Cleve Çeviri İngilizce
134 parallel translation
- Memnun oldum Bay Van Cleve.
- How do you do, Mr. Van Cleve?
Tam olarak ne zaman oldu Bay Van Cleve?
When did it happen, Mr. Van Cleve?
Bay Van Cleve, gördüğüm kadarıyla hassas ve işlenmiş bir kulağınız var.
Mr. Van Cleve, I can see that you have a sensitive, cultivated ear.
Sevgili Bay Van Cleve, belirsizlikler ile cehenneme pasaport alınamıyor. Hayır.
My dear Mr. Van Cleve, a passport to hell is not issued on generalities.
Henry Van Cleve.
Henry Van Cleve.
Ama kabul etmem gerekir ki ilgimi çekmeye başladınız Bay Van Cleve.
But I must admit you're beginning to interest me, Mr. Van Cleve.
Lütfen, anne Van Cleve.
No. Please, Mother Van Cleve.
- Benimle konuşma Henry Van Cleve.
- Don't speak to me, Henry Van Cleve.
İlgilenmiyorum Henry Van Cleve.
And I'm not interested, Henry Van Cleve.
Henry Van Cleve!
Henry Van Cleve!
Bayan Van Cleve birazdan burada olacak.
Mrs. Van Cleve will be here shortly.
Bu Bay Van Cleve.
That's Mr. Van Cleve.
Bu da Bay Van Cleve'nin babası.
This is Mr. Van Cleve's father.
Tüm Van Cleve'lerin gururu, kuzenim Albert'ti.
The pride of all the Van Cleves was my cousin Albert.
Buyurun Bay Van Cleve.
Yes, Mr. Van Cleve.
Babam, Van Cleve İthalat Şirketi'ni yoktan var etmişti.
Father built up the Van Cleve Importing Company from nothing.
Evet, baba Van Cleve.
Yes, Father Van Cleve.
Bertha hala, Henry'yi gördüğünüzde ona bir Van Cleve olarak skandalları ismimizden uzak tutmayı talep etme hakkım olduğunu söyler misiniz?
Aunt Bertha, when you see Henry, will you tell him that as a Van Cleve... I have the right to demand that he keep the shadow of scandal off our name?
Bay Van Cleve, biz batılılar çok konuşmayız ama bir şey söylediğimizde lafı gediğine oturturuz.
Mr. Van Cleve, we people from the West don't talk much... but when we say something, we mean it.
- Efendim Bay Van Cleve?
- Yes, Mr. Van Cleve?
Sadece bir kerelik burada kalıp bir Van Cleve gibi davranman için yalvarıyorum.
- Out. I beg you to stay and behave like a Van Cleve just once.
- Hayatım, Henry Van Cleve ile tanışmanı istiyorum.
- Dearest, I want you to meet Henry Van Cleve.
Nice mutlu yaşlara Bay Van Cleve.
Many happy returns, Mr. Van Cleve.
Gerçekten umursadığım tek Van Cleve sendin. Seni her zaman sevmişimdir.
You were the only Van Cleve I ever really cared about.
- Adı da Van Cleve'ymiş.
- His name is Van Cleve.
- Van Cleve mi?
- Van Cleve?
Belki de Bay Van Cleve ile görüşmeliyim.
Maybe I ought to see Mr. Van Cleve.
Bay Van Cleve, lütfen buyurun.
Mr. Van Cleve, if you please.
Başak bir Henry Van Cleve olarak yetişip 36. yaş gününde seni üzdüğüm gibi karısını üzmesini mi istiyorsun?
Do you want him to grow up to be another Henry Van Cleve... and on his 36th birthday make his wife as unhappy as I've made you?
Hadi ama, Bay Van Cleve.
Come on, Mr. Van Cleve.
Biliyor musunuz Bay Van Cleve, bu günlerde bayanlar oldukça akıllı.
You know, Mr. Van Cleve, girls are awfully smart these days.
- Bayan Van Cleve'yi gördün mü?
- Have you seen Mrs. Van Cleve?
- Bay Van Cleve henüz aşağıya inmedi mi?
- Is Mr. Van Cleve down yet?
- Günaydın Bay Van Cleve.
- Good morning, Mr. Van Cleve.
Tamam Bay Van Cleve.
Yes, Mr. Van Cleve.
- Bay Van Cleve -
- Why, Mr. Van Cleve
Bay Van Cleve, size telefon var efendim.
Mr. Van Cleve, you're wanted on the telephone, sir.
Ama Bayan Van Cleve, lütfen -
But, Mrs. Van Cleve, please
Bay Van Cleve, sizi uyandırdığım için özür dilerim ama bunu yapılması gerekiyordu.
Now, Mr. Van Cleve, I'm sorry to wake you up, but it has to be done.
Umarım beni konuk sevmez biri olarak görmezsiniz. Üzgünüm Bay Van Cleve, ama sizin gibi insanların ihtiyaçları burada karşılanmıyor.
I hope you will not consider me inhospitable if I say... sorry, Mr. Van Cleve, but we don't cater to your class of people here.
Evet, Bay Van Cleve söylemem gerekir ki şansınız var - hem de çok iyi bir şansınız.
Yes, Mr. Van Cleve... I would say you have a chance a very good chance.
Bay Van Cleve, Bunu söyletmenizin özel bir nedeni varsa...
Mr. Van Cleve, unless you have a specific reason for pursuing this line...
Doğrudan ilgili sorular sorun lütfen.
Just keep to direct questioning, Mr. Van Cleve.
O gece, Bay Van Cleve beni ofisine çağırdı.
That night, Van Cleve calls me into his office.
Van Cleve'in seni kovacağını söyleyince, Otis buna çok sinirlendi.
Otis was outraged when I told him Van Cleve was gonna fire you.
Van Cleve beni çoktan aradı bile.
Van Cleve already called me.
Ama eğer Van Cleve senin ufaklığı gerçekten kovuyorsa, emin ol bir bildiği vardır.
Look, if Van Cleve fires your boy, that'll give that lie a ring of truth.
Van Cleve ile görüşmeye gidiyoruz.
On our way to the Elysian to dicker with Van Cleve.
Van Cleve hepsini kapının önüne koymuş.
Aunty Van Cleve is firing'em.
Billy Van Cleve ile görüşmek istiyorum.
Let me have Billy Van Cleve.
Mary, bu numaradan Van Cleve'i ara.
Mary, call Van Cleve at this number.