Chin Çeviri İngilizce
3,678 parallel translation
Bu Wing Chin tekniği!
This is Wing Chunk!
Chin'le birlikte hemen geliyoruz.
All right. Chin and I are heading back now.
Çenenin tadı nasıldır bilir misin?
You know what chin tastes like?
Çenenizi annenizden almışsınız, Bayan Swan.
You have your mother's chin, Ms. Swan. We know that you killed him.
Chin, hemen yer tespiti yapman gerekiyor.
Hey, Chin, we need a trace right away.
Başını dik tut.
Chin up.
Chin Ho Kelly nerede?
Where's Chin Ho Kelly? Huh?
Chin nerede?
Hey, where's Chin?
Chin ne zamandan beri tatile çıkıyor? Bilemiyorum.
Since when does Chin go on vacation?
Madem Chin yalnız kalmak istiyor, bırakalım kalsın.
All right. Look, if Chin wants some space, we'll give him some space.
Adım Chin Ho Kelly.
My name is Chin Ho Kelly.
- Chin için gelmiş. - Merhaba.
She's here about Chin.
Hastamın gizliliğini ilk kez ihlal ediyorum ama Chin Ho için endişelendim.
I have never betrayed my patient's confidence before, but I'm worried about Chin Ho.
- Chin hastanız mı?
- Chin's your patient?
Chin bugünkü randevusuna gelmeyince endişelenmiş.
That's the thing, she's concerned. Chin had an appointment today and didn't show up.
Chin kuzey sahiline gitti.
Chin's on the North Shore.
Chin sahile gitmemiş.
Hey, Chin's not on the North Shore.
Chin evde misin ahbap?
Hey, Chin, buddy, you here?
Chin.
Chin.
Chin dün gece evdeymiş.
Chin stayed here last night.
Chin, telefonsuz hiç bir yere gitmez Steve.
Steve. Chin wouldn't leave anywhere without his cell.
Bence Chin uyurken iki kişi gelmiş.
Somebody jimmied the lock, let themselves in. I'm thinking Chin was asleep, two intruders come in.
Para değil, Chin'i istiyorlardı.
No, it wasn't a robbery. They didn't want money. They wanted Chin.
Chin mesajı 12 : 15'te attı.
Chin texted me at 12 : 15.
Mesajı sana o göndermemiş.
No, Chin didn't send you anything.
Fong'a da telefonda parmak izi aramasını söyleyeceğim. Tamam.
And I'll see if Fong can lift a print off of Chin's cell.
Chin işe gelmezse onu arayacağımızı biliyorlardı.
They knew as soon as Chin didn't show up for work we would go looking for him.
Adı Chin Ho Kelly.
Name's Chin Ho Kelly.
Chin'in telefonunu her kim kullandıysa parmak izlerini silecek kadar akıllıymış. Ben de ekranından DNA örneği aldım.
Whoever used Chin's phone knew enough to wipe their fingerprints, so I swabbed the display for trace DNA.
Chin onu öldürdü.
Chin killed him.
Chin'i Frank'in intikamını almak için kaçırmış.
Kidnapping Chin has got to be payback for Frank's death.
Biz işimizi yapalım. Paul Delano'yu bulursak Chin'i de buluruz.
We do our job, we find Paul Delano, we find Chin.
Catherine, biri Chin'i kaçırdı.
Catherine, somebody's taken Chin.
- Ben de Chin Ho Kelly.
- I'm Chin Ho Kelly.
Chin Ho Kelly nerede?
Where's Chin Ho Kelly?
Neden aramıyoruz, bakalım Chin'in yerini biliyorlar mı?
Why don't we call them, see if they know where Chin is?
Chin Halawa Hapishanesi'nde.
Chin's in Halawa Prison.
Chin'i bulabildiniz mi?
- Did you find Chin yet?
Chin orada!
There's Chin.
Leilani! Chin!
- Leilani.
Chin!
- Chin. Chin.
Kardeşim Chin'in gerçeği söyleyeceğinden eminim.
But I know my brother Chin, he gonna let me know the truth.
Chin nasıl?
Hey, how's Chin doing?
Çeneni koru.
Cover that chin.
Şerefe.
Chin chin.
Bu olağanüstü barbunya balığı, çenesinden çıkan iki uzantıyı yiyecek ararken kumu yoklamak için kullanır.
These remarkable goatfish have two barbels extending from the chin.
- Düşüp çenesini çarptı.
He fell and hit his chin.
Çocuğun çenesinde kesik vardı.
He had a cut on his chin.
Çenemi çarptım.
I fell on my chin.
Çenene kaç dikiş atıldı peki?
Yeah, how many stitches are holding that chin together?
Chin sıkı adamdır.
Chin's a tough guy, all right?