English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ C ] / Cromwell

Cromwell Çeviri İngilizce

558 parallel translation
Cromwell ile yapılacak antlaşmanın yeni taslağı, Majesteleri.
Here is the new draft of the treaty with Cromwell, Your Majesty.
Cromwell, Robin Hood, Kasap Jack.
Cromwell, Robin Hood, Jack the Ripper.
- Evet, Cromwell Yolundan geçerken onların geldiğini gördük.
- Yes, we saw them when we came across the Cromwell Road.
Cromwell, Robin Hood, Karın Deşen Jack.
Cromwell and Robin Hood. And Jack the Ripper.
Crowmell Odası'nda geceyi geçirirsen ortaya çıkıyor.
It only appears if you try to spend the night in the Cromwell Room.
" Cromwell gün batımına dek gelmeyecek,
" Cromwell will not come till sunset,
Bu geceki yemek daveti, yine Bayan Cromwell yollamış.
From that Cromwell woman again about dinner this evening.
Yine Bayan Cromwell, bu geceki yemek için.
It's the Cromwell woman again about dinner this evening.
Bu gece Mona Cromwell'de beraberiz.
I'm to meet you tonight at Mona Cromwell's.
Özür dilerim, Bayan Cromwell. Majeste kesin kararlı, gelmeyecek.
Madame Cromwell, I'm sorry but His Majesty is quite definite.
Majeste, Bayan Cromwell hala ısrar ediyor.
Your Majesty, it's that persistent Cromwell woman again.
Bayan Cromwell bunu size iletmemi istedi.
Mrs Cromwell asked me to deliver this.
Bayan Cromwell yolladı.
Yes, from that Cromwell woman.
Zamk bul, Bayan Cromwell'i ara, teşekkür et.
Get some sticking plaster! Thank Mrs Cromwell for the check!
Bayan Cromwell'i ara.
Call up Mrs Cromwell.
418 Cromwell yoluna bir ambulans gönderin.
Send an ambulance to 418 Cromwell Road.
Cromwell'in adamlarının, burada kötü bir şeytan sakladıklarına dair hikayeler var... Ve de duvardan ateş edip onu öldürdüklerine dair.
There's a story that some of Cromwell's men trapped a poor devil in here... and fired right through the wall, killed him.
Bay Cromwell.
Master Cromwell.
Mühürdarım Bay Cromwell'e ne dersin?
What about my secretary, Master Cromwell?
Cromwell.
Cromwell.
Cromwell olacağına ben olayım daha iyi.
Me rather than Cromwell.
Bay Cromwell bir şeyler ayarlayacağını söyledi.
Master Cromwell says he'll do something for me.
Cromwell mi?
Cromwell?
Cromwell'i tanıyorsan, bana ihtiyacın yok demektir.
Well, if you know Cromwell you don't need my help.
Cromwell gibileri arkamda, çünkü onlar yırtıcı çakallar... ben de kaplanım.
Those like Cromwell follow because they're jackals with sharp teeth... and I'm their tiger.
Cromwell sorular soruyor.
Cromwell is asking questions.
Diyelim ki ben Başhakimim, Cromwell'im, Londra Kulesi'nin gardiyanıyım.
I'm the Lord Chief Justice, I'm Cromwell, I'm the keeper of the Tower.
Bakın Cromwell... bütün bunların amacı nedir?
Look here, Cromwell... what's the purpose of all this?
Cromwell, beni tehdit mi ediyorsunuz?
Cromwell, are you threatening me?
Mühürdar Cromwell'in huzurunda bazı suçlamalara cevap vermesi gerek.
He's to answer certain charges before Secretary Cromwell.
Bunu zaten biliyoruz Cromwell!
Well, we know that, Cromwell!
Mühürdar Cromwell, ilam yanınızda mı?
Master Secretary Cromwell, have you the charge?
More'un infazından beş yıl sonra, vatana ihanetten Cromwell'in boynu vuruldu.
Cromwell was beheaded for high treason five years after More.
Bir tarafta Kral Charles'ı destekleyen kraliyet taraftarları diğer tarafta, Cromwell'in parlamento taraftarları, Cumhuriyetçiler.
On the one side stand the Royalist party of King Charles, on the other, Cromwell's Parliamentary party, the Roundheads.
Doğu İngiltere Cromwell'in sıkı denetimindeydi ama Cumhuriyetçi devriyelerin hâlâ tehlike arz eden ve çaresizce yiyecek ve at arayan Kraliyet taraftarlarını yok etmek için istedikleri şekilde hareket etmelerine engel olacak kadar sıkı değil.
East Anglia, which is held firmly in Cromwell's grasp, but not so firmly that the Roundhead cavalry patrols have everything their own way, for there still exists an ever-present threat from the remnants of the Royalist armies, desperately foraging for food, horses and supplies.
Bir de Cromwell'in ordusunda- -
And you, a supporter of Cromwell...
Yataklarını General Cromwell'in yiğit askerleri için de sıcak tutsunlar.
And may they keep their beds warm for General Cromwell's gallant men.
General Cromwell'in kuzeydeki ordusu için bir iki düzine.
A dozen or so for General Cromwell's armies up north.
Evet, Cromwell'in ordusunda bir gün savaşmak lafazanlığını tedavi eder, ahbap.
Yeah, well, a day's fighting in Cromwell's army will soon cure your wit, my lad.
Ne Kral için ne de sizin değerli Cromwell'iniz savaşmayacağım.
I am not doing any fighting, neither for the King or your precious Cromwell, either.
Hemen geliyor, General Cromwell.
He's coming now, General Cromwell.
Beni Cromwell'in adamlarının elinde bıraktıktan sonra tek söyleyeceğin bu mu?
Is that all you've got to say after leaving me there with Cromwell's men?
- Bay Cromwell.
- Mr. Cromwell.
Gerçekten aldattı mı Cromwell?
Did she, Cromwell?
Cromwell, sen burada kalıyorsun.
- You, Cromwell, will remain here.
Efendi Cromwell, Krala öğüt verirken, ona ne yapması gerektiğini söyleyin ama asla neler yapabileceğini değil.
Master Cromwell, when you counsel the King tell him what he ought to do, but never what he is able to do.
Cromwell.
Good.
Peki tüm o, yasayı sindiremeyen iyi insanlara verilecek ceza ne olacak, Cromwell?
And the penalty for those good men who could not stomach your law?
Efendi Cromwell.
- Master Cromwell.
Tavsiyeme kulak asmamanız beni üzdü, Efendi Cromwell.
I regret, Master Cromwell, that you did not heed my advice.
Benim karım, Cromwell.
My wife, Cromwell.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]