie"?
Hangi tuş çizburger içindi?
Which was the button for a cheeseburger?
Bifteğin, pirzolanın, hamburgerin, çizburgerin sevdiğin et yemeklerinin hepsinin yanında çok iyi gider.
It really goes beautifully with steak, chops, you know, hamburger, cheeseburger, any of your meat dishes.
Şimdi pastırmalı çizburger için neler vermezdim.
Man, what I'd give for a bacon cheeseburger right now.
Pencereme arabaları ile gelip, hamburger siparişi verdikten sonra tükürüp gaza basıyorlar!
They drive up to my window order a cheeseburger, spit at me and drive away.
Bir kola, çizburger ve kızartma, köftenin üzerine az pişmiş...
A Coke, cheeseburger and fries, medium rare on the burger,
Al, Donna çizburgerimi nasıl yediğimi bildi.
Al, Donna knew how I wanted my cheeseburger.
Bir cheeseburger daha ye.
Have another cheeseburger.
Eminim öyledir. Ama bana bir orta boy çizburger, kola ve patates kızartması.
I'm sure you do but I'll have a cheeseburger, medium, a Coke and some fries.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]