Ciddi bir şey yok Çeviri İngilizce
182 parallel translation
Ciddi bir şey yok.
You're not seriously hurt.
Ciddi bir şey yok ama işi şansa bırakmamalıyız.
Nothing serious, but we must take no chances.
Hayır, ciddi bir şey yok.
No. Nothing serious.
- Ciddi bir şey yok, değil mi?
It's not serious, is it?
Oh, ciddi bir şey yok.
Oh, nothing serious.
Tanrıya şükür ki ciddi bir şey yok ama olabilirdi.
Nothing serious, thank God, but it could have.
- Ciddi bir şey yok, sadece daha fazla güneş ışığı gör.
- You just need to sit in the sun and rest.
Hadi bakalım. Eve gidiyorsun. Ciddi bir şey yok.
Come along, boy, you're all right and we're taking you home
Anladığınız üzere ciddi bir şey yok.
Nothing serious, you understand.
Ciddi bir şey yok, kalça kemiği kırılmış.
Nothing serious : his thigh bone is broken.
Ciddi bir şey yok Majesteleri, içiniz rahat olsun.
Nothing serious, Your Majesty, rest assured.
Ciddi bir şey yok Jethro.
Nothing serious, Jethro.
Ciddi bir şey yok, değil mi, Ralph?
There's nothing serious, is it, Ralph?
Onu bir kaç test için bir iki gün burada tutacağız, George, fakat eminim ciddi bir şey yok.
We'll keep her here a day or two for some more tests, George, but I'm sure it's nothing serious.
Ciddi bir şey yok değil mi?
Nothing serious?
- Ciddi bir şey yok ya?
- Nothing serious?
Ciddi bir şey yok ya?
Nothing serious?
Ciddi bir şey yok.
Nothing serious.
Ciddi bir şey yok.
Well this obviously isn't anything of any importance.
Pek ciddi bir şey yok.
It's not serious.
Ne diyorsun be adam, nasıl ciddi bir şey yok? Şimdi ne yapacağız?
What do you mean, it's not serious?
Ama çok ciddi bir şey yok.
But this is not very serious.
- Ciddi bir şey yok.
- It's nothing serious.
Her zaman bal şeker değiliz ama ciddi bir şey yok.
We're not always eye to eye but it's not serious.
- Hayır, ciddi bir şey yok, sadece bir sıyrık.
- No, nothing serious, just a flesh wound.
- Ciddi bir şey yok.
Nothing serious.
Şanlıyız ki öylesine ciddi bir şey yok.
Lucky it wasn't somethin'serious.
- Ciddi bir şey yok ya? - Hayır, merak etme.
Nothing serious?
Ciddi bir şey yok, ama bize bu vagon lazım.
- A few people are a little ill. Nothing serious, but we need the car.
Birazcık paslanmış, ama ciddi bir şey yok.
It's a little bit rusty, but nothing serious.
Ciddi bir şey yok.
It's nothing serious.
Boynundaki boğum hafif bir ödem oluşturmuş... ciddi bir şey yok.
The strangulation caused a mild edema... nothing serious.
Ciddi bir şey yok. Sadece ayağı kırıldı ve kafasını çarptı.
Nothing serious, he broke his leg and banged his head
- Ciddi bir şey yok, değil mi?
- Nothing serious, is it?
İnanın bana Bayan Zukerman, ciddi bir şey yok.
Believe me, Mrs. Zukerman, there's nothing serious.
Rahatla. Ciddi bir şey yok.
Relax, it's nothing serious.
Kesin ya da ciddi bir şey yok. Ama Baş Yargıçla... konuştuklarını ve senin adının geçtiğini varsay.
Not much, but if the Supreme Judge is mentioned and your name comes up -
- Hayır, ciddi bir şey yok.
- No, nothing hard.
Şu ana kadar ciddi bir şey yok.
Nothing serious so far.
Ciddi bir şey yok, Leydi Swinstead, fakat onu dinlendirmenizi ve kendi doktoruna göstermenizi öneririm. Elbette.
There's nothing serious Lady Swinstead but I would advise you to make her rest and get her own doctor to see her.
- Ciddi bir şey yok.
- Nothing serious.
- Ciddi bir şey yok.
- Wothing serious.
En azından ciddi bir şey yok. "
at least not serious ones.
Büyük bir ihtimalle ciddi bir şey yok...
There's no way I can come to an answer...
Yok, ciddi bir şey değil.
No, nothing serious.
- Ciddi bir şey yok, sinirsel yalnızca.
- Nothing serious, just a case of nerves.
Yok inanın ki, ciddi bir şey değil.
Nothing serious, I assure you...
Bay Tuvok'da ciddi bir beyin sarsıntısı var, ama elimden gelebilen bir şey yok.
Mr. Tuvok has a serious concussion, but it's nothing I can't handle.
- Ciddi bir sey yok.
IN TERCO M : Nothing serious.
- Ciddi hiçbir şey yok. Ama, doğru yerde küçük bir yara...
It's nothing serious, but a small wound in the right place.
Elimizde ciddi bir kanıt yok çünkü böyle bir şey olmadı.
Maybe there's no physical evidence because nothing happened.
ciddi bir şey mi 40
ciddi bir şey değil 95
bir şey yok 987
bir şey yok mu 17
ciddi 72
ciddi misin 751
ciddiyim 1107
ciddi misin sen 46
ciddi mi 132
ciddiyim ben 26
ciddi bir şey değil 95
bir şey yok 987
bir şey yok mu 17
ciddi 72
ciddi misin 751
ciddiyim 1107
ciddi misin sen 46
ciddi mi 132
ciddiyim ben 26
ciddi değilsin 32
ciddi ol 66
ciddisin 16
ciddi misiniz 112
ciddiydim 20
ciddi söylüyorum 33
ciddi değil 35
ciddi değildim 29
ciddi olamazsın 301
ciddi olamazsınız 67
ciddi ol 66
ciddisin 16
ciddi misiniz 112
ciddiydim 20
ciddi söylüyorum 33
ciddi değil 35
ciddi değildim 29
ciddi olamazsın 301
ciddi olamazsınız 67