Cigarettes Çeviri İngilizce
4,522 parallel translation
Sigara ya da puro içtiğinizi mi?
If you smoke cigarettes or rather a pipe?
İğrenç şekilde sigara içen genç bir kadın ve yaşlı bir tiryaki gibi öksürüyor ha?
The young lady smokes shoddy cigarettes and coughts like a lunger?
Sigaranın ateşi var, ve bu ateşi benim vücudum yakar.
"Have come to light cigarettes and cigars with the fire of my body."
Sadece uyumak, sigara ve kahve serbest.
Just sleep, coffee and cigarettes.
- Burada sigara içilmez.
- No cigarettes in here!
Neden sigaranı hiç bitirmiyorsun?
Why don't you ever finish your cigarettes?
Sigara almaya gittin, dönmeyince yakalandın zannetmiştim.
I thought they caught you, when you didn't return from buying cigarettes.
Sigaramı gördün mü?
Have you seen my cigarettes?
Belki bugun sigara içtiğimden dolayıdır.
It's maybe because I smoke a lot of cigarettes today.
Sigaramı aldın mı?
Did you bring my cigarettes?
Sigaram nerede?
Where are my cigarettes?
- Sigaralarından uzak tut.
- Take his cigarettes away.
- Sigaralarım... Sigaralarımı ne yaptın?
Cigarettes, what have you done with them?
Gracy. Sigaralarım.
Gracy... my cigarettes.
Charlotte'ın evinin altını üstüne getirdik, her şeyi aldık saç fırçalarını, diş fırçalarını, içinde birkaç izmarit bulunan bir kül tablasını da. - Ee?
We swept Charlotte's apartment, took everything, hairbrushes, toothbrushes, an ashtray with a few cigarettes.
Yapılan tükürük testi o sigaraları müvekkilinin içtiğini doğruluyor.
Saliva test confirmed that those cigarettes were smoked by your client.
Sigara izmariti taşınabilir bir şey.
Cigarettes are portable.
Sigaralar benim değil.
Those cigarettes are not mine.
Ama o sigaraları senin içmiş olma ihtimalin yüksek.
But odds are you smoked these cigarettes.
Mitch sana Charlotte Miller'ın dairesinde bulunan sigaralardan bahsetti mi?
Mitch tell you about the cigarettes they found in Charlotte Miller's apartment?
Birkaç izmarit bulunan bir kül tablası bulduk.
Took an ashtray with a few cigarettes.
Yapılan tükürük testi o sigaraları müvekkilinin içtiğini doğruluyor.
Saliva tests confirmed that those cigarettes were smoked by your client.
Evine hiç gitmedim, o sigaralar benim değil.
I was never inside her apartment, those cigarettes are not mine.
- Charlotte Miller'ın evindeki kül tablasında iki adet izmarit bulduk.
We found two cigarettes recovered from an ashtray in Charlotte Miller's condo.
DNA testi, sigaraları Bay Walker'ın içtiğini gösterdi.
DNA shows that the cigarettes were smoked by Mr. Walker.
Müvekkilimi sorgularken onun sigara içmesine izin verdiniz, değil mi?
When you questioned my client, you provided him with cigarettes, didn't you?
- Bu sigaralara ne oldu?
What happened to those cigarettes?
Peki sigaraları Keane yerleştirmediyse kim yerleştirdi.
So if keane didn't plant those cigarettes, who did?
Art arda üç tane sigara içtiğimde kendimi kötü hissediyorum ama üçünü aynı anda içtiğimde daha iyi hissediyorum.
I feel bad if I smoke three cigarettes in a row. But if I smoke them all at the same time, I feel better.
Ben sadece söylüyorum, Abbs, bazı aileler sigara gibidir.
I'm just telling you, Abbs, some family members are like cigarettes.
Kendini deli saçması şapkasıyla sigara içen ve pis tırnaklı Jean-Luc Truffaut sanıyordu.
He used to think he was jean-luc truffaut, With this silly hat... Smoking cigarettes and dirty fingernails.
Sigaranız için.
For your cigarettes.
Sigaranız için.
For your cigarettes...
- Kahve, sigara içmem, pancar yemem.
Yeah, no coffee, no cigarettes, no beets.
Biradır, marijuanadır, sigaradır, o tip şeyler. 14 yaş altına satmıyoruz.
You know, beer, joints, cigarettes, that kind of thing. No one under 14.
Light sigaraları içmekde seni aynı şekilde öldürür, ama sadece yavaşça öldürür.
The light cigarettes you smoke will kill you just the same, only slower.
Evet, light sigaradan hoşlanırsın.
Yeah, you like to smoke light cigarettes.
Dale sigara içmezdi ama sigara kokuyordu hemde felaket gibi kokuyordu.
Dale never smoked nothing but them stinky cigarettes that smelled like hell.
Light sigara.
Light cigarettes.
Dale hayatı boyunca asla light sigara içmemiştir.
Dale never smoked them light cigarettes in his life.
Bütün içecekleri ve sigaraları da.
Refuse all drinks and cigarettes.
Onu sigara için takas etmeye kalkma. Psikolojik olarak zarar verme. Diğer tüm zırvalıklarını çocukla işin bittiğinde yapabilirsin.
Don't trade him for cigarettes, or damage him psychologically, or any other fucked-up stuff you can do when left alone with a child.
Biliyorsun, 27 yıl marketten sigara alıp gelmek için çok uzun bir süre.
You know, 27 years is a damn long trip to the store for cigarettes.
Aslında sigara almak için markete gitmemiştim.
I wasn't really going to the store for cigarettes. Yeah?
Doğru, şehir halkını bolca paraları uzun sigaraları ve ayakkabılı hayvanlarıyla eczaneye çekeceğiz.
That's right, bring in the city folk with their big money and their long cigarettes and their dogs with shoes.
Caz sigaralarından hoşlanır mısın?
Do you like jazz cigarettes?
Erkek arkadaşın sigaranı yakıyor mu?
Does your boyfriend light your cigarettes?
Sigara satanların da sigara kadar kötü olduğunu mu söylüyorsun yani?
So you think cigarettes are bad and so are the people who sell them?
Ya da kruvasan ve kafam yerine gelsin diye Buck's Fizz kokteyli ile mentollü sigara getirseydin.
Or a croissant or some buck's fizz to fuck me up nicely some mentholated cigarettes.
Sert maldır Nico sert adamlar içindir.
Strong cigarettes, Nico... for strong men. Are you a strong man, Nico?
İzmaritler...
The cigarettes.