Dada Çeviri İngilizce
421 parallel translation
Kesinlikle dışarıdada hayat var.
surely there's life out there.
Dada, acaba gözüne tükürebilir miyim?
Dada... may i spit it his eye or something?
Bu çok kötü bir dünya öyle değil mi dada?
Is it very awful in that world, dada?
Dada, bu gece asla zevk almadım.
Oh, dada. I'm not enjoying her much tonight.
Ona güvenmiyorum dada.
I don't trust him, dodo.
Buraya bak dada Charlie bunu asla öğrenmemeli.
Tears. Look here, dada. He simply mustn't find out.
Sence de öyle eğil mi dada?
Don't you think so, dada?
Öyleyiz bunu biliyorsun, dada.
We are, you know, dada.
Baba, ben çok korkuyorum. Chloe'yi aramamız gerekmiyor mu?
Dada, i'm awfully afraid oughtn't we to look for her?
Hadi babacığım, bay bay diyelim.
Come on, Dada, let's go bye-bye.
Neredeyse gülmekten ölecekti Dada.
She nearly died laughing, Dada.
Dada, kendi oyunlarımızdan birini oynayabiliriz.
Dada, we could have one of our games.
Dada, senin şu dostça tavırların!
Dada, the people you befriend!
Dada?
Dada?
Çok aptalsın Dada.
You're so silly, Dada.
Hangisiydi o?
- ♪ Dada-di-dadi-dada...
Baba.
Dada.
Baba, anne...
Dada, Mama...
Zavallı babam.
My poor Dada.
Cock-a-diddle-doodle-dada-diddle.
Cock-a-diddle-doodle-dada-diddle.
Didi, dada. Bazı insanlar aradaki farkı algılayamazlar.
DEE-DEE, DA-DA, some people can't distinguish the difference.
Yani, Anne, Baba, Dada, pu-pu.
You know, Mama, Dada, poo-poo.
Babam ve annemle birlikte yaşadığımız yer Linear North 18-A da bir belediye konutuydu.
Where I lived was with my dada and mum in municipal flat block 18-A, Linear North.
Girdiği şokun etkisiyle babam yara bere içindeki kanlı elleriyle dövünerek adil olmayan Tanrıya isyan ediyordu.
The shock sending my dada beating his bruised and krovvy rookers against unfair Bog in His Heaven.
Yo, gıdada. Dondurma gibi.
You know, ice cream that you eat.
Dada bu.
It's Dada
Ben ekselansları El Hajij, Mareşal, Dr. Idi Amin Dada.
I am Excelenca Sa, El Hajij, Feldmare's release, Dr. Idi Amin Dada.
Sanayide, enerjide, gelişimde araştırmada, eğlencede gıdada sporda ve bilimde Ampco Sanayi Doğan Yıldız.
In industry, in energy, in development, in research, entertainment, in nutrition, recreation, and in science, Ampco Industries'... The Rising Star.
Babası.
His Dada.
Hayır, babamı istiyorum.
No. I want my Dada.
- Ba-ba
- Dada.
- Hayır baba değil.
- No, not Dada.
Baba öldü.
Dada's dead.
Hadi Duncan, "Baba" de.
Come on, Duncan. Say "Dada."
"Baba" de. Söyle!
Say "Dada." Say it!
"Baba" de.
Say "Dada."
Bir kere hapse düştüm çünkü insanlara güvendim. Bir dada aynı hataya düşmem.
- I went to prison once because I trusted people, it wont happen twice!
Endişelenmeyin.
# ( Aldonza ) La-da-dee-dada dee-da-da-daa Oh, don't worry.
Baba, baba
Dada! Dada!
Baba, baba.
Dada! Dada!
Ama baba, o bir bebek
But, Dada, it's a baby.
- Bizde kalabilir mi baba?
- Can't we keep it, Dada? - No!
Baba, seni sevdi
Dada, she likes you.
- İyi şanslar, baba
- Good luck, Dada.
Korktum, Baba
I'm scared, Dada!
Baba!
Dada!
- Korkuyor musun?
Are you scared, Dada?
Ben de, ben de
Me too. Me too, Dada.
Dawker'dan ne istedin Dada?
What did you ask dawker, dada?
# Kalbim babama ait...
~ Ba-da, ba-da, ba-da-ba-da-ba-da, Dada, yes ~ ~ My heart belongs to my daddy ~
Baba, baba
- Dada! Dada! - Whoa!