Damien Çeviri İngilizce
1,654 parallel translation
Damien öncelikle bilmen gereken bir şey var.
Damien, um... There's something that you should know before. Yeah?
Damien, nereye gidiyorsun?
Damien, where are you going?
Damien'la ayrıldığımızı bilmek herkesi mutlu edecektir.
Everyone will be happy to know that Damien and I broke up.
- Sanırım Damien'la siz yapmadınız...
So then you and Damien didn't?
Herkes Damien'la ayrıldığımızı duyduğuna sevinecektir.
Damien and I broke up.
Damien diye bir çocukla çıkıyordum ve bir sürü şey yapıyordu, buna uyuşturucu satmak da dahil.
Ugh, well, truth is I was dating this guy named Damien. And he was a lot of things, one of them being a dealer.
Hey, Damien?
- Hey, Damien?
Haftalardır ilk kez Damien'ı düşünmemeyi başardım ve daha da uzun zamandır ilk kez mutlu oldum.
It's just that it's the first time in weeks I've been able to not think about Damien and the first time in even longer that I've actually been happy.
Damien'a mesaj atacağım ve bunu unutmasını söyleyeceğim.
I'll just text Damien and tell him to forget it, okay? It's okay.
Damien'ın hapları tam da istediğim intikamdı.
And then Damien's party favors just happened to fall into my lap.
Damien Hirst'i duymuş muydun?
You ever hear of damien hirst?
- Damien Carr.
- Damien Carr.
Tamam, göz temasın ve duruşun iyiydi, Damien.
That was good eye contact and posture, Damien.
Damien'i hor görüyor.
Contempt when she looks at Damien.
Haklısın. Bir de Clara'nın Damien'i hor görmesi var.
And we saw Clara's contempt for Damien.
Damien ona gitmiş.
Damien came onto her.
Yani, Clara babası için onun gölgesinde yaşayan Damien'i reddetmiş.
So, Clara rejects Damien for his father, Who's shadow he lives in.
Damien'i buraya geri getirmeliyiz.
We need to get Damien back in here.
Damien, yalan söyledin!
Damien, you lied!
Ezik herifin tekisin, Damien.
You're pathetic, Damien.
Hey, Doktor, bugün ofisimi Damien Musso aradı.
Hey, doc, Damien Musso called my office this morning.
Damien'in Clara ile yaşadığını söylediği ilişkiyi biliyorsun, değil mi?
You know that affair Damien said he had with Clara?
Damien için endişelenmedi.
He's not worried at all about Damien.
Damien değil, onu eledik.
Well, we know we can rule out Damien.
Yüz tanımaya göre, adamın ismi Damon Solerno son 15 yıldaki 14 banka soygununun baş şüphelisi.
Facial rec ID'd him as Damien Salerno. Prime suspect in 14 bank robberies over the last 15 years.
CBP Damien Salerno'yu yakaladı.
CBP has just apprehended Damien Salerno.
Damien Hirst'ü bir düşünün. Bu jenerasyonun en pahalı sanatçılarından biri. Ve onun için 100 kişi çalışıyor.
When you have Damien Hirst, one of the most expensive artists in our generation today, and having 100 people working for him, do you think that he's gonna come and cut little papers and start to glue?
Damien Hirst'a sikini kesip turşusunu kurduracak bir şey.
It's going to make Damien Hirst want to cut his cock off and pickle it.
Amber 15 yaşındayken Damien'la beraber oluyordu.
I don't... Amber was 15 when she hooked up with Damien.
Damien'le çıkarken satıyordum evet.
I was, When I was dating Damien, yeah.
Damien'ın yanına taşınıyorum.
I am moving in with Damien.
- İspiyoncu! - Durun. İblisin dölü Damien mı?
Wait, Damien, the demon seed?
Damien, eminim çok iyi bir çocuksundur.
Well, Damien, gee, I'm... I'm sure you're a nice guy and everything.
- Damien bu kamyonet evimin civarlarında olursa haberim olur.
Damien... If this van is within a five mile radius of my house,
Damien, bak sen iyi bir çocuğa benziyorsun.
Ugh. Damien, listen, you seem like a, you know... An okay guy.
Damien'la çıkmış ve yalan söyleme zahmetinde bile bulunmamış.
She just went out with Damien and didn't even bother to lie about it.
Damien'la buluşacağım.
I'm meeting Damien.
Damien'a geri dönmesini söyledim.
I told Damien to go back.
Yani tabi, Damien'le olandan daha kötü değili.
â ª and to know me â ª it's not the worst thing. I mean, it's not worse than that time with damien -
Damien'le yatmadım.
I didn't do it with damien.
Aslında mutfak... yani Damien her şeyi yeniden yaptırıyordu.
Well, the kitchen... I mean, Damian had the entire thing renovated.
Al bakalım Damien.
Here you go.
Demek Serena Damien ile yatılı okula gitmiş. Damien Juliet'e uyuşturucu satmış.
Serena goes to school with Damien, Damien sells drugs to Juliet.
Bunlar da Dan ve Damien.
This is Dan and Damien.
Ama Dan New York Üniversitesi'ne gidiyor. Ve Damien okul hayatındaydı.
But Dan goes to NYU and Damien's in the school of life.
Dan ve Blair'i Cornwall'da Damien Dalgaard ile birlikte gördüm.
Dan and Blair showed up in Cornwall with Damien Dalgaard.
Damien'le mi?
Damien?
Olmaz, ben Blair ve Damien ile Connecticut'tayım.
No, I'm with Blair and Damien in Connecticut. It's a long story.
Damien Dalgaard hangi odada kalıyor?
What room is Damien Dalgaard in?
Damien!
Damien!
Damien Dalgaard?
Damien Dalgaard?